OMM ‘Yılın Uluslararası Proje’ ödülünü kazandı

Dünya çapında önemli girişimleri öne çıkarmak ve desteklemek amacıyla İngiltere’de düzenlenen ödül töreni, 15 farklı kategoriyi kapsıyor. OMM’nin henüz ilk yılını yeni doldurmuşken MoMA, Oxford Müzesi, Royal Collection Trust gibi önemli kurumların da aday gösterildiği bir seçkide ödül kazanması büyük takdir topladı.

OMM, Eskişehirli iş adamı Erol Tabanca’nın doğup büyüdüğü şehre ve Türkiye’ye değer katmasını amaçlayarak yola çıktığı bir proje. Müzenin tasarımı ise Kengo Kuma and Associates’e (KKAA) ait.

Beton yerine alternatif olarak taş, ahşap, kağıt gibi doğal malzemeler kullanarak dünya çapında üne kavuşmuş mimarlık ofisinin kurucusu Kengo Kuma and Associates, tasarım felsefesini "doğa ile mimariyi, ‘bina’ ve bulunduğu ‘konum’ arasında güçlü bir bağ kurulmasını sağlayacak şekilde harmanlamak" olarak tanımlıyor.

KKAA ortaklarından Yuki Ikeguchi yapının ana fikrini ve malzeme tercihlerini şu şekilde açıklıyor:

Odun, kentin mirasında önemli bir yere sahip, yapının bu bölgenin tarihine ve hafızasına dair bir söz söylemesi bizim için bu tasarımda her zaman merkezdeki düşünce oldu. Etrafına konfor katan ve sıcak bir atmosfer oluşturan bir materyal olan ahşapla inşa etmek, ekibimizin her zaman ilgilendiği bir konuydu."

Kengo Kuma, İstanbul’un beton ve kiremitten oluşan bir şehir olmasına karşın Eskişehir’in daha yumuşak bir dokusu olduğunu ilk ziyaretinden itibaren kendisine çok sıcak geldiğini ve Japonya ile benzerlikleri olduğunu dile getiriyor.

Japon bambu ustası Tanabe Chikuunsai, OMM için özel olarak tasarladığı enstalasyonun tasarımlarını örme bambu sistemi kullanarak Eskişehir’de gerçekleştirdi. OMM için özel olarak tasarlanan yerleştirme, açılış sırasında sanatçının son dokunuşu ile tamamlandı.

OMM, Odunpazarı sivil mimarisi, Osmanlı kubbe mimarisi ve geleneksel Japon mimarisinden öğeler taşıyor. Proje; geometri, ışık, kümelenme ve ahşap olmak üzere 4 ana unsurdan ortaya çıkan 4.500 m2’lik çağdaş sanat alanı olarak kullanılıyor.

Yapı içerisinde farklı boyutlarda sergileme alanları, kafe, müze dükkanı ve atölyeler bulunuyor. Odunpazarı’nın tarihsel dokusunu yaşatmak amacıyla ahşap yapı sistemi ve çarpıcı kütle bileşimleri ile dikkat çeken müze binası, bulunduğu bölgenin odak noktasını oluşturarak kamusal bir toplanma alanı olarak işlev görüyor.

OMM, kentin yeni gelişen kısmı ile küçük ölçekli ahşap yapılar topluluğu arasında bir geçiş katmanı olarak yer alıyor. Yuri Ikeguchi Eskişehir’in dokusunu nasıl yorumladıklarını şu sözleriyle özetliyor:

"Konsollar ve yönelimler, şehrin sokak dokusunu özgün ve beklenmedik kılan özellikleri…Projede niyetimiz kutuları üst üste koyarak ve döndürerek Osmanlı evlerinin oluşturduğu dokuyla bir bağ kurmak…Formalist bir tutumdan çok, sokağı içeride devam ettirmek ve doğrusal olmayan bu gezinti rotasını müzenin içinde tekrar yansıtmak için."

Adeta bir baca niteliği gösteren, gün ışığını içeriye alan özel tasarım, gökyüzü penceresi ile üç kata yayılıyor. Yapı; sergi ve ziyaretçilerin kullanımına açık ortak alanları, kalıcı ve süreli sergiler için olanak sağlayan mekanları, atölye alanları, yeni medya sanatı için farklı fonksiyonlarda birimleri bünyesinde bulunduruyor.

Eskişehir dokusuna Kengo Kuma ve ekibi tarafından kazandırılan, dünya çapında bir ödül alarak da başarısını taçlandıran proje; her geçen gün sanatçıların ve sanatseverlerin uğrak yeri olmaya devam ediyor. OMM eğitim programları, seminerler, sanatçı buluşmaları, workshop çalışmaları ile Eskişehir ve Türkiye kapsamında her yaştan bireyin sanatsal birikimini arttırmayı hedefliyor.