İzmir’de Ulusal Mimari Dönemi’nin simge yapılarından biri: Osmanlı Bankası

Tarih boyunca bir liman kenti olarak aktif ticaret yapılan İzmir’de bankacılık faaliyetleri hızla gündemde yer ediniyor. İngiliz, Fransız ve Osmanlı ortaklığıyla kurulan Osmanlı Bankası da 1856’da İstanbul’un ardından İzmir’de de şube açıyor. Bankanın Büyük İzmir Yangını’na kadar kullandığı kiralık yapının hasar görmesinin ardından yeni bir yapı inşa edilmesine karar veriliyor. Bu karar Cumhuriyet Dönemi’nin imza yapılarından biri olan ve Guilio Mongeri tarafından tasarlanan banka şubesini İzmir’e kazandırıyor. Sekizgen köşe kulesiyle öne çıkan yapı, günümüzde de dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.

Bankacılık faaliyetlerinin başlangıcı insanların değerli eşyalarını tapınak gibi güvendikleri mekanlarda saklamaları kadar eski bir zamana tarihlendiriliyor. Bu yüzlerce yıllık zaman dilimleri içinde paranın icadı, faizin ortaya çıkması, Sanayi Devrimi gibi olaylar silsilesi içinde ticari faaliyetler giderek artıyor ve modern kentlerin kurulmasıyla birlikte parayla ilgili işlemlerin yapılacağı resmî kurumlar olan bankalar kurulmaya başlıyor. Avrupa merkezli olarak ortaya çıkan bankaların, Osmanlı Devleti’nin geniş toprakları ve sahip olduğu ticaret yolları göz önünde bulundurulduğunda Osmanlı’nın gündemine girmesi kaçınılmaz oluyor.

19. yüzyılda Osmanlı’nın savaşlarda yaşadığı kayıplar bütçe açıklarını artırırken kapitülasyonlar ve askeri harcamalar devleti mali anlamda zorlu bir döneme sokuyor. Kırım Savaşı sırasında ihtiyaçların artışıyla ilk dış borçlanma İngiltere’ye karşı gerçekleşiyor ama savaşın kazanılması kısa süreli de olsa bir ferahlamaya neden oluyor ve tüccarların gözünde Osmanlı’nın iyileşmesi umudu doğuyor. Limanları sayesinde cazip bir pazar olan Osmanlı’da para ticaretini kapan hanlarında, kervansaraylarda, çarşılarda yapan sarrafların yerini hızlı bir şekilde yabancı sermayeli bankalar alıyor. Olayların birbirini hızlı bir şekilde takip ettiği bu dönemde Islahat Fermanı’nın etkisi ile kurulan ilk bankalardan biri de Osmanlı Bankası oluyor. Stephen Sleigh ve Peter Pasquali isimli iki İngiliz girişimcinin 1856’da Londra merkezli kurduğu banka, Sultan Abdülaziz’in onayıyla resmileştiriliyor ve 1863’te Fransızlar’ın sermayesinin de katılmasıyla Bank-ı Osmanî-i Şahane adıyla anılan üç ortaklı bir bankaya dönüşüyor.

Devlete maddi olarak destek veren, banknot ihracatı yapan ve hazine işlemlerinde aktif rol alan banka, liman kentlerinde hızlı bir şubeleşmeye gidiyor. Bu şubelerden biri de tarih boyunca önemli bir liman kenti olan İzmir’de açılıyor. Önce şubenin piyasada yer edindiğinden emin olmak isteyen ve bunun ardından binaya yatırım yapmaya karar veren banka yönetimi, İzmir’de de bu politikasını devam ettiriyor. Kiralık bir binada hayata geçirilen İzmir şubesi, 1922’de gerçekleşen Büyük İzmir Yangını’na kadar kullanılıyor. Yangında bina hasar gördüğü için banka yönetimi yeni bir yer arayışına giriyor ve şubenin ihtiyaçlarına göre bir yapı tasarlanması için o dönemde özellikle banka yapıları konusunda uzmanlaşan Mimar Giulio Mongeri ile anlaşıyor.

İzmir Osmanlı Bankası Şubesi, Konak ilçesinde, İzmir limanına yakın ve denize paralel bir konumda, Fevzi Paşa Bulvarı ve Cumhuriyet Bulvarı’nın kesişiminde yer alan bir köşe parselde inşa ediliyor. Mongeri’nin Ankara şubesi ile eş zamanlı olarak çalıştığı projenin müteahhitliğini Philipp Holzmann üstleniyor. Yazışmalardan anlaşıldığı üzere mimarın yapı için hazırladığı planlar, 31 Mart 1926’da Paris’teki yönetime onay için gönderiliyor. Londra, Paris ve İstanbul üçgeninde üç ortaklı bir banka olması bu tarz durumlarda karar alma süreçlerini biraz uzatsa da bölgeyi daha iyi tanıdığı için İstanbul’daki müdürlüğe tanınan özgürlük alanı bu süreci hızlandırıyor.

Osmanlı Bankası’nın Paris merkezinden sorumlu Naville&Chauquet, gönderilen planlarda özellikle cephe süslemelerinin sadeleştirilmesi gerektiğini ve bina içindeki avlunun iyi bir şekilde aydınlatılmadığını belirtiyor. Genel Müdür Pierre de Pougnadoresse ise tasarımın yerelde dönemin banka mimarisine uyumlu olduğunu vurguluyor ve plan düzlemindeki düzenlemeler için mimar ile görüşeceğini söylüyor. Sürecin uzamaması adına projeler onaylanıyor. Böylece Paris tarafının tam olarak istediği proje elde edilemese de diğer yapılarla benzer bir dilde, Ulusal Mimari Dönemi’nin öne çıkan yapılarından biri olan İzmir Osmanlı Bankası şubesi hayata geçiriliyor. Süreçte değişen planlarla birlikte yapı banka tarafından 11 Şubat 1928’de kullanılmaya başlıyor.

Betonarme sistemle inşa edilen İzmir Osmanlı Bankası; 2596,56 metrekarelik kullanım alanı ile bodrum, zemin, birinci ve ikinci kat olmak üzere toplam 4 kattan oluşuyor. Köşe parselde konumlanan yapının bodrum katında kasa dairesi, mutfak, ıslak hacimler, kömürlük ve arşiv odası yer alıyor. Zemin ve 1. kat çalışma mekânı olarak işlevlendirilirken terasın bulunduğu 2. kat lojman olarak kullanılıyor.

Yapının girişi Fevzi Paşa Bulvarı üzerine yerleştiriliyor. Sivri kemerli giriş kapısının üzerinde girişi tanımlayan bir saçak yer alıyor. Kapıdan giren bir kullanıcı, dört basamak çıkarak zemin katın ana mekânı olan müşteri holüne ulaşıyor. Yapının içindeki ikonik dokunuşlardan biri olarak bu holde ikinci katın döşemesine kadar ulaşan bir galeri boşluğu bırakılıyor. Galeri boşluğunun üzerinde ise vitray süslemeleri yer alan cam tavan uygulaması yapılıyor. Bu sayede hol aydınlatıldığı gibi içeride ışık oyunlarının olduğu bir mekân elde ediliyor. Müşteri holünde U şeklinde yerleştirilen ahşap gişeler bulunuyor. Bu katta Selçuklu ve Osmanlı mimarisini vurgulayan bezemeler ile dikkat çeken bir alan kurgulanıyor. Bu kattaki sütunlar Bursa tipi kemer ile birleştirilirken galeri boşluğunun üst katında bu bitişler sivri kemerler ile yapılıyor. Galeri boşluğunun önündeki korkuluklarda Selçuklu desenleri bulunuyor. Sütun alınlıkları da çeşitli bitki motifleri ve mukarnas ile süsleniyor.

Hem yerli hem yabancı mimarların, Selçuklu ve Osmanlı Dönemi mimarisini inceleyerek yeni bir tarz üretmeye çalıştıkları dönemde inşa edilen yapı, bu arayışların bir parçası olduğunu özellikle cephe tasarımıyla ortaya koyuyor. Yapıda yer alan sekizgen köşe kulesi, dönemin ikonik özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Çatı kotundan daha yüksek tutulan bu kulenin iki yanında bulunan bacalar, kulenin simetrik görüntüsünü vurguluyor. Bu kulede bulunan teras alanı başlangıçta açık alan olsa da zamanla kapatılarak mekânın içine dahil ediliyor. Yine de açık alan olarak kurgulanması yapıyı benzerlerinden ayırıyor.

Yapının cephesinde her katta farklı bir pencere ve kemer formu bulunuyor: Zemin katta basık kemer ve tam kemerin içine yerleşen bir pencere, birinci katta sivri kemer ve pencere, ikinci katta ise Bursa tipi kemer. Parapetlerde kullanılan Selçuklu motifleri ve yapının geniş saçaklarının tüm yapıyı gölgelemesi yine döneminin üslubunu yansıtan nitelikler taşıyor. Cephenin eklektik olması çeşitli eleştirilere neden olsa da bir arayış dönemini temsil etmesi nedeniyle İzmir Osmanlı Bankası, öne çıkan yapılardan biri olarak anılıyor.

Bugün 95 yaşında olan yapı, Osmanlı Bankası’nın elindeyken 1987 yılında, bankanın devir işlemleri yapıldıktan sonra Garanti Bankası’nın kullanımına geçtiğinde ise 2010 yılında tadilattan geçiyor. 2010’daki restorasyon sırasında cephedeki muhdes ekler kaldırılıyor ve cepheye taş görünümü veren sıvalar tamir ediliyor. Ayrıca giriş kapısının üzerindeki sivri kemer açıklığı kapatılarak kapının uzunluğu düşürülüyor. İç mekânda da dönemin gerekliliklerine göre müdahaleler yapılması gerekiyor. Bu kapsamda havalandırma kanalları ve spot aydınlatmalar için tavanda asma tavan uygulaması yapılıyor, ahşap pencere doğramaları pvc ile değiştiriliyor, gişe bankolarındaki U plan terk edilerek 3 tarafı kapalı bir alan kurgulanıyor. Elektronik gişe, numara tabelaları, kilitler gibi teknolojik cihazlar alana konumlandırıldıktan sonra ortaya çıkan kablo görüntüsünü gizlemek için yükseltilmiş döşeme uygulaması yapılıyor. Ana binadaki düzenlemelerin yanı sıra, ek binanın cephesi düzenleniyor ve uygun bir yere ATM yerleştirilerek bankacılık faaliyetlerinin tamamı zemin kata alınıyor. Belli başlı bazı değişiklikler olsa da yapı günümüzde Garanti Bankası tarafından kullanılmaya devam ediyor.

| Proje | Osmanlı Bankası İzmir Şubesi |
Yer | İzmir |
| Mimarı | Giulio Mongeri |
| Proje başlangıç yılı | 1925 |
| Proje bitiş yılı | 1928 |