Zamansız çanakların ustası: Alev Ebüzziya
1938 İstanbul doğumlu olan Alev Ebüziyya, geleneksel biçimleri çağdaş bir yorumla uygulayan usta bir seramik sanatçısı.
Gazeteci Ebüzziya Tevfik’in torunu, Ziyad Ebüzziya’nın kızı olan sanatçı, hayli köklü bir aileden geliyor. Ortaöğrenimini 1955 yılında İngiltere’de tamamladıktan sonra, 1956-58 yılları arasındaİstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde ve Füreya’nın özel atölyesinde seramik çalışmalarına başlıyor.
1958’de Almanya’ya giden sanatçı, iki yıl boyunca Hohr-Grenzhausen seramik fabrikalarında çalışarakçamur bileşimleri üzerine araştırmalar yapıyor. Fabrika ortamında zorlu çalışma şartlarına dayanarak farklı tecrübeler ediniyor.
Ben kendimi tasarımcı olarak tanımlamıyorum. Bu Türkiye’de böyle oldu. Tasarım da yapıyorum ama aslında bana sorarsanız anti-tasarımcıyım. Günümüzde o kadar fazla şeye tasarım deniyor ki... Tasarım nerede başlar, nerede biter bu kavramlar tamamen birbirine girmiş durumda. Tasarım benim için daha çok üretime yönelik bir çalışmadır. 5 tanede üretseniz tasarımdır. Ama benim atölyemde yaptığım işlerin tasarımlarla alakası yoktur. Nasıl bir ressamın eserine tasarım denemezse benim atölyemde yaptığım işe de tasarım denemez."
Sanatçı, 1960-62 yılları arasındaEczacıbaşı seramik fabrikasındatasarımcı olarak görev yaptıktan sonra Danimarka’ya yerleşti. 1968’den itibaren Royal Copenhagen (Kraliyet Porselen Fabrikası) için tasarımlar yapmaya başladı.
1969’da Kopenhag’da kendi atölyesini kurdu. 1975’de ünlü porselen firması Rosenthal için tasarımlar yapmaya başladı.
Sona ermeyen, kesintisiz sürüp giden şeyler beni çekiyor. Zaman kavramı yok kafamda. Belki de insan sevgisine inandığım için. Çünkü insan bitmezse, zaman da bitmez.”
Eserlerinde kullandığı renkler, biçimin bütünlük kazanmasında en önemli etken. Kullandığı uçuk pembeler, turkuaz, beyaz ve maviler bir yumurta kabuğu inceliğindeki çanaklarına daha hafif bir görünüm kazandırıyor. Bezemede bazen buluta benzeyen lekeler, bazen de ince çizgiler kullanıyor. Çapları 50 santime kadar ulaşan büyük boyutlu çanaklarının bir özelliği de çok küçük bir tabana (2-3 cm) oturuyor olması. Ebüzziya’nın olağanüstü gergin biçimleri, yoğun kütle hacim gerilimi taşıyor.
Eski Anadolu formları beni ne kadar etkiliyorsa, Hitit formları, Mısır piramitleri yada bir Mısır kedisi de o kadar etkiliyor. Sadeliği yaratan duyguyu sezebilip, ister istemez kendi işime akmasını istiyorum o duygunun.”
Dünya çapında 30 müze koleksiyonundaki özgün seramik kaplarıyla tanınan sanatçı Alev Ebuzziya, aynı zamanda cam ve tekstil sanatları için de özel bir ilgiye sahip.
Sanatçı, yurt içinde Beymen, Koleksiyon, Çanakkale Seramik, Kalebodur, Paşabahçe gibi pek çok firma için endüstriyel tasarım projeleri gerçekleştiriyor.
Paşabahçe Mağazaları’nda yer alan; Türkiye’nin önde gelen sanatçılarının özgün tasarım ve çizimlerine yer verilen “İmza serisi” Alev Ebüzziya’nın bardak tasarımlarını bünyesinde bulunduruyor.
Var olan çay bardaklarının hiç güzel olmadığını yüksek sesle düşünmemle başladı her şey. Sonra biri dedi ki: Buyurun, daha iyisini yapın.”
Ebüzziya, günümüzde Şişecam Topluluğu’nun ‘’yalın güzeldir’’ sloganından yola çıkarak oluşturduğu ilk global tasarım markası olan NUDE için tasarımlar yapmaya devam ediyor.
Sadelik çok komplike bir şey. Sadeliğin çok kolay olduğu düşünülür halbuki tam tersidir, en ufak hata sırıtır.”