Modern kayıkhane: HIP Boathouse

HIP Boathouse, Kanada’nın batısındaki Yeni İskoçya eyaletinin Hermans Adası’ndaki sakin bir kıyı şeridinde yer alıyor. Abbott Brown Architects, bu uzak konumda hem ormanla hem denizle ilişki kuran işlevsel bir dinlenme alanı tasarlıyor. Kuzeydeki ormanlık alana bakan yapı, tekne depolamak için bir kayıkhane ile birlikte suya ve gün batımlarına yönelen bir konfor alanı sunuyor.

Yönetmelikler, deniz kısmındaki yerleşimi yalnızca kayıkhane ile sınırlandırıyor. Bu kısıtlama tasarımda etkili bir şekilde kullanılıyor. Strüktür ve yerleşimin tanımladığı tasarım, denizci doğasını yeniden uygulamanın modern bir yolunu sunuyor. Kayıkhane işlevi beraberindeki dinlenme alanınıda da şekillendiriyor.

Adanın güney kıyısındaki yerleşimden uzak ıssız bir bölgede konumlanıyor. Kayıkhaneye yalnızca özel araçla kuzeye giden ormanlık bir yoldan ulaşılıyor. Konum tercihi adada uzun zamandır süregelen toplu kayıkhane fikrinden ve onun özel, güçlü tarihinden sapıyor. Ormanın içinden kuzeye yapılan yolculuk, mecazi olarak bölgenin köklü mimari dilinden uzaklaşmayı ve mimarinin yeniden hayal edileceğini yansıtıyor.

Kayıkhane tasarımı bir yeniden yorumlama, eskiz ve deney tahtası olarak ele alınıyor. Çatı eğimi farklılık gösteriyor: kayıkhane tarafında çatı açısı az iken denize bakan tarafta konforu artırmak için daha fazla açı ile insan ölçeği korunuyor. Kayık rampası alışılmışın aksine deniz tarafında değil orman cephesinde yer alıyor.

Cepheler, çevresel koşullara karşılık veriyor. Kuzeydeki denize bakan cephe, oldukça fazla miktarda açıklığa sahipken güneyde sürgülü korumaları olan açıklıklar tasarlanıyor. Batı cephesinde yer alan giriş, yapının iç mekanını ikiye bölüyor. Kapıya ulaşan merdivenler, yapının içerisine gömülüyor ve yapının merkezine açılıyor. Sağ tarafta teknenin konduğu alan, sol tarafta ise panoramik pencereli bir oda konumlanıyor. Bina, su seviyesinin yükselme ihtimaline karşılık kazıklar üzerinde yükseliyor. Bu sayede ön sundurma sahil kenarı üzerinde konsol olarak uzanıyor.

Yapının içerisindeki iki farklı işleve sahip alan, tasarım detayları ile ayrılıyor. Ahşap detayları, kaplama miktarı, taşıyıcı sistem ile iki mekan birbirinden ayrışıyor. İki farklı iç mekan tasarımı ve yapısal strateji ile bir bütün oluşturuluyor. Okyanus tarafındaki sundurmanın yüzeylerinde hava ve okyanus fırtınalarına maruz kalacak ve tuzlu ortamda çürümeye dayanıklı bir ahşap türü kullanılıyor.

Sundurma alanının iç mekanında ahşap strüktür açıkta bırakılarak doğal bir atmosfer oluşturuluyor. Tekne depolama alanı, hava koşullarına maruz kalmayacak şekilde 2 x 6 ahşap dikme konstrüksiyon ile inşa ediliyor. Kontrplak ile kaplı tavan ve zımparalanmış ahşap duvarlar hava koşullarına karşı tekneyi koruyor.

Cephe kaplaması, doğrudan çevredeki ormanlık ortama atıfta bulunuyor. Sedir ağacından üretilen parçalar, ladin çerçevenin içini dolduruyor. Kayıkhane kısmında yer alan açıklıkların önünde ek sürgü kapılar ile iklim koşullarına karşı dayanıklılık artırılıyor. Tam tersi sundurma alanında ise geniş cam açıklıklar doğal manzara sunuyor.