Işık ve gölgeye dayalı tasarımıyla dikkat çeken bir konut: S House

Temel sistemleri hazır olan evin, potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmak amacıyla yapısal sistem revize ediliyor. Evin genel planında bazı değişiklikler planlanıyor. Öncelikle betonarme yapı kompozit bir sisteme dönüştürülüyor. İç ve dış mekanlar arasındaki sınırları bulanıklaştırmak amacıyla hareketli cam cepheye sahip bir pergola ekleniyor. Modern eklemeler sonucunda, tasarım bir üst noktaya taşınıyor.

Proje havuz evi, havuz alanı, ana yapı, otopark, spor salonu ve dış mekanda oluşturulan bir şömine alanından meydana geliyor. Otopark ve yanında yer alan spor salonu, yapıya ait bahçenin girişinde bulunuyor. Kullanıcılar, araçlarını bıraktıktan sonra şömine alanının yanından geçerek eve ulaşıyor.

Ana yapıda yer alan, ahşap ve mermer malzemenin tercih edildiği teras alanı, kullanıcıları dış mekandan oturma odasına yönlendiriyor. Planda yer alan sağ ve sol koridorlar aracılığıyla mutfak ve diğer yaşam alanlarına doğru devam eden bir sirkülasyon oluşturuluyor.

Tek kattan meydana gelen S House’un giriş alanında bulunan yarı şeffaf sürgülü cam kapılar geçildikten sonra, yemek alanı ve oturma alanı barındıran merkezi bir alan bulunuyor. Bu mekan, oturma odası ve mutfakla doğrudan ilişki kurarken aynı zamanda teras ve bahçeyle de fiziksel ve görsel teması devam ettiriyor. Böylece doğal ışığın içeri girmesiyle ferah ve aydınlık bir ortam oluşuyor.

Ana yapıda iki farklı yemek odası, mutfak, ev sakinleri ve misafirler için toplam dört adet yatak odası, giyinme odaları, tuvaletler, hobi odası ve ütü odası bulunuyor.

Projenin tasarımında hareket esnekliğini sağlamak ve mekânsal ilişkilerin bunun üzerine kurulması amaçlanıyor. Alanlar arasındaki şeffaf geçişler, mekansal süreklilik duygusunu artırıyor.

İç mekanda kullanılan şeffaf ayırıcılar, nişler ve hareketli cepheler sayesinde mekansal organizasyonlarda esneklik sağlanıyor. Bu sayede hem mahremiyetin hem de alan kullanımının farklı kombinasyonlarına izin veriliyor.

İç mekanlarda oluşturulmuş işlevsel çeşitlilik, yapıları çevreleyen açık alanlarda da devam ettiriliyor. Dinlenme, çalışma, eğitim, spor ve eğlence mekanları gibi farklı işlevdeki alanlar sayesinde kullanıcılara çoklu deneyim fırsatlarına sahip bir yaşam alanı sunuluyor.

Tasarımda kullanılan malzeme, renk ve dokular sıcak bir atmosfer oluşturmak amacıyla özenle seçiliyor. S House’un konseptinde sürekli değişen güneş ışığı ve gölge unsurlarına odaklanılıyor. Bu sayede her yaşam alanının form, renk ve dokusu oluşturuluyor. Tasarımcılar bu etkiyi tavan penceresi açarak sağlıyorlar. Tavandan süzülen güneş ışığının iç mekanın duvarlarına yansıması önemli bir tasarım öğesi olarak kullanılıyor.

Yapının iç mimarisi kadar yapıları çevreleyen peyzaja da önem veriliyor. Bütünsel bir mimari dil oluşturmak amacıyla yürütülen peyzaj tasarımı sayesinde görsel ilişkiler güçlendiriliyor. Yapıda kullanılan ahşap ve taş malzeme ile peyzajda kullanılan bitkilersakinleştirici bir atmosfer oluşturuyor.