Bir hayal kur

O müthiş romanın ilk sayfasını açtığın anda, kulağına makamlı bir ezan sesi doluyor.
O müthiş romanın ilk sayfasını açtığın anda, kulağına makamlı bir ezan sesi doluyor.

Durup şöyle bir dünyaya bakıyorsun. Annen içerden sesleniyor. Çıplak ayaklarınla bastığın toprak, biraz daha yaklaşan kahve kokusu ve yeniden o ilk sayfanın büyüsü. Başlangıçlar arasında başlangıçları büyütüyorsun.

Dalından kopardığın domatese dayadığın ağzından sızan birkaç kızıl damla. Güneş batmak üzere. Tatlı bir serinlik çiçeklerin üstünü örtmüş. Burnuna bir kahve kokusu geliyor. Güzelliğinden ölecek gibi duran o müthiş romanın ilk sayfasını açtığın anda, kulağına inşirah yüklü yağmurlar gibi çağıldayan makamlı bir ezan sesi doluyor. Durup şöyle bir dünyaya bakıyorsun. Annen içerden sesleniyor. Çıplak ayaklarınla bastığın toprak, biraz daha yaklaşan kahve kokusu ve yeniden o ilk sayfanın büyüsü. Başlangıçlar arasında başlangıçları büyütüyorsun.

  • Bir kitap oku
  • Tanpınar, eserleriyle pratik olarak iz bıraktığı "edebiyat" dünyasında, teorik düzlemde de güçlü şekilde sözünü söyleyebilmiş ender yazarlardandır. Bu çabanın bir ürünü olarak ölümünden sonra kitaplaşan Edebiyat Üzerine Makaleler, Tanpınar'ın muhtelif dergi ve gazetelerde yayımlanmış edebiyata dair makalelerinin toplanmasından mütevellit bir kitap olmasıyla dikkatleri çekse de bağımsız-bağlantısız yazılar toplamından değil, ortak bir duygu bütünlüğüyle tam olmuş bir eserden söz ediyoruz. İrdelenen meselenin/eserin yeni bir bakış açısıyla ele alınmasına özen gösteren, tespit ve çözümlemeleriyle zihin açan yazılara sahip bu toplamda, farklı türlere-konulara temas eden, az alıntılı, biyografik bilgilerden azade, öze doğru derinleşen oldukça geniş bir bağlam kullanılmıştır. Tanzimat, Cumhuriyet, Batı edebiyatları, halk-divan edebiyatı, şiir, roman, eleştiri ve diğer umumi meseleleri radarına alan Tanpınar, yazıldığı dönemin ilerisinde, bugüne bakan tarafıyla da hala güncelliğini ve tazeliğini koruyan gür yazılar yazmıştır. Bu makaleler toplamı, her kütüphanenin başköşesinde olmayı hak ediyor. Tanpınar ırmağının suyu, kurumaya yüz tutmak şöyle dursun her geçen gün daha da bereketleniyor.
  • Ahmet Hamdi Tanpınar
  • "Edebiyat Üzerine Makaleler" Dergâh

Bir film seyret

Akira Kurosawa'nın 8 farklı rüyadan oluşan Dreams filmi, insan-doğa ilişkileri üzerine düşünen çok çarpıcı bir anlatı. Yağmur İçinde Güneş Işığı, Şeftali Bahçesi, Tipi, Tünel, Kargalar, Kızıl Fuji Dağı, Ağlayan İblis ve Su Değirmeni Köyü adlarını taşıyan rüyaların tamamı insan olma duygusu üzerinden, yıkım, ölüm ve doğa-insan çatışmasına odaklanıyor. Özellikle Kargalar ve Su Değirmeni Köyü rüyaları, oldukça farklı derinliklere sahipler. Kargalar'da Van Gogh'u canlandıran oyuncunun, yönetmen Martin Scorsese olması Kurosawa'nın güzel bir sürprizi. Dreams, hem seyir zevki yüksek görsel bir şölen, hem de yakanıza yapışıp ruhunuzu sarsacak felsefi bir derinlik vadediyor. İzleyici başka ne ister?

  • Bir kitap daha oku!
  • 1939 yılında Semih Lütfi Kitabevi'nden çıkan bir kitap; "Mehmet Akif: Hayatı, Seciyesi, Sanatı." Bugüne kadar defalarca sorulmuş "Mehmed Akif kimdir?" sorusuna verilmiş en kıymetli, çok sarih, içe doğru tafsilatlı ve elbette samimiyet mertebesi en yüksek cevaplardan biri. Üstelik yazarı Üç İstanbul adlı başyapıtıyla tanıdığımız Mithat Cemal Kuntay'dan başkası değil. Bir biyografiyi okumak için, anlattığı savaşın içinde çarpışmayı tercih eden, yani cephe gerisinde hiç saklanmayan bir yazarın kaleminden çıkmış olmasını önemsemek gerekir. Çünkü anlatanın kimliğinin, anlatılandan bağımsız olması mümkün değil. Akif'in can dostu Kuntay'ın hayatını vakfettiği bu biyografinin ayrıntılarında görüp-okuyacağımız şey, iki kalbin tek bir atışta birleştiği o unutulmaz an'ı da simgelemektedir; "Bu Âkif, hayatımın 33 senesidir. Bu 33 senede o, bir tek defa bayağı olmadı. Onun için yüzüne baktığım vakit gökyüzüne, denize bakar gibi ferahlardım." Akif sessiz yaşadı. Oysa bir çığlık gibiydi varlığı. Bu çığlığı anlatıyor işte Kuntay. Kim bilir, tozlu bir sandığın içinde ya da bir sahafın arşivinde aynı Kitâbu Cevâhirü'n-Nahv fi Lugâti't-Türk gibi güzellikle "uyuyan" henüz neşredilmemiş o kayıp ikinci cilt de bulunur bir gün. O güne kadar ilk cilt bizim. Akif biziz.
  • Mithat Cemal Kuntay "Mehmed Akif / Hayatı-Seciyesi-Sanatı'' Timaş

Bir ümit ışığı gör

Allah utandırmasın, diyorlar insanlar birbirlerine. Ve ezberden Yunus okunan evler var.

  • Hikâyeyi gör!
  • Karısının mezarına götüreceği çiçekleri derin derin koklayıp, hazır mısınız diye sordu? Hazır mısınız eski bir bahçenin koynunda uyumaya.

Bir şiir oku!

Çünkü ey Türk senden başkası yoktu kalan

Şarapnelle başbaşa

Seni orada gâvurların kasten bıraktığı sırada

Sarıklı hocalar fesi püsküllü

Muallimler kapatmalar ve aksak yamakları

Migrenli kısım şefleri sümen altı saman altı muavinler

Kethüdalar usta başları iş ve işçi bulma kurumu

Kalem efendileri daire âmirleri tabur komutanları

Bütün o cür’etkâr bütün o ödlek tanıdıkların

Senelik izindeydiler

Gün gelip

Musafahayı aşk etmeye

Bulutlara dalmanın zekatını vermeye yeltenen

Bir Âdem evlâdı çıkacak sanma

Başbaşasın

Başbaşasın 1914’ten beri şarapnelle

  • Parolayı unutma!
  • Mende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var
  • Âşık-ı sâdık menem Mecnûn'un ancak adı var