Işık ve ses enstalasyonu: Transsensorial Gateway

Università degli Studi di Milano'da yer alan kurulum, girişin her iki yanına yerleştiriliyor ve paslanmaz çelikten yapılıyor. Bulunduğu alanı çevreleyen ve insanların varlığını güçlendiren ayna ile kaplanıyor.

Noa Network of Architecture enstalasyonun tasarım konseptini ve başlangıç noktasını "Mimarlık ve insan iç içedir. Bir mekân oluşturulurken kullanıcı bireylerle arasında bağlantı kurulur." olarak açıklıyor.

Tasarımcılar, giriş kapısının her iki tarafına yapısal ışık kirişlerinden bir taç yerleştiriyor. Her kiriş farklı yüksekliklere sahip olup 17. yüzyıldan kalma revak dizisini görsel olarak güçlendiriyor. Birçok unsuru harmanlayarak heykelsi bir üslupla tasarlanan enstalasyon, ışık, ses ve hareketi, insanlarla ve mekanla doğrudan diyalog içinde düşünüyor.

Noa Transsensorial Gateway tasarladığı kirişleri "Işık huzmeleri insanlar arasında 'köprüler' kurarak ilişkiler meydana getirir." şeklinde ifade ediyor.

Girişin her iki yanında yer alan her bir kirişin yüksekliği2,50 m ile 4,00 m arasında değişiyor ve 7x7 cm2’lik üçgen bir kesit meydana getiriyor.

Ewo'nun teknik bilgisi, Transsensorial Gateway’in etkileşim kavramını işleyen bir ışık ve teknoloji sistemine dönüşmesini sağlıyor. Gövdelerin aydınlatması, uzunlamasına uygulanan ve Ewo Light Tile adlı yenilikçi bir parlama önleyici teknoloji ile donatılmış LED üniteleri sayesinde gerçekleştiriliyor.

Ebner Film + Music'in ses kompozisyonu,Transsensorial Gateway için özel olarak oluşturuluyor ve sensörler tarafından algılanan durumların çeşitliliğine tepki verecek şekilde programlanıyor. Ses, enstalasyonun sergi alanına yerleştirilen hoparlörler tarafından düzenleniyor. Işık ve sesi insanlar arasındaki etkileşimlere göre düzenleyensensörler ise 34 ışın boyunca dağıtılıyor.