Montessori eğitim modeline göre tasarlanan okul: Ratchut Okulu

Ratchut Okulu, 8 ay - 8 yaş aralığındaki çocuklara ideal öğrenme ve gelişme ortamı sunabilmek için tasarlanıyor. Çocukların kendi yönettikleri etkinliklerle öğrenebilmeleri, bireysel becerilerini ortaya çıkarabilmeleri ve okul yerine evde hissedebilmelerine dayanan ilkeler, Montessori eğitim sistemini oluşturuyor. Bu ilkelere göre tasarlanan yapı; çocukların aktivitelerine uygun, ev hissi uyandıran küçük mekanlar şeklinde planlanıyor.

Tasarım ilkesine göre doğa, çocuklara en verimli öğrenim ortamını sunuyor. Yapı, çocukların kendi kendine öğrenimlerini desteklemek ve farklı etkinliklere olanak sağlamak için peyzaj ile bütünleşiyor. Peyzaj içerisinde, ideal öğrenme ortamı için; mağaralar, kumlar, tepeler ve ağaçlar bulunuyor. Her bir öge, çocuk gelişimindeki farklı aşamalara hitap ediyor.

Yapının girişinde, ahşap panellerle oluşturulan mağara konsepti yer alıyor. Paneller arasından geçen doğal ışık, mekan içerisini ferahlatıyor ve çocuklarda merak uyandırıyor.

Peyzaj ögelerinden biri olan kum, yürümeye yeni başlayan çocuklarda dokunma hissini geliştiriyor. Bundan dolayı, Yürümeye Yeni Başlayan Çocuk Binası’nın etrafındaki oyun alanında kullanılıyor.

Bahçedeki tepecikler ise çocukların etrafında koşabileceği ve açık havada farklı öğrenme deneyimleri yaşayabilecekleri mekanlar oluşturuyor. Bu peyzaj ögesi, aynı zamanda, bina birimlerini ve öğrenme alanlarını birbirine bağlıyor.

Bir diğer peyzaj ögesi olan ağaçlar ise; okul bahçesindeki öğrenim alanlarında gölge oluşturabilmek için kullanılıyor. Aynı zamanda, iç bahçede bol vakit geçiren çocuklara, doğayla iç içe bir ortam sunuluyor.

Tasarımda, sınıfların bulunduğu iki bina ve ebeveynler için bir bina mevcut. Sınıfları içeren binalar, çatıda devam eden koridorlarla birbirine bağlanıyor. Yapı cephesinde, kullanıcılara sıcak bir his uyandırabilmek için ahşap çıtalar ve gri tonlu boyalar kullanılıyor.

Ahşap çıtalar; güneş ışınlarını filtreleyerek, çocuklar için ideal aydınlık öğrenme mekanları oluşturuyor. Buna ek olarak ahşap çıtalar, çocukların dışarıyla olan görsel iletişimini sınırlayarak dikkat dağınıklığını azaltmayı ve derslere odaklanmalarını da sağlıyor.

Tasarım ekibi, proje düzenini çocukların kolayca anlayabilecekleri şekilde planlıyor. Sınıf binaları, farklı aktivitelere hizmet eden çok sayıda küçük odalardan oluşuyor.

Ev hissiyatı oluşturulan bu planlamayla, çocuklar her odada oynuyor, öğreniyor ve becerilerini geliştirebiliyor. Kısacası, Montessori eğitiminde küçük mekanlar, büyük mekanlardan daha teşvik edici ve öğretici oldukları için tercih ediliyor.