Sınırları zorlayan bir misafirhane: Ex of In House
Steven Holl Architects tarafından tasarlanan ve deneysel bir çalışmanın ürünü olan Ex of In House, New York’ta bulunuyor. Mekan algısı üzerine yapılan araştırmaların sonucunda inşa edilen konuk evinin tasarım sürecinde, mimari dil ile ticari pratiğin getirdiği klişeler sorgulanıyor.
Ex of In House, Holl’ün Hudson Valley’de yer alan konutunun bir misafirhanesi olarak tasarlanıyor. İnşa edildiği arazi deneysel topolojik bir alan olarak kurgulanıyor. Projede sadece Ex of In House’un çevreyle kurduğu ilişki değil; içinde yer aldığı ekosisteme nasıl dahil olduğu da tasarım sürecinin bir parçası olarak tanımlanıyor.
Proje, 2014 yılının Haziran ayında başlatılan ve Steven Holl Architects’te geliştirilen araştırma projesi Explorations of “IN”in inşa edilmiş bir yansıması olarak sunuluyor. “Peyzaja yayılan modernist banliyö konutları”na karşı bir duruş sergileyen yapıda, mekanlar arası yeni ilişkiler kuruluyor. Yapılan müdahalelerin mekanları tüketmesi değil, durumu tersine çevirerek yaşanabilir bir ortam oluşturması hedefleniyor.
Yapının geometrisi, birbirine zıt duran iki trapezoidin küresel boşluklarla kesişmesiyle dikkat çekici bir hal alıyor. Bu kesişimlerin ilk görüldüğü mekan olan ahşap hacim, yapının girişinde yer alıyor. Evin ikinci kotuna, ortasında açık bir mutfağın bulunduğu ana hacimdeki merdiven ile ulaşılıyor. İçerisinde yatak odası birimi bulunmayan evde aynı anda beş kişi konaklayabiliyor.
Bulunduğu ekosistemin içine dahil olması istenen yapıda dairesel ve düz açıklıklar oluşturuluyor. Bu açıklıklar sayesinde ev peyzajla bütünleşiyor.
Misafirhane ve sanatçı konutu olarak inşa edilen evin iç mekanının tamamı huş ağacından elde edilen kontrplaklarla kaplanıyor. Merdivenle birlikte pencere ve kapı doğramaları ise maun ağacından yapılıyor. Tüm bu detaylar yerel iki usta tarafından işleniyor.
3D basım işlemiyle üretilen aydınlatma armatürleri, PLA mısır nişastası bazlı biyoplastikten elde ediliyor. Dış cephe, hafif yalıtım sıvası görevi gören poraver adı verilen geri dönüştürülmüş bir materyalle kaplanıyor.
Yapının ısınması için fosil yakıt yerine jeotermal kaynaklar tercih ediliyor. Elektrik için ise şebeke gücü yerine güneş enerjisi kullanılıyor. Böylece kullanılan malzemeler ve uygulanan sistemler açısından projede karbon ayak izi minimuma indiriliyor.
Evin oyulmuş ahşap küreye benzeyen girişinde, çift kat yüksekliğinde bir yaşam alanı yer alıyor. Bu ufak oturma odasında yarım daire formunda bir çatı penceresi bulunuyor.
Yaşam alanının hemen ardından, merkeze yerleştirilen merdivenin arkasında bir mutfak alanı yer alıyor. İçerisinde yemek alanını da barındıran bölümden, aynı zamanda havuzun yanındakiverandaya da ulaşılabiliyor.
Üst katta ise uyuma bölümü olarak düşünülmüş açık planlı bir alan bulunuyor. Bu katta küçük bir banyonun arkasında, girişte yer alan kürenin hemen üzerinde ahşap basamaklı gizli bir mekan yer alıyor.
Proje videosunu izlemek için:
Proje | Ex of In House |
Mimar | Steven Holl Architects |
Yer | Rhinebeck, New York |
Tarih | 2015-2016 |
Alan | 85 m² |