Otomobil tutkusu: The Library

Sofistike ve şık bir iç mekana sahip olan The Library, hem zemin kat girişinde hem de üst kattaki özel alanında depolanan spor ve eski model arabaların bakımına ayrılmış altı katlı bir binanın iki katına ev sahipliği yapıyor. Bu iki katta; hatıra eşyaları, salon, bar, çalışma odası ve sekiz adet araba yer alıyor.

Zemin kat tasarımında, 1950’lerin aerodinamik tasarımından ve otomotivden ilham alınıyor. Giriş; bir çift paslanmaz çelik araba asansörü, 3 metre çapında tavan vantilatörleri, dökme beton duvarlar ve sıcaklık katan ahşap paneller içeriyor. Bununla birlikte alçak tavanı dengeleyen aydınlatma, klasik otomobil farlarından ve arka lambalarından ilham alınarak yapılıyor.

Asansör, cilalı paslanmaz çelik yüzeylere sahip, beton zeminden oluşan bir mekana açılıyor. Ahşap, duvarları ve zemini kaplıyor. Bununla birlikte ahşabın oluşturduğu bu sıcak mekana; deri koltuklar, kanepeler ve aydınlatma eşlik ediyor. İçecek bölümü, elle dikilmiş deri koltuklar, kitaplar ve otomobil hatıraları ise salonda yer alıyor. Güvenlik ofisi tasarımında ise 1930’lardan kalma klasik Airstream karavanının ayırt edici yuvarlak ve cilalı alüminyum yüzeyinden ilham alınıyor.

Üst katta; yapı sahibinin özel salonu, arabaları mekanın merkezine koyan bir dizi alan, salon, bar ve bir yarış simülatörü yer alıyor. Bununla birlikte arabaların etrafında bir oturma odası bulunuyor. Bu nedenle arabalar, alanın merkez algısını büyütmek için birbirinden uzak konumlandırılıyor.

İç mekan, kullanıcının isteğine göre kolayca monte ve demonte edilebilen modüler unsurlardan oluşuyor. Bununla birlikte iç mekanda ünlü otomobillere atıfta bulunan bazı mobilyalar yer alıyor. Bu mobilyalar arasında Ferrari Duno’yu hatırlatan şezlonglar ve Zagato’nun kapı kollarına gönderme yapan dolap kolları bulunuyor. Ayrıca mekan, çalışma masası ve banyo içeren daha özel bir çalışma alanına da ev sahipliği yapıyor.