Ali Tekintüre, 63 yaşında

Ali Tekintüre, 1978 yılında dillerden dillere dolaşan Dilek Taşı şarkısını yazdı.
Ali Tekintüre, 1978 yılında dillerden dillere dolaşan Dilek Taşı şarkısını yazdı.

Arabesk müziğin gizli kahramanı, en gizemli şarkıların yazarı Ali Tekintüre’nin serüveni aslında arabeskin de serüveniydi. Bugüne kadar, 1500 eseri yüzlerce hatta binlerce farklı kişi tarafından yorumlandı. 350 şarkısı filmlere konu olurken, 30 civarında filmin adı, onun şarkılarının isminden alınmıştı.

1953 doğumlu olan Tekintüre, bin 500'den fazla esere imza attı.
1953 doğumlu olan Tekintüre, bin 500'den fazla esere imza attı.

Belli ki o, hissettiği duyguları kâğıda aktardığı sözlerle ifade edecekti. Bundan başka bir iş düşünemez haldeydi. Sadece ve sadece müzikle ilgilenmek istiyordu. İşte bu yüzden, bir gün kendisini Unkapanı’nda, Türküola plak şirketinde buldu. Asgari ücretle de olsa çalışmaya razıydı. Nitekim de öyle oldu. Söz yazarlığından, süpervizörlüğe, sanatçıların resim çekimlerinden, icracıların kayıt parasının dağıtılmasına kadar pek çok işi büyük bir hevesle yapmaya başladı. Kendi deyimiyle kendisini bir nevi ucu görünmeyen bir kuyuya atmıştı.

Arabesk müziğin gizli kahramanı, en gizemli şarkıların yazarı Ali Tekintüre’nin serüveni aslında arabeskin de serüveniydi. Bu müzik türünün zirveye tırmandığı 1975-1990 yılları arasındaki birçok eser ona aitti. Bugüne kadar, 1500 eseri yüzlerce hatta binlerce farklı kişi tarafından yorumlandı. 350 şarkısı filmlere konu olurken, 30 civarında filmin adı, onun şarkılarının isminden alınmıştı. Ayrıca 50’ye yakın şarkısının da klibi çekildi.

  • Türkiye’de müzik piyasasının en yakın şahitlerinden biri olan Tekintüre, bu kadar emek karşısında sanat camiasında vefanın olmadığını da biliyor. Bu yüzden, sanatçılarla çok fazla samimi olmamaya özen gösteriyordu. Kendisine saygı gösteriliyordu; ama zaten bu konuda çok da beklentisi de yoktu.
O kadar emeğinin karşılığını alamadı.
O kadar emeğinin karşılığını alamadı.

Arabesk müziğine 42 yıl hizmet vermiş; fakat emeğinin karşılığını tam olarak alamamıştı. Çalıştığı dönemlerde sigortası yatırılmadığı için sigortasını kendisi ödeyerek emekli olmuştu. Şarkılardan gelen üç beş kuruşla da hayatını devam ettiriyor.

Onun en büyük endişesi, son yıllarda geleceğe taşınabilecek pek şarkının olmayışı. Teknolojik gelişmelerin ortaya çıkardığı kolaylıklar ve ruh zenginliğinin kayboluşu gibi etkenlerden dolayı duygu yoğunluğu olmayan ve aynı ritimlerden oluşan şarkılar ortaya çıkıyordu. “Böyle giderse müzik tarihimizde kocaman bir boşluk oluşacak.” diyerek konu hakkındaki tedirginliğini dile getiriyor. O, arabeski; neşeden çok kedere teşne olan bir toplumun, sevip de kavuşamayanların, ayrılık, hasret ve yokluğun hikayesi olarak görüyor. Zamanla birlikte arabeskin de değiştiğini düşünüyor.

Ali Tekintüre hala şiir ve şarkı sözleri yazıyor; fakat eski şiirleri ve sözleri daha çok tercih ediliyor. Bu durumu da şöyle özetliyor:

Bestelenen şiirleri eşsiz parçalara dönüşüyor.
Bestelenen şiirleri eşsiz parçalara dönüşüyor.
Sanatçı arabesk için "Yılgınlık değil" diyor.
Sanatçı arabesk için "Yılgınlık değil" diyor.

Bir garip söz işçisi Ali Tekintüre, bugün 52 yaşında. O, şimdilerde oldukça mütevazı bir hayat sürdürüyor. Ona göre, “Arabesk halin arzıdır yılgınlık değil”. Bir sitem ve yakarış formu olarak tanımlanabilecek arabeskin, en iddialı eserlerini ortaya çıkaran Tekintüre’nin en büyük şansı; sözlerinin Selami Şahin ve Mustafa Sayan gibi bestekârlar tarafından bestelenmesi ve Müslüm Gürses tarafından yorumlanması… İşte bu yüzden; Aldanma Çocuksu, Senden Vazgeçmem, Bir Mana Var Sözlerinde, Gitme, Unutamazsın, Kaderi Ben mi Yarattım, Evlat, Canım Dediklerim ve Hangimiz Sevmedik, Yakarsa Dünyayı Garipler Yakar gibi kült şarkıların yorumunu ona emanet etmişti. Hikâye özetle şöyle bitiyor: Ali Tekintüre yazıyor, Müslüm Gürses yorumluyor, biz de dinliyorduk…