Organik şekiller ve pastel renkler: Maria Nila Merkez Ofis

Üretim Helsingborg'daki fabrikada gerçekleşirken, Maria Nila'nın Stockholm'deki genel merkezi, inovasyon ve marka tasarımından pazarlama ve satışa kadar her birimi kapsıyor. 30'dan fazla oda ve beş adet banyoya sahip olan 650 m²'lik yapı, resmi olmayan toplantılar için de sosyal alanlar barındırıyor. Mekan; büyük konferans salonları, şömineli oturma alanları, açık mutfak, özel arka bahçe ve Maria Nila'nın ürün yelpazesinin tam olarak deneyimlenebileceği bir kuaför salonu ile birçok aktiviteye imkan sağlıyor.

Stockholm'ün merkezinde dört katlı tarihi bir yapıda yer alan kuaför salonu, kullanılan renklerle markanın kimliğine gönderme yapıyor. Kullanılan renk paleti ve pleksiglas disklerle müşterilerin dikkati doğrudan şirketin ürünlerine çekiliyor. Eğlenceli organik şekiller, şirketin hem kamusal hem de özel alanlarını bir arada barındıran ortamına yeni bir soluk getiriyor.

Yapının giriş katında resepsiyon, güzellik barı, bekleme salonu, konferans ve toplantı odaları yer alıyor. ASKA'nın kurucu ortağı Polina Sandström, "Giriş kat, projenin halka en açık bölümü olacak şekilde düzenleniyor. Ardından hacimler kademeli olarak özelleştirilerek çalışma alanı odaklı hale geliyor.” dedi.

ASKA'nın kurucu ortağı Madeleine Klingspor, "Restorasyondan önceki iç mekânda beyaz ve gri bir renk şeması vardı. Restorasyonla birlikte, alanın ruhunu öne çıkararak güçlü ve enerjik bir ortam oluşturmayı amaçladık." ifadesini kullanıyor.

ASKA, yeşil kareli mermer zemin ve ahşap merdiven dahil olmak üzere yapının bazı orijinal detaylarını korurken, alanın geri kalanını tamamen yeniliyor.

İç mekânda kullanılan ürün rafları, kanepeler, ahşap ve MDF'den yapılmış bir güzellik barı da dahil olmak üzere mobilyaların çoğu proje için özel olarak tasarlanıyor. Gustaf Westman, LED Sanatçısı Josefin Eklund ve My Zachrisson gibi tasarımcılar tarafından sanatla desteklenen bir iç mekân oluşturuluyor.

İç mekânda kullanılan ürünler, Smile Plastic'in özel yapım masa tablası gibi sürdürülebilir malzemeler kullanan şirketlerden tedarik ediliyor.

Proje, en küçük ayrıntıda bile mevcut olan yenilikçilik ve sürdürülebilir tasarım ilkesi ile geleneksel bir çalışma alanın beklentilerine karşı bir duruş sergiliyor.

Ağustos 2020'de başlayan proje, Ocak 2021'de tamamlanıyor.