Yalın tasarımıyla prefabrik yaşam alanı: Den Kabin Kiti
Den kabin tasarım şirketi, A çerçeveli dik eğimli kabin tasarımını gerçekleştirdi. Birkaç kişi ile kısa süre içerisinde inşa edilebilen kit, minimal yaşam alanı tercihinde bulunanlar için alternatif bir çözüm sunuyor. Yalın tasarımı sayesinde, bizlere ne kadar az malzeme ile yaşayabileceğimizi sorgulatıyor.
Büyük üçgen pencereli ahşap duvarlara sahip olan yaşama birimi, 3.3 metre tavan yüksekliği, 10.68 m² taban alanına sahip. Den Kabin Kiti farklı konumlarda ve farklı fonksiyonlarda kullanıma da elverişli.
New York’ta, prefabrike olarak tasarlanan yaşam kiti, ahşap malzemesinin özelliği gereği birbirine kilitlenerek inşa ediliyor. Hızlı montaj edilebilmesi amacıyla cıvataları, vidaları, kapı donanımları ve tüm gerekli boşlukları, prefabrike sürecinde tasarlanarak üretiliyor.
Den Kabin Kiti, elektrikli matkap, merdiven, zımba tabancası gibi minimum malzeme ile kuruluma elverişli. Malzemeler, yapım sırasına uygun olarak paketlenerek kullanıcılara sunuluyor.
Sadelik ve esneklik tasarım prensiplerine sahip olan kabin, sürekli kullanıma elverişli olması amacıyla sökülüp yeniden inşa edilebiliyor. Bu sebeple çivisiz bir şekilde, sekiz ayağı üzerinde konumlanabiliyor. Düz araziler için elverişli olan taşıyıcı sistem, desteklenmesi koşulu ile eğimli arazilerde de formunu koruyor.
Yarı kalıcı prefabrik yapı birimi, farklı ihtiyaçlar dahilinde, farklı eklentiler ile çözümler sunuyor. Isıl dengeyi sağlamak amacı ile enerji sertifikalı klima sistemi ile destekleniyor. Diğer yandan, yapının sürdürülebilirliğini sağlamak, CO2 salınımını en aza indirmek amaçları ile propan duvar ısıtıcıları kullanılıyor. Elektrik ihtiyacını karşılamak amacıyla güneş paneli ve taşınabilir elektrik santrali kullanılıyor. Kabin kiti, iki metal strüktür ve sedir kaplama olmak üzere üç farklı dış cephe kaplaması seçeneğine sahip.
Minimal yaşama birimlerine alternatif çözümler sunan prefabrik yapılar, kullanımı açısından fonksiyonellik taşımakta. Bu sebeple Den Kabin Kiti, bizlere ünlü mimar Mies Van Der Rohe’un ‘Less is more.’ (‘Az, çoktur.’) tasarım felsefesini hatırlatır nitelikte.
