İskandinav esintiler taşıyan minimal tasarım: Levent Evi

İstanbul merkezli COA Mimarlık’ın üstlendiği bu projede, İskandinav tarz ve modern mimarinin ortak bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Mimarların öncelik verdiği en önemli konulardan birisi; sadece çiftin değil aynı zamanda bireyselanlamda da kişilerin zevklerinin,ihtiyaçlarının,günlük aktivitelerinin ve hayat tarzlarının anlaşılması oluyor. Ardından bu konular hem bireysel hem de iki kişilik bir yaşama; malzeme, ürün ve tasarım başlıkları altında entegre ediliyor.

Mimarlar projenin ham halinde, dairenin birçok kapı ve duvara sahip olduğunu belirtiyor. Özellikle banyo, mutfak ve yatak odası birimlerine ulaşım sağlanan dar ve karanlık koridorla evin olduğundan daha küçük göründüğü ekleniyor. 78 m²’lik bir alana sahip dairede tüm bu unsurlar tekrar gözden geçiriliyor ve gereksiz görülen elemanlar kaldırılıyor.

Koridorun bir kısmı yıkılarak salon, mutfak ve giriş alanı birbirine bağlanıyor. Ev hacim olarak küçük olduğundan, her alan depolama veya dekoratif amaçlı değerlendiriliyor.

Sadece yatak odası ve banyo gibi özel alanlarda bırakılan kapı detayıyla mekanın ışık potansiyeli artırılıyor. Ardından bu potansiyelin en verimli biçimde kullanılması ve daha geniş mekanlar oluşturulması için evin birimleri birbirleriyle harmanlanarak tasarlanıyor. Odalar arası geçişi sağlayan dar koridor kaldırılarak evin bir bütün gibi hareket etmesine izin veriliyor.

Apartman mekanik anlamda çok eski olduğundan tüm elektrik ve drenaj tesisatı baştan yapılıyor. Gün ışığından maksimum verim alabilmek için mutfak ve salona bağlı koridorun bir kısmı yıkılıyor ve dairenin hacmi genişletiliyor. Her mekanda farklı renklerle desteklenen ana renk beyaz seçilerek genişlik hissi destekleniyor.

Oturma odasında huzuru temsil eden mavi, ofis alanının dinamik tasarımını desteklemek için sarı, yatak odasında ise nane yeşili kullanılarak bir dinlenme ve uyku alanı oluşturuluyor. Banyoda ise sadece beyaz kullanılarak temizlik ve düzen kavramları pekiştiriliyor.

Mimarlar her projelerinde, müşterilerine serbest bir alan bıraktıklarını ifade ediyor. Bu esnek alanlar sayesinde ev sahipleri, ihtiyaç duyduklarında kendi istekleriyle tasarımda değişiklikler yapabiliyor. Örneğin bu projede, oturma odasında sadece dikey beyaz çerçeveler ve alt dolaplar sabitleniyor. Onun dışında kalan unsurlar kullanıcı tercihine bırakılarak istenildiğinde değiştirilebiliyor.