Bana bir İslâm lâzım ama içinde Sünnîlik olmasın

Hepsi bir aradaysa bu manzara konuşulur.
Hepsi bir aradaysa bu manzara konuşulur.

Zamanında kadının biri bir ulemâdan birisine: Hocam, Yunanistan’da kadın bir evliyâ varmış, tam kızını kesecekken Allah bir keçi göndermiş kesmekten vazgeçmiş doğru mu, diye sormuş. Hoca da; kızım bunun neresini düzelteyim, Yunanistan değil Arabistan, kadın değil erkek, evliyâ değil peygamber, kızı değil oğlu, keçi değil koç demiş. Onat’ın söyledikleri de bu misal. Gelenek, Müslüman kültür, eleştiri falan…

Nasıl yani? IŞİD’i yalnızca dinî açıdan değerlendirecekler. Tipik kamusal alan kafası. Evde Allah’a inanabilirsin, serbest ama kamusal alanda inanamazsın gibi bir şey. Bilime bu derece iman eden insanlar bir olguyu oluşturan bileşenlerden birini yok sayarak nasıl konuşabilir? Bu da onların habis niyetli tenakuzları olsun diyelim. Şimdi bütün bu bileşenler bir araya geldiğinde tahmin edeceğiniz üzere ortaya şöyle bir şey çıkıyor: “İslâm iyi de Müslümanlar biraz şey,” “Ney?” “İşte şey böyle, ne biliyim, Kur’ân bunu emretmiyor, hadisler uydurma, radikalizm, gelenek, kültür falan…” Hasan Onat konuşmaya başlıyor. Yine bilinen şeyleri söyledikten sonra subliminal değeri hayli kuvvetli olan bomba cümle geliyor: “Şayet biz kendi geleneğimizi, Müslüman kültürü, sağlıklı bir eleştiri sürecine tabi tutmazsak, bu eleştiri süzgeci içerisinde kendi kültürümüzün yanlışlarını görüp özeleştiri yaparak doğrulara yaklaşamazsak emin olun bugün IŞİD vardır yarın, IŞİD’i aratacak oluşumlar vardır.”

Onlara göre IŞİD gerekli mi?
Onlara göre IŞİD gerekli mi?

Ortada net bir gerçek var: İslâm ile olan problem bir şekilde çözüldü. Farklı meşreplere ait devletler devrildi. Halk sindirildi. İtikadlar bozuldu. Yazıyı yazdığım sıralarda netanyahu IŞİD’i İran’a tercih edeceklerini söylüyordu. ABD, İran’a ambargoyu kaldırıyor. Ortadoğu’da ise Sünnî kalabilmiş neredeyse tek bir yer kaldı: Türkiye. Sünnîlik bütün cephesiyle var olduğu müddetçe de bu kale yıkılmayacak bunu çok iyi biliyorlar. Bütün hırçınlıkları bu yüzden. İslâm özelinde de gelenek adıyla söyledikleri şey Ehl-i sünnet yani Sünnîlik’ten başka bir şey değil. Bu kaleyi yıkmayı başaramayacaklar bu kesin. Çünkü “Caner diye İslâm âlimi mi olur” diyen teyze Sünnîlik demek. Sakalsız hoca mı olur deyip sakalsız hocayı ciddiye almayan amca Sünnîlik demek. Bana ne Amerika’dan diyebilmek Sünnîlik demek. Bu nefesler alındıkça CNN istediği kadar program yapsın, Payzın istediği kadar iştahlansın, Bayındır istediği kadar agresifleşsin, biz ise istediğimiz kadar ehl-i sünnetçilik yapmakla itham edilelim, bunu müdafaa etmeyi nişan bildikçe bu kale düşmeyecek.