Hareketli kent merkezinde kampüs renovasyonu: Jinping Lower Primary School

Longjiang kasabasının merkezinde yer alan Jinping Ortaokulu yenilendikten sonra, toplam 20 sınıfı barındırabilecek hale getiriliyor. Doğal çevreyle etkileşime girme prensibiyle yenilenen kampüs, tasarımcıları tarafından "parktaki kampüs" ya da "kampüsteki park" şeklinde adlandırılıyor. Yapı, öğrencilerin anaokulundan ilkokula geçişi için bir basamak vazifesi görüyor. Eski Longjiang Ortaokulu’nun sahip olduğu pek çok soruna cevap niteliğinde yenilenen kampüs, derin tarihi geçmişe saygı duyan bir yaklaşıma sahip şekilde tasarlanıyor.

Şehrin nüfusunun artmasıyla birlikte kampüste bazı sorunlar ortaya çıkıyor. Bunlardan ilki yoğun nüfus sebebiyle konut dokusunun artış göstermesi ve bunun sonucunda okulun giriş alanının iki bina tarafından kapatılmasıyla ortaya çıkıyor. Bu sorun hem okulun dış görünümünü olumsuz etkiliyor hem de öğrencilerin giriş-çıkış saatlerinde güvenlik ve trafik adına bazı sorunlar oluşturuyor.

Kampüsün bir dağın eteğinde bulunması nedeniyle yapı, eğimli bir araziye oturuyor. Bunun sonucunda spor alanları ve okul binası arasında yaklaşık 7 metrelik bir kot farkı oluşuyor. Yenileme öncesinde bu geçiş bir dış merdivenle sağlanıyor. Ancak merdivenin kötü ve kullanışsız tasarımı aradaki sirkülasyonu zorlaştırıyor.

Problemlerden bir diğeri atriumun yeterince kullanılmaması ve uzun süredir otopark olarak değerlendirilmesi olarak tespit ediliyor. Bunun sonucunda spor alanlarına erişim oldukça zayıf kalıyor ve ders aralarında aktivite alanları kullanılamıyor. Atriumun işlevselliğini arttırmak amacıyla buradaki otopark kaldırılarak oyun alanları ekleniyor.

En büyük sorunlardan bir diğeri ise mevcut okul binasının eğitim için çeşitli talepleri karşılamaması olarak belirleniyor. Kampüste eğitim gören öğrenciler, eğitmenler ve veliler için daha esnek alanlara ihtiyaç duyuluyor. Yenileme projesi sonucunda gölgeleme elamanları ve çeşitli işlevlerdeki kent mobilyaları ile bu ihtiyaçlar karşılanıyor.

Okul binasının birçok bölümünde ve spor alanlarının çevresinde korunması gereken çok sayıda büyük ağaç bulunuyor. Ağaçları korumak amacıyla, hafif ve eklentili tasarım yaklaşımı benimseniyor. Eski yapıya en az dokunuşla birden fazla yeni işlev katmak amaçlanıyor. Modüler eklentiler sayesinde bu amaca ulaşılıyor. Projenin tasarımcıları, kampüsün bulunduğu arazinin var olan özelliklerine saygı gösteriyor ve bunları koruyor. Bunun sonucunda az kullanılan alanlar düzenlenerek aktif hale getiriliyor ve ekolojik kalite iyileştiriliyor. Yapılan tasarım hem kampüse bir hareket getiriyor hem de sokak-kampüs-doğa ilişkisini yeniden kuruyor. Bu sayede hem doğanın içine gizlenmiş hem de hareketli kent merkezine açılanaktif bir eğitim kampüsü ortaya çıkıyor.

Tasarımcılar, bir dizi problemi birden fazla şekilde çözmek yerine tüm alanlara uygulanabilecek ve birçok işlevde kullanılabilecek bir modül tasarlıyorlar. Tasarımın başlangıç noktası olan modül kemer motifi olarak seçiliyor. Ana modül olarak karar verilen kemerler, problemli alanlara uygun şekillerde yerleştirilerek yapılar ve diğer alanlar arasındaki düzeni yeniden kuruyorlar. Böylece tüm kampüs boyunca tekrar eden bir tasarım ve mekansal bütünlük ortaya konuyor.

Eski kampüsün anılarını korumak amacıyla mevcut binanıncephesi, alandaki tüm sembolik ağaçlar ve kampüsün tarihine ait olan taş yol korunuyor. Yapının cephesine ve açık alanına eklenen renkli modüller sayesinde kampüs yeniden canlandırılıyor. Dönüştürülmüş tarihi taş yol ise kampüse yürüyüş deneyimi katıyor.

Yenileme projesi birden fazla dokunuşa sahip şekilde ortaya çıkıyor. Kampüsün girişinde bulunan ve kent merkezine açılan büyük kemer, tasarımcılar tarafından ‘Süper Kemer’ olarak adlandırılıyor. Bu büyük kemer, hem kampüsün giriş odağını güçlendiriyor hem de caddeye yeni bir görsel ifade katıyor.

Avlunun vurgusunu arttırmak ve açık hava etkinliklerinde yağmur, güneş gibi etkenlerden korunmak için ‘Bulut Koridoru’ ismi verilen küçük kemer modüllerden oluşan bir pergola tasarlanıyor.

Okulun en önemli ihtiyaçlarından biri olan kütüphane ise ‘Kütüphane Kalesi’ şeklinde adlandırılarak merdiven boşluğuna konumlandırılıyor. Aynı zamanda ‘Yürüyüş Yolu’ ve ‘Gökyüzü Köprüsü’ de spor alanlarına ulaşımı kolaylaştırmak ve dağ tırmanışı deneyimini vurgulamak için tasarıma dahil ediliyor.

Tasarımcılar, doğa ile kampüsün sınırlarını belirgin olmayan şekilde çizmek konusunda oldukça özenli ilerliyorlar. Bu da ‘doğayı okula getirmek’ kavramını ortaya çıkarıyor. ‘Doğada eğitim’ prensibi çerçevesinde öğrencilere doğal bir ortamda eğitim görme şansı sunuluyor. Buna olanak sağlamak için çeşitli işlevsel modüller yeşil alanların içine dahil ediliyor. Böylece kampüs alanı ve spor sahası doğal bir şekilde çevreye uyum sağlıyor. Park alanındaki işlevsel modüller kütüphane, eskrim salonu, etkinlik odası ve diğer sınıf alanları olarak sıralanıyor. Spor alanının çevresine yerleştirilen bu modüller, öğrencilerin doğaya ait güzellikleri keşfetmelerine imkan sağlıyor.

Anaokulundan bir üst sınıfa geçen öğrenciler için, hayal güçlerini arttıracak ve belirli işlevleri anlamalarına yardımcı olacak bir tabela sistemi uygulanıyor. Bu sistemde yazı dili ve grafik dili beraber şekilde tasarlanarak kullanılıyor.

Tasarımcılar, ışık ve gölgeyi gösteren cam koridorlar, hareketli giriş kemerleri, parkın içine gizlenmiş kütüphane, eskrim salonu gibi tasarımlarıyla öğrencilere ait olma hissini sağlamak ve farklı anılar biriktirme konusunda yardımcı olmak açısından özenli davranıyorlar.

Proje ile ilgili videoya linkten ulaşabilirsiniz.