Zikzaklı cephesiyle dikkat çeken hastane yurdu

Hemşire yurdu; yoğun yapılaşma ve araç trafiğinin olduğu, 3 adet yüksek binanın çevrelediği bir sahanın merkezine az katlı binaların yerine inşa ediliyor. Böylelikle arazi, düzen içerisinde ihtiyaçlara cevap verebilecek hale geliyor.

Tasarım ekibi yeni yurdun yerleşim düzenini, hastanenin kalabalık ve yoğun atmosferinden ayrılacak şekilde tasarlıyor. Mevcut 3 bina ile etkileşime girecek şekilde tasarlanan yapının merkezinde kapalı bir avlu oluşturuluyor. Yapının zemin katı, ana yolu avluya bağlıyor ve bu sakin yerleşim alanının giriş görevini üstleniyor. Ayrıca yapı 26 kattan ve 523 odadan oluşuyor. Yaşam alanı, kütüphane, kantin, çamaşır odası ve çok amaçlı alanlar gibi çeşitli olanaklara sahip odaların çoğu 2 kişinin kalabileceği şekilde tasarlanıyor.

Klima yerine doğal havalandırma ve bitkilendirme tercih ediliyor. Projelendirme aşamasında çift yüklü koridor düzenine sahip yatakhaneleri dolaşan tasarım ekibi, doğal ışık eksikliğinin ve iç mekan havalandırmasının yetersiz olduğunu analiz ediyor. Bu problemleri çözmek ve ihtiyaçlara cevap oluşturmak için binanın 2 tarafını ayırarak ortada boşluk olacak şekilde 2 adet tek yüklü koridor düzenlemesi gerçekleştiriyor.

Yapılan 2 adet tek yüklü koridor düzenlemesi, koridora daha fazla ışık girmesini ve bodrumdan çatıya uzanan bir havalandırma bacasının oluşmasını sağlıyor. 1. katta ve yapının orta katlarında yer alacak şekilde büyük hava kanalları tasarlanıyor. Bununla birlikte çatıya, havayı bodrumdan yukarıya doğru çeken büyük bir hava kanalı daha yapılıyor. Hava kanalının cephedeki tasarımı ise, Tayland Kızılhaç Derneği’nin logosunun tasarımı olan “Una-Lome Daeng”’ten ilham alınarak uygulanıyor.

Odaların giriş kapısı, masif ahşap ve sineklik olmak üzere çift katmandan tasarlanıyor. Balkon kapısı ya da penceresi açıldığında hava akışı sağlanabiliyor. Odaların düzeni 2 bölümden oluşuyor. Koridorun bitişiğindeki 1.bölümde, iki oda arkadaşı için ortak paylaşım alanı olarak tasarlanan bir kiler ve tuvalet yer alıyor. Bu bölüm sürgülü bir kapı ile yatak odasından ayrılıyor.

2.bölümde ise oda sakinlerinin yatak odası bulunuyor. Balkon tarafına yerleştirilen her yatak, oda sakinleri için özel bir alan belirlerken ortadaki yürüyüş yolundan balkona geçiliyor.

Yurt, civardaki diğer binalara yakın bir alanda bulunuyor. Yurt sakinlerinin mahremiyetini korumak için diğer binaların doğrudan görüş açısından kaçınılıyor. Bu nedenle zikzaklı bir şekilde tasarlanan balkonlar, daha fazla güneş ışığı alıyor. Bunun yanı sıra balkonlar, oda sakinlerinin bitki yetiştirebilecekleri ve çamaşır asabilecekleri alanlar da sağlıyor.

Güneşlikli korkuluklar, dikey alüminyum kanatlı ve delikli alüminyum levhalardan tasarlanıyor. Ayrıca bu korkuluklar; kurutma rafı, klima yoğuşma ünitesi ve çamaşır makinesi gibi dağınık unsurları gizlemeye de yarıyor. Dayanıklı ve bakımı kolay olduğu için cephe malzemesi olarak alüminyum kullanılıyor. Sonuç olarak; cephe ve balkon tasarımı, kullanıcıların çeşitli karmaşık işlevsel gereksinimlerini gizlerken yapının sistematik tasarımını yansıtan ışık ve gölge desenini de hem iç mekanda hem de cephede gözler önüne seriyor.