Karma kullanımlı bir yapı: Konya Yönetim Kompleksi

15 MAYIS 2024 , ÇARŞAMBA 10:00

Dikdörtgen formlu ve zarif detaylarla süslenmiş olan bu yapı, zamanın ruhunu ve mimari mirası canlı bir şekilde yansıtıyor.

Konya Yönetim Kompleks projesi için klasik ve modern mimariyi işlevsellikle birleştiren Teğet Mimarlık, şehre önemli bir simge yapı kazandırmayı hedefliyor. Konya'nın idari faaliyetlerinin merkezi olan bu kompleks, şehrin yönetimine ve hizmetlerine yeni bir soluk getiriyor. Geleneksel ve çağdaş unsurların uyumlu bir şekilde harmanlandığı bu yapı, Konya'nın kültürel ve tarihi mirasıyla da uyum içinde tasarlanıyor. Konya Yönetim Kompleksi’nin, şehrin yönetimine ev sahipliği yapmanın yanı sıra, kültürel etkinliklerin düzenlendiği hem yerel halkın hem de şehri ziyaret edenlerin ilgisini çeken bir cazibe merkezi haline gelmesi amaçlanıyor.

Teğet Mimarlık, sadece okul binasını restore etmekle kalmayıp, aynı zamanda tescilsiz olan spor salonunun da mekansal ve fonksiyonel potansiyelinden yararlanıyor ve yeniden kullanılmasını öneriyor.

Konya Yönetim Kompleksi, kent merkezinde dönem ve biçim açısından farklı iki bina ile bunları kentsel alanda birbirine bağlayan revaklı bir avludan oluşuyor. İlk yapı, 1924 yılında inşa edilen ve Birinci Ulusal Mimarlık döneminin özelliklerini taşıyan, Kız Muallim Mektebi oluyor. Mimar Muzaffer ve Fatih Ülkü'nün imzasını taşıyan bu yapı, 1982'de Konya Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescil ediliyor. Binanın her köşesi, o dönem mimarisinin estetiğini yansıtıyor, tarihin izlerini taşıyan duvarları ve incelikle işlenmiş detaylarıyla, geçmişin izlerini günümüze taşıyor.

Kompleksi tamamlayan ikinci yapı ise Kız Muallim Mektebi'nin bahçesinde konumlanan, 1960'ların modernist ruhunu yansıtan spor salonu binası oluyor. Bu yapı, gösterişli bir şekilde çağdaş mimari anlayışını yansıtırken, çağının ilerisinde kendine özgü bir tasarımı temsil ediyor ancak mimarının kimliği hakkında kesin bilgilere ulaşılamıyor. Spor salonu binası, komplekse farklı bir karakter ve dokunuş katarken, aynı zamanda geçmişle geleceği buluşturan bir uyum sağlıyor.

Geometrik bir form ile tasarlanan diğer yapı çağdaş bir tarza sahip olmanın yanı sıra şehrin modern yüzünü temsil ediyor, bir yandan da geçmişle uyum içinde varlığını sürdürüyor ve modern dokunuşlarıyla dikkat çeken bir kontrast oluşturuyor.

Aynı parsel üzerinde, farklı dönem ve mimari akımlara ait olan bu iki yapıyı birbirine bağlayan revaklı avlu ise, Teğet Mimarlık tarafından bütünleştirici bir peyzaj müdahalesi ile ele alınarak kentsel dokuda bir uyum ve süreklilik oluşturmayı hedefliyor. Avlu, sadece bir geçiş yolu veya rekreasyon alanı olmanın ötesinde, kentsel bir simge olarak da işlev görüyor. Konya'nın tarihî ve modern dokusunu bir araya getiren bu buluşma noktası, kamuya açık bir alan olarak sunuluyor ve düzenli bir mekana dönüştürülüyor.

Modern teknoloji ve altyapıyla donatılmış olan kompleks, çağın gereksinimlerine uygun olarak tasarlanıyor.

İki binanın restore edilmesiyle birlikte, şehirdeki kültür ve sanat hayatına yeni bir soluk geliyor. Bu binalar artık halkın erişimine açılarak farklı amaçlarla kullanılıyor. Önceden eğitim için kullanılan okul binası, şimdi müze ve sergi salonu olarak hizmet veriyor aynı zamanda Konya Büyükşehir Belediyesi'nin idari ofisi olarak da kullanılıyor. Bu sayede yeniden restore edilen mekanlar, halkın katılımıyla zenginleşen etkinliklere, eğitim programlarına ve işlevlere ev sahipliği yaparak şehrin sosyal dokusunu güçlendiriyor ve ziyaretçiler geçmişin izlerini takip ederken modern sanatın ve kültürün tadını çıkarabiliyorlar.

Projenin restorasyonunda dikkat edilen önemli unsurlar arasında, yapıların alamet-i farikası olan özgün özelliklerini korurken, şehre yeni bir soluk getiren alanlar ile geçmişle geleceği buluşturuyor.

Spor salonu ise artık 200 kişi kapasiteli çok amaçlı bir salon olarak hizmet veriyor. Bunun yanı sıra salonun giriş noktasını belirleyen kütüphane alanına da ev sahipliği yapıyor. Kütüphane alanın, salonun giriş noktasına konumlandırılmış olması, ziyaretçilere hem davetkar bir ortam hazırlıyor hem de ziyaretçilerin kitaplara ve bilgiye daha erişebilir bir hale gelmesini sağlıyor. Ancak Teğet Mimarlık sadece bu dönüşüm ile kalmıyor, projenin daha önce alamet-i farikası olan ve iki kota yayılan sakin, huzurlu peyzajı ile daha önce parçalanmış olan kentsel zemini birleştirerek büyük ölçekli bir park alanına dönüştürüyor ayrıca salonun giriş alanı ile park alanına doğrudan bağlantı sunuyor. Böylece bu dönüşümle birlikte, ziyaretçilerin hem bedensel hem de entelektüel olarak zengin bir yaşam alanı deneyimi sunan bir mekan oluşturulması teşvik ediliyor.