Sıkıştırılmış topraktan yapılan yoga stüdyosu

Bir dinlenme yeri olarak tasarlanan yoga stüdyosu, II. dereceden koruma altındaki The Newt in Somerset Oteli içerisindeki Hadspen Evi'nin çerçevesi içinde konumlanıyor. Hadspen'in duvarları, ek binaları ve bahçe duvarları yine aynı taştan yapılıyor. Sıkıştırılmış topraktan yapılmış ve bakır kiremitlerle süslenmiş yapı, bölgenin malzeme bakımından zenginliğine gönderme yaparken aynı zamanda İngiliz bahçe ortamlarında yaygın olarak kullanılan tasarımlardan da yararlanıyor.

Yoga Stüdyosu projesi; öncesinde kış bahçesinde yapılan yoga derslerinin yazın da sürdürülebilmesi fikri ile ortaya çıkıyor. Stüdyo, Invisible Studio'nun arazi üzerindeki mevcut spor salonu ve arıcılık faaliyetleri yapan Beezantium olarak bilinen karma bir sergi alanının uzantısı olarak hizmet veriyor.

Duvarda surecav (duvar genişliğini azaltmaya yardımcı polipropilen bir panel) kullanılarak oluşturulan boşluk ile havalandırma sağlayan paslanmaz çelik borular kullanılıyor.Yapının tüm teknik unsurları (aydınlatma, akustik, havalandırma) çıtalı duvar panellerinin içerisinde yer alıyor.

Yoga Stüdyosu, yalıtımlı ve çift camlı üniteden oluşan 11 metre uzunluğundaki bir çatı açıklığıyla gökyüzüne bakıyor.Böylece yoga yaparken rahatlama ve gevşeme hareketleri veya güneşi selamlama sırasında rahatlatıcı bir atmosfer yakalanabiliyor.

Newt Hotel Spor Salonu'nun dış tasarımına benzer şekilde Yoga Stüdyosu'nun cepheleri de tamamen sıkıştırılmış taş ile kaplanıyor. Sıkıştırılmış taş duvarlar yapıya doğal havalandırma sağlıyor. Mimari tasarım ekibi, cephe için kendine özgü kırmızı bir renge sahip, yerel kaynaklı 'Hadspen' kireç taşını kullanıyor. Toz haline getirilen taş, özel olarak üretilmiş bir bağlayıcı ile birleştiriliyor. Proje ekibi, kireç çimento karışımı için doğru kombinasyonu denemek ve oluşturmak için Bath Üniversitesi Malzeme Bilimi Laboratuvarı ile birlikte çalışıyor. Ayrıca yerel unsurlardan da ilham alan mimarlar çatı için de bakır kaplama tercih ediyor.