Kent dokusuna yenilikçi öneri: 7000 Oaks

Joseph Beuys’un 1982 Documenta için hazırladığı 7000 Oaks (7000 Meşe), sanat dünyası için dönüm noktasıdır. Beuys, o dönemde gittikçe artan çevresel endişeyi hareketlendirmek için sanatsal söylemi ve eylemi birleştirir. Beuys’un 1980’lerdeki girişimi, şiddete karşı bilincin gelişmesini sağlar.

Beuys; Kassel kentine 7000 meşe ağacının dikileceği ve her ağaca bir bazalt taşının eşlik edeceği bir öneri sunar. Beuys çalışması hakkında Kassel şehir yönetimi ile bir sözleşme yapar. Böylece çalışma, resmi anlamda güç kazanır.

Proje kapsamında yapılacak ağaçlandırma, şehir yönetimindeki işleri aksatacak dereceye gelir. Çünkü bahsi geçen büyük çaplı projeye fon bulma konusu şehir yönetiminin ana gündemi olur. Diğer yandan Beuys, konunun politik ve sivil bir problem olacağını öngörür.

Beuys, kent dokusu içerisindeki bitkisel ve hayvansal popülasyonun varlığını yaşamsal bir gereklilik olarak savunur ve bir arada yaşamı destekler.

7000 Oaks tasarımı; Joseph Beuys’un 40 yıl önceki çalışmasından ilhamla insanlar ve bitkiler arasındaki ilişkiyi geliştirmeyi hedefliyor. Proje ile Cenevre'deki CEVA İstasyonunun mevcut erişilebilirliği yeniden tanımlanıyor. Altyapı projesi, Jean Nouvel ve Eric Maria tarafından tasarlanan CEVA İstasyonunun bir uzantısı olarak ele alınıyor.

Yeni 7000 Oaks gelişimi, Joseph Beuys’un orijinal çalışmasındaki 7000 adet meşe ağacı yerine 138 meşe ağacı ve 7239 adet yetişkin bitki içeriyor.

Ağaçlar, istasyonu ziyaret eden insanlara eşlik ediyor. Plan şeması dairesel hatlardan oluşan adacıklar içeriyor. Peyzaj planı, sirkülasyonu etkiliyor; insanlar dolambaçlı yollarda yavaşlıyor ve ağaçların yanında dinlenmeye fırsat buluyor. Her biri bağımsız olan 49 adacığa insanlar doğrudan erişemiyor fakat adacıkların çeperlerindeki kentsel mobilyalar, insanların kullanımına sunuluyor.