Başka dünya öyküleri: Mutluluk ölçer

Mutluluk Ölçer önce birkaç insan üzerinde denendi. Deney sonuçları insanlarla paylaşıldı. Sonra insanlar her yeni şeye üşüştüklerinden bu makineye de üşüştüler ve herkes bu mutluluk ölçen makineyle ilgilenmeye başladı.

Kopkonfor dönemi başladığında insanlar deliler gibi çalışıyor, deliler gibi çalışarak kazandıklarını deliler gibi harcıyorlardı. Daha çok harcamak için daha çok çalışıyorlardı. Daha çok çalışınca daha da çok harcıyorlardı. Daha da çok harcayınca daha da çok çalışmaları gerektiğinden daha da çok çalışıyor, daha da çok çalışınca bu kadar çok çalışıyorum bari daha daha da çok alayım diyerek daha daha da çok harcıyorlardı. İyiydi böyle. Ya da böyle iyi sanıyorlardı. Çünkü bakıyorlardı, sahipler, onlara varsıllar da denebilir, onlar da harcıyor, satın alıyor, geziyor, satın alıyor, harcıyor ve paylaştıkları fotoğraf ve videolara kalırsa çok mutlu yaşıyorlar ve yaşıyor ve yaşıyorlardı. Sonra kopkonfor döneminin sahiplerden ve yani varsıllardan olmayan bir sakini bir şey icad etti. İcad ettiği şey tuhaf bir şeydi. Öncelikle bir makineydi ama elektrik enerjisi ile çalışmıyordu. Gücünü monte edildiği insanın enerjisinden alıyordu. Ama aldığı güç harekete yol açacak türde bir enerji de değildi. Yani bir nevi statik enerjinin dinamik enerjiye dönüşmesine yarayan dönüştürücülerden değildi. Bu kopkonfor döneminin sahiplerden ve yani varsıllardan olmayan sakini icad ettiği makinenin inşa detaylarını paylaşmadığı için bu konuda söylenecek pek bir şey yok ama makinenin kullanım biçimi ve işlevi net idi. Makine insanlara takılıyordu. Makinenin insanlara takılan iki kutbu vardı, bu kutuplardan kablolar vasıtasıyla ve kabloların ucundaki alıcılar vasıtasıyla bir kutbu insanların beyinlerine (beyinlerine derken, kafatası açılarak içerde devinmekte olan beyin adlı organcığa değil, kafalarının arkasında kafalarının ense köküne yakın ensede değil kafada olan bir noktasına) bir kutbu da kalplerine (kalplerine derken, göğüs kafesi açılarak içerde tıptıplamakta olan kalp adlı organcığa değil, vücudun üstünden, altında kalbin attığı yere) olmak üzere monte ediliyordu. Makinenin işlevi ise takıldığı insanın beyininden ve kalbinden aldığı verileri işleyerek mutluluğunu ölçmekti. Evet, kopkonfor döneminin sahiplerden ve yani varsıllardan olmayan sakininin icad ettiği makine bir Mutluluk Ölçerdi.

Mutluluk Ölçer önce birkaç insan üzerinde denendi. Deney sonuçları insanlarla paylaşıldı. Sonra insanlar her yeni şeye üşüştüklerinden bu makineye de üşüştüler ve herkes bu mutluluk ölçen makineyle ilgilenmeye başladı. Kendi mutluluklarını ölçtürmek için insanlar sıraya girdiler vesaire. Ama o sıra gerçekten garip şeyler oldu. Sahipler yani varsıllar makineye temkinli yaklaşmalarına rağmen, bir süre sonra onlar bile meraklarına yenildiler ve mutluluklarını ölçtürmek istediler. Sonra yavaş yavaş onların arasında da yayıldı mutluluk ölçtürmek. Ama olan garip şeyler bununla başlamadı, garip şeyler daha önce başladı. Misal köleler ve yani kopkonfor döneminin özgür insanları, yani özgür köleler, yani neyse işte, önce onlar denediler makineyi. Çok acayip, sürekli çalışan, sürekli çalıştığı için sürekli harcayan, sürekli harcadığı için sürekli çalışan bu insanların hepsi, istisnasız korkunç derecede mutsuz çıktılar. Mutsuz çıkınca daha da mutsuz oldular. Mesela mutlu çıksalardı daha da mutlu olacaklardı, ne güzel, ama öyle olmadı, mutsuz çıktılar ve mutsuz çıkınca daha da mutsuz oldular. Bu sırada sahipler yani varsıllar onlara dediler ki, ekranlardan ve ekranlardan, daha çok almalısınız ki mutlu olmalısınız. Ama bu arada kendileri de hafiften merak ettiler, biz ne kadar mutluyuz acaba, bu kadar insana imkân, refah sağlıyoruz haricen onlara sağladığımız konfor sebebiyle kazandıklarımız vesilesiyle geziyor, tozuyor, eğleniyoruz, biz ne kadar mutluyuz acaba. Ölçtürmeye başladılar mutluluklarını birer ikişer. İşler daha da garip bir hal aldı bu sıra, çünkü onlar da istisnasız hep, her biri hem de mutsuz çıktılar. Sonra bir test daha. Yine mutsuz çıktılar. Sonra bir daha ve yine.Bütün sahipler ve yani varsıllar da korkunç derecede mutsuz çıktılar. Sonra hem sahipler hem köleler kafa kafaya verip düşündüler, düşündüler, düşündüler. Bu kadar uğraş çaba satın al çalış üret uğraş çabala ama sonunda herkes mutsuz. Düşündüler düşündüler ve düşündüler ve ortak bir karara vardılar.

  • Makineyi yok ettiler. Makineyi icad eden kopkonfor döneminin sahiplerden ve yani varsıllardan olmayan sakinini ise toplumun huzurunu bozmak suçundan idam ettiler.

Sonra sonsuza kadar aynı şekilde ve yani sahipler yani varsıllar, çalıştırmak için çalışarak, çalıştırmak için çalıştıkları için ve satın almayı özendirmek için satın alarak ve satın aldıkları için de daha çok çalıştırmak için daha çok çalışarak; köleler ve yani kopkonfor döneminin özgür köleleri ise kopkonfor döneminin içinde çalışarak, harcayarak, harcadığı için daha çok çalışarak, daha çok çalıştığı için daha çok harcayarak; sonsuza kadar musmutlu yaşadılar.