Minimalist bir yaşam: Melt House

Osaka'da deniz seviyesinin biraz yukarısında kalan banliyö bölgesi, apartman bloklarından ve dar cepheli küçük evlerden oluşuyor. SAI Mimari Tasarım Ofisi, bir çift ve iki çocuğu için çevresiyle etkileşimli doğal alanlar sunabilecek küçük bir aile evi tasarlıyor.

Mimarlar alanı en iyi şekilde kullanmak için neredeyse tüm arsayı kaplayan uzun bir yapı tasarlıyor.

Evin ortasına yerleştirilen yüksek tavanlı avlu benzeri mekan, çok işlevli bir oda gibi davranıyor. Avlu, dar bir yapıya sahip olmasına rağmen tavandan tabana uzanan pencereleri ile bolca ışık alıyor ve geniş bir alan izlenimi veriyor.

Merkezde yer alan bu avlu, evin güney ve kuzey hacimlerini birbirinden ayırıyor. Burada ağaçlar zemin kattan, üst katların baktığı atriyuma kadar uzanıyor.

Arazinin tamamında kullanılan yeşil doku, iç mekanda da devam ettiriliyor. Kuzeyde ve güneyde yer alan iki yaşam ünitesi, aralarına konumlandırılan iç bahçeyle birbirine bağlanıyor.

Evin iki kanadında yer alan hacimlerden küçük olanında; iki kat yüksekliğindeki oturma odası ve ikinci katta çatı katını da içeren geleneksel bir Japon odası bulunuyor. Diğer hacme ise iki yatak odası, iki banyo, açık mutfak ve yemek odası birimleri yerleştiriliyor.

Projenin mimari Saito; "Plan, uzun ve dar olmasına rağmen eve bol miktarda doğal ışık ve havalandırma getiriyor." diyor.

Yarı açık bahçe; yemek odası ve oturma odası arasına yerleştirilerek günlük olarak kullanılabilen yeşilliklerle dolu bir yaşam alanına dönüşüyor.

Uzun ve dar bir tasarıma sahip konuttaki geniş açıklıklar, iç mekanın bol miktarda doğal ışık almasını sağlıyor. Açıklıklar, aynı zamanda doğal havalandırma sirkülasyonuna da destek oluyor.

Evin planı, sınırlı bir alanda bile zaman geçirilebilecek bir bahçenin var olduğunu gösteriyor. Mimar Saito; “Yeşil hissedilen bir ev, yeşili her yerden görebileceğiniz bir yuva değil, sakinlerin dış mekanı aktif olarak kullandığı ve yeşille birlikte büyüdüğü bir yuvadır” diyor.