Yaşayan arkaplanlı bir sahnede ödül almak: Ashui Pavyonu

10 yıldan uzun bir süredir dağıtılan ödüller, Vietnam'da mimarlık - inşaat - kentsel gelişim alanlarındaki paydaşların birbirini tanımasına, toplumun gelişimi ve kalkınmasına destek oluyor. Yarışmayı düzenleyenler, yazarları ve kazanan eserleri onurlandırmak ve ödülleri halka duyurmak için bir sergi alanı inşa etmek istiyor. Mekan olarak 1000 yıllık bir geçmişe sahip olan Vietnam’ın ilk üniversitesi, Hanoi’deki (Quoc Tu Giam) Edebiyat Tapınağı seçiliyor. Buranın seçilmesi, 2019'da Unesco tarafından "yaratıcı şehir" ilan edilen Hanoi’nin, marka değerini koruyarak geleceğe de yatırım yapıyor. Edebiyat Tapınağı’ndaki Thai Hoc evinin ön bahçesindeki açık hava sergi alanında 10 kategorinin adayları ve kazananları tanıtılıyor.

Edebiyat Tapınağı, mimarinin somut değerlerine ve eşsiz bir malzeme olan Taoizm ruhunun soyut değerlerine ev sahipliği yapıyor. Tapınak, Hanoi'yi bütün değerleriyle yansıtan bir sergi alanı olarak öne çıkıyor. Eklenen pavyon, kültürel mirasın önemini gelecek nesillere hatırlatıyor. Modern bakış açısıyla bu değerleri koruyarak geliştirmeleri için bu mesajı geleceğe yansıtan bir prizma görevi görüyor. Edebiyatın simgesi olan meşhur Khue imgesinden ilham alan Khue Van Cac (Khue Van Pavyonu), eski şairlerin ayak basmak istedikleri ve birçok eski ozanın da damgasını vurduğu yer olarak varlığını sürdürüyor.

Thai Hoc evinin önündeki avlunun ortasına yerleştirilen pavyonun daire şeklindeki platformu, şeffaf cam paneller çevreliyor. Ödüllerin alındığı ortadaki kare podyuma 2 girişten girilebiliyor. Mekansal düzen, Uzak Doğu felsefesindeki Tam Tai (3 beden: Cennet, Dünya ve İnsan) teorisinin temel yaklaşımı olan cennet, insan ve dünya arasındaki uyum baz alınarak kurgulanıyor. Şeffaf cam panellerin üstündeki daire, tüm sahne alanını aydınlatıyor. Tarihi avlu, şeffaf sahnenin arka planı olarak panellere yansıyor. Böylece ziyaretçiler, bu enstalasyon içerisinden kültürel değerlerle doğrudan etkileşime giriyor. Yarışma süreci, tüm dünyada Covid-19 salgını patlak verdiği sırada gerçekleştiği için bu şeffaf duvarlar aynı zamanda toplumsal bölünmeyi de sembolize ediyor. Tasarımın bu yaklaşımı mevcut sosyal ve toplumsal bağlama uyum sağlıyor.

Tarihi eserlerin arasında bulunduğu için yapının bu eserleri etkilemeden bağımsız olarak kurulması gerekiyor. Bununla birlikte sergi alanı; Edebiyat Tapınağı, final turunda paftaların asıldığı çelik çerçeve sistem ve şeffaf panellerle çevrili ödül sahnesi olmak üzere 3 öğeden oluşuyor.

Thai Hoc avlusundaki Edebiyat Tapınağı'nın mimari eserleri arasında Tien Duong Thai Hoc Evi, Huu Vu Evi, Ta Vu Evi ve Thai Hoc Kapısı bulunuyor. Bu binalar, Edebiyat Tapınağı'nın mimari değerlerini vurgulamak için özellikle aydınlatılıyor.

Merkezde yer alan 13 m çapındaki daire, 20 adet tam boy emniyetli cam panel (1.84 m:2.44 m) ve 10 mm 300 mm genişliğinde, 8.38 mm kalınlığında 2 kat temperli cam panelle birleştiriliyor. Bu cam sistemi, Thai Hoc House'un engebeli zeminine uyum sağlamak için yumuşak derzlere sahip 10 mm kalınlığında bir korten çelik levha üzerine monte ediliyor. Cam taşıyıcıların üzerine yerleştirilen beyaz boyalı çelik çerçeveye, 6000k beyaz LED ışıklı aydınlatma ekleniyor. Bu aydınlatma cam panelleri üstten birleştirerek sınırlandıran şeffaf tavanı tanımlıyor. Hava değişimi ve zamanla doğal süreçler içerisinde oksitlenen çelik bu pavyonda özellikle tercih ediliyor. Korten olarak isimlendirilen malzeme, taşıyıcı kaide olarak "zamanın rengini" yansıtıyor. Aynı zamanda zeminin sınırını ve geleneğin değerleri arasından geleceğe geçiş kavramını yansıtan cam çemberi oluşturuyor.

A0 panelleri asmak için kurulan çelik çerçeve sistemi, 2.4 m uzunluğundaki bağımsız modüllerden oluşuyor. Sağlam ve ince çelikten üretilen sistem, Thai Hoc avlusunun 4 kenarı boyunca sıralanıyor. Daire ve karenin merkezi, Edebiyat Tapınağı'nın Şinto ekseninde çakışıyor.

1 ay süren sergi, halkın ve sanatseverlerin beğenisini kazanıyor. Isıtmasız, çift katlı cam ve çelik gibi malzemeler, fuar sonrasında tekrar kullanılmak üzere tasarlanıyor.

1980'de Vietnam Hanoi'de doğan Ho Mong Long, HMLarchitecture Mimarlık Ofisi'ni 2010 yılında kuruyor. Kent planlaması, mimari proje ve profesyonel iç tasarım konularında uzmanlaşan ofis; otel, tatil köyü, restoran gibi birçok proje tasarlıyor.

HMLarchitecture ofisi altında yürüttüğü çeşitli projelerle ödül alan Ho Mong Long’un aldığı ödüller arasında, Vinfast Global Showroom Design 2021’de Uluslararası Mimarlık Yarışması İkincisi, Ashui Ödülleri: 2019’da Yılın Mimarı ve Yılın İç Mekanı ödülleri, VMARK 2019 Uluslararası Tasarım Gümüş Ödülü, Hanoi Güney Kapı Tasarım Yarışması 2005 İkincilik Ödülü, Nam Long restoranı tasarımı ile Gümüş Vietnam Yeşil Mimarlık 2020 ödülleri yer alıyor.

HMLarchitecture ofisinin kurucusu Mimar Ho Mong Long bir röportajında insan odaklı tasarımı baz almasının sebebini hayata bakışını büyük ölçüde etkileyen Budizm'e “aşık olma”sına dayandırıyor. Mimar, Budist yaşam felsefesini; ahlak, kültür ve yaşam tarzını etkileyen, insanların iyi yönüne katkı sağlayan, verirken almayı beklemeyen, bedeni ve zihni besleyen basit bir yaşam tarzı olarak tanımlıyor. Bu kavramların yaşama ve mimari tasarımlara uygulanmasında çok farklı bir bakış açısı kazandırdığını dile getiriyor. HMLarchitecture ofisi olarak bu kavramlar üzerine tartışıyor ve tasarlıyorlar.

Mimarlık ofisinin tasarıma bakış açısını; doğa ve insan birlikteliği olarak tanımladıkları ‘doğal simbiyoz’ ile mekanın kültürel etkinliklerle toplumun birleştirici rolünü vurgulayan tasarımlar oluşturuyor.