Kolektif bir sanatçı: Ahmet Doğu İpek
Resim bölümü mezunu olan Ahmet Doğu İpek; insan, doğa, kent, hafıza gibi kavramları performans sanatlarına yorumlayarak uyarlayan bir sanatçı. Bireysel ve toplu çok sayıda sergisi olan İpek, kendine özgü tarzıyla kâğıt üzerine suluboya ve kara kalem çalışmaları gerçekleştirmektedir. Bunun yanı sıra mekâna özgü ürettiği üç boyutlu yapıtlarıyla da günümüzde adından söz ettirmektedir.
1983 yılında Adıyaman'da doğan Ahmet Doğu İpek, Marmara Üniversitesi Resim Bölümü'nden mezun olur. Galeri X, Academy Clup, MSGSÜ ve Maltepe Sanat Galerisi, Londra Tate Modern, Bayburt Baksı Müzesi ArtSümer, DEPO gibi çeşitli mekanlarda gerçekleşen birçok sergide ve İstanbul Bienali ve Contemporary İstanbul gibi etkinliklerde yer alır.
2006 yılında Mehmet Öğüt ile Naiv Atölye'yi kurarak burada resim dersleri vermeye başlar. 2007'de İstanbul Teknik Üniversitesi MIAM Improvisation Ensemble ile doğaçlama performanslar gerçekleştirir. 2008 yılında Anamnez / Anamnesis oluşumunda ve gölge oyun performansında rol alır. Aynı yıl paylaşım odaklı topluluk projesi olan Zemin'e katılır. 2015 Prudential Eye Awards finalistlerinden biri olur ve eserleri Artscience Museum'da sergilenir.
İlk kişisel sergisini 2012’de, Sanatorium Sanat Galerisi'nde gerçekleştirir. Çokluk ismi ile gerçekleştirdiği bu sergide; yoğunluk, örtünme ve yığın gibi olumsuz çağrışımlar yapan çokluk kavramını sorgular. Günümüzde ise denetlenemez bir çoklukla karşı karşıya olduğumuzu ifade eder. Toplum ya da insan figürü yerine yapıları ve biçimleri kullanan sanatçı, kentlerin mimari dokusuna ve doğadan koparılan insanın kent yaşamına hapsedilmesini anlatır.
2017’de, İpek’in ikinci kişisel sergisi olan "Günler" Galata Rum Okulu'nda gerçekleştirilir. 140 metrekarelik alanı kaplayan sergi, 200'den fazla siyah suluboya çalışmasından oluşan "Günler" serisindeki eserler ve üzerinde yoğun olarak çalışmakta olduğu hayali böcekler serisindeki eserlerden oluşuyor.
Serginin birinci katında yer alan ve 140 metrekarelik bir alanı kaplayan yerleştirme; binanın tarihsel, mimari ve işlevsel hafızasına odaklanarak mekanın zemin ve duvarlarının yeniden şekillenmesi ile sonuçlanıyor. Aynı zamanda sergide eğim, ağırlık, algı, inkar gibi kavramlara dikkat çekiliyor.
Günler serisi, 2016 Temmuz ayında başlayan ve 2017 Mart ayına kadar geçen süreçte, her gün bir resmin eklenmesi ile günün hafızasını taşıyan, 200'den fazla siyah soyut suluboya eserden oluşuyor. Seri, pamuklu kağıda damlatılan boyanın durmadan hareket ettirilmesi ile oluşan parçalar, bütünüyle yapıldıkları dönemin soyut kaydını tutuyor.
- "İşlerimde renk kullanmıyorum çünkü her şeyi minimuma indirmek; tek renk, tek çizgi, tek form üzerinden inşa etmek istiyorum. Bu yaptığım işi sıfır noktasından ele alıp çoğaltmak, büyütmek, keşfetmek ve heyecan duymakla alakalı." - Ahmet Doğu İpek
Günler serisinin devamı ve dönüşümü olarak ortaya çıkan "Yıldızlar" adlı çalışma, hint mürekkebiyle boyanmış karanlık yüzey üzerine atılan çentiklerden oluşuyor. Günden güne oluşan bu eser, ışığa ulaşma çabasını yansıtıyor. Günler serisinde üretilen 89 kare ve Yıldızlar adlı eserler; "Border of Time" isimli sergi kapsamında kitaplaştırılarak hayata geçiriliyor.
Sergi için üretilen "Repair" serisi, kendiliğinden oluşan formları anlama ve taklit etme çabaları üzerine kuruluyor. Sergi, kaya kütlelerini küçük müdahaleler ile iyileştirmek ve işlevi olmayan kütleye anlam yüklemek gibi fikirlerle üretilen üç parçadan oluşuyor.
Değerli eşyaların tamirinde kullanılan kintsugi tekniğini, kaya kütlelerini onarmak için tercih eden Ahmet Doğu İpek; Repair serisinde nesneler ve onlara atfedilen değerler konusunu ele alıyor.
Ahmet Doğu İpek, 2018 yılında Paris Cité des Arts'a misafir sanatçı olarak katılır. 2019'da Arter, Odunpazarı Modern Müzesi, Singapur Artscience Müzesi, Müze Evliyagil, Viyana Mekan 68, Abdülmecid Efendi Köşkü ve Galeri Nev İstanbul'da grup sergilerinde yer alır.
Ahmet Doğu İpek ve mimar Hakan Demirel iş birliğiyle mekana özel üretilen Soupir yerleştirmesi, İstanbul Bienali'ne paralel gerçekleşen İçimdeki Çocuk sergisi için Abdülmecit Efendi Köşkü'nde bulunuyor. Eserde, mekanın tarihsel süreçteki kullanımını referans alarak köşkte hissedilen yorgunluğu, zemine yapılan müdahalelerle bir "iç çekiş" şeklinde yansıtıyor. Aynı zamanda orijinal duvar tavan ve aydınlatmalara dokunmadan, mekanın doğal yaşantı içinde müdahalesiz bırakıldığında nasıl yeniden canlanacağını gösteriyor.
2019 yılında Galeri Nev İstanbul'da, Aşı Sergisi’nde mürekkep ve suluboya gibi tekniklerle gerçekleştirilen iki boyutlu çalışmalarının yanı sıra, üç boyutlu çalışmalarda da yer alıyor. Ağaç fidelerine yapılan aşı, iki bitki dokusunun kaynaştırılarak büyümeye devam etmesini ifade ediyor. Sergide, doğadan alınan form ve dokular ile organik oluşumların iç içe geçmesi yansıtılıyor.
- "Bir şeyi keşfetmek heyecanlandırıyor beni, malzeme ve kompozisyon için de bu böyle. Belirli bir tarzım var diyemem ama yapmak istediğim iş neyi gerektiriyorsa onun peşinden koşarım." - Ahmet Doğu İpek
