Tek bir çivinin dahi kullanılmadığı 655 yıllık cami!
Yapımında hiç çivi kullanılmayan Mahmut Bey Camii, tamamen ahşap bindirme usulüyle 655 yıldır ayakta kalmayı başarıyor. Ahşap işleme ve kalem işi bezemeleri ile dikkat çeken cami, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alındı.
1366 yılında Candaroğlu Mahmut Bey tarafından yaptırılan cami, Kastamonu’nun kuzeybatısında bulunan Kasaba köyünde yer alıyor. Dikdörtgen formdaki cami dışa açık şekilde son cemaat bölümüne sahip. Kuzey cephede bulunan son cemaat bölümünün üzeri, ahşap dikme ve kirişlerle taşınan bir saçak ile örtülüyor.
Son cemaat yerinden harim kısmına söveli ve lentolu dikdörtgen biçimindeki ahşap kapıdan geçilerek ulaşılıyor. Bu giriş kapısının hemen üstünde sivri kemere sahip dikdörtgen bir pencere yer alıyor. Çift kanatlı kapının üzerinde iki tane dairesel, dört tane damla şeklinde birbirine geçmeli, kakma tekniğinin uygulandığı motifler yer alıyor.
Kapıyı çevreleyen mermerde görülen parça izlerinden kapının kırıldığı ve yeniden yapıldığı anlaşılıyor. 1972 yılında çalınan orijinal kapı bir süre sonra Manisa’da bulunuyor. Tekrar çalınma riskinin önüne geçmek için orijinal kapı, bugün Kastamonu Etnografya Müzesi’nde korunuyor. Şu an kullanılan kapı ise aslına uygun olacak şekilde Kastamonu Ahşap ustası Hikmet Değirmenci tarafından yapılıyor.
Batı cephesinden beden duvarına yaslanan minarenin girişi son cemaat kısmının sağ tarafında yer alıyor. 1945 yılı depreminde yıkılan özgün minarenin yerine tek şerefeli kesme taş minare yapılıyor. 2006 yılında gerçekleştirilen restorasyon sırasında bu taş minare yıkılarak yerine ahşap minare yapılıyor.
Büyük ölçüde özgünlüğünü koruyan Candaroğlu Mahmut Bey Camii taş ve ahşap malzemeden yapılıyor. Taşıyıcı dikmeleri, tavan kirişleri ve kaplamaları, minberi ve kürsüsü tamamen ahşap olan caminin dış duvarları ise kesme taş kullanılarak inşa ediliyor.
Son cemaatinde üzerini kaplayan çatının doğu-batı yönünde aşıkları bulunuyor. 25 cm taş ayaklar üzerine oturan ahşap dikmeler, tek parça halindeki oturtma çatıya destek veriyor.Çam ağacından yapılan dört adet ahşap dikmenin ikisi onikigen; ikisi dairesel bir kesite sahip. Onikigen ahşap dikmeler caminin güney kısmında yer alıyor. Bu dikmelerin kırmızı zemin üzerine üst kısımları beyaz, alt kısımlarına ise siyah bezemeler işleniyor.
Dikme başlıklarında bulunan mukarnaslar ise yeşil, mavi ve kırmızı renklere boyanıyor. Caminin kuzeyinde kalan dikmelere ise farklı renk ve motifler işleniyor. Ana kirişler arasında bulunan ahşap profillerde de, kırmızı renk üzerine yeşil renkte işlenmiş bitkisel formlar görülüyor. Tüm bezemeler kök boyası ile kalem işi usulüyle yapılıyor.
Anadolu ahşap yapı geleneğini anlatan örneklerden biri olarak karşımıza çıkan Mahmut Bey Camii’nde hiç çivi kullanılmıyor, tüm birleşimler ahşap geçme sistemiyle elde ediliyor. Böylece korozyon sonucu ortaya çıkacak bozulmaların önüne geçiliyor.
Taşıyıcı ana kirişlerin zemine bakan yüzeyleri pahlar ve bezemeler ile detaylandırılıyor. Orta tavan ve yan tavan ahşap malzemelerin farklı bindirme usulü kullanılmasıyla oluşturuluyor. Tüm bu detaylar yapıyı günümüze kadar taşıyan en önemli faktörler arasında yer alıyor.
Caminin tavanındaki kirişlerle mahfil döşemesinde kirişler benzerlik gösteriyor. Caminin giriş kısmında duvara bitişik şekilde birinci kat mahfile çıkan ahşap basamaklı bir merdiven bulunuyor. Tüm camide olduğu gibi mahfil sisteminde de ahşap dikmeler ve kirişler kullanılıyor.
Cami içerisinde Osmanlı döneminde yapıldığı düşünülen ahşap müezzin mahfili de yer alıyor. Dört ayak üzerinde sabit duran minber çam ağacından yapılıyor. Günümüzde sadece taht kısmı özgünlüğünü koruyan minberin korkuluklarında çıtakari ve ajur tekniği ile yapılmış süslemeler yer alıyor.
Proje | Kasabaköy Candaroğlu MahmutBey Camii |
Yer | Kastamonu |
Yapım yılı | 1366 |
Son restorasyon yılı | 2006 |
Proje videosuna aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: