Göl kenarında yaşam: Newberg Konutu

Konut, Amerika Birleşik Devletleri’nin Oregon eyaletinin kuzeyindeki bir kasaba olan Newberg'de yer alıyor. Mülk sahipleri ve Cutler Anderson Architects’ten Mimar Jim Cutler yer seçimi için birlikte çalışıyor. Proje alanı olarak mülk sahiplerinin 88 dönümlük üzüm bağlarında tarıma elverişsiz, içinde gölet olan bir bölge seçiliyor.

Gölet ile ev, sakinler ile vahşi yaşam arasındaki ilişki tasarımla bütünleştiriliyor. Kullanıcılar, düzenli periyotlarla gölete gelen vahşi hayvanları seyredip onlarla bağ kurabiliyor. Bu bağı sağlamak adına konut, göletin kuzey ucuna bir köprü olarak yerleştiriliyor. İnsan yapımı olan gölete daha doğal bir yapı kazandırmak için alanı biraz daha büyütülüyor ve kenarları yumuşatılıyor.

Stüdyo, doğal atmosferin eve daha varılmadan hissedilmesini hedeflediği için konutun giriş bölümünü özel olarak tasarlıyor. Bunun için garaj, evden 45 metre uzaklıkta bir yere konumlandırılıyor. Araç park edildikten sonra, önce ormanın içinden ardından göletin üzerindeki ahşap köprüden eve varılıyor. Aynı zamanda garajla konutu doğrudan bağlayan kapalı bir yol bulunuyor.

Evin giriş kapısı açıldığında, kullanıcılar göletin geniş manzarasıyla karşı karşıya kalıyor. Tasarım ekibi, bu deneyimin ev sahipleri ve ziyaretçiler için her seferinde unutulmaz olmasını ümit ediyor.

Yapı, çelik iskelet ve ahşap bir çatıdan oluşuyor. Dış duvarlar ise Douglas Göknarı, cam ve olumsuz hava koşullarına dayanıklı olması için çelik malzeme ile kapatılıyor. İç mekanın 153 metrekarelik açık düzeni, cam cepheler sayesinde tamamen doğal yaşam ile bütünleştiriliyor. Yapı içerisinde; mutfak, yaşam alanı ve ebeveyn yatak odası bulunuyor.

Mimarlar, sabit dolaplardan mobilyalara, döşemelerden tavana kadar evin her yerinde ahşap malzeme tercih ediyor. Evin merkezinden doğrudan gölete uzanan küçük bir platform bulunuyor. Burası aynı zamanda bir dalış platformu gibi de işlev görerek sakinlerin suya dalmalarını sağlıyor.

Kuzey Pasifik’te yer alan projenin yapımında doğal kaynakların kullanılmasına önem veriliyor. Konutun gölete yani güneye bakan cam cephesi, güneş ışığını ve sıcaklığını doğrudan iç mekana alıyor. Ayrıca evde, yerden radyan ısıtma sistemi kullanılıyor. Sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımının yanında proje ile birlikte ekilen yerel bitkiler de doğal yaşamı destekliyor.

Proje dahilinde bölgeye gelen ziyaretçiler için 51 metrekarelik bir misafirhane de bulunuyor. Ana konut ile misafirhane arasındaki bağlantı, üzeri kapalı olan yarı açık bir yolla sağlanıyor.

Konut sahipleri, eve yerleştikten sonra kerevit, yusufçuk, gökkuşağı alabalığı, yarasa, mavi balıkçıl, karolin ördeği, şahin, jartiyer yılanı, kurbağa, semender, keseli sıçan, rakun, çakal gibi canlıları düzenli olarak gözlemlediklerini belirtiyor.