Çemberi kıran taş

​Çemberi kıran taş.
​Çemberi kıran taş.

Çünkü bir çocuk taş attı dünyanın çember içine alınan yerinin tam içinden çembere doğru. Taş kırmızı bir taştı.

Haritada dünyayı önüne serdi bir insan topluluğu ve dünyanın ve haritanın orta yerinde bir yeri çember içine aldı.

Çemberin dışına sahneler kurdu, orada geçmişin zalimlerini resmetti, ama nasıl güzel çizimler yaptı, tanklar çizdi ve tankların altında ezilen masum insanlar, siyah beyaz çizimler yaptı ve sadece parkası kırmızı çocuklar.

Dünya bu sahnelemeyi ve çizimleri çok sevdi, herkes hep bir ağızdan ah etti.

Ah, dediler sizi ne çok incitmişler, üzmüşler, öldürmüşler.

Evet dedi o insan topluluğu, bakın daha neler neler var, notalar çizdiler çemberin dışındaki her yere, nasıl güzel besteler, şarkılar yaptılar.

Dünyanın ve haritanın çember içine alınan kısmı dışındaki her yerde çalındı o besteler, şarkılar, insanlar dinlediler. Dinlediler ve ah dediler.

Dediler ki sizi ne çok üzmüşler, ne çok öldürmüşler, oysa ne kadar yetenekliymişsiniz siz, ah.

Evet dedi o insan topluluğu, bakın daha neler neler var; dünyanın ve haritanın çember içine alınan kısmı dışındaki her yerde filmler çektiler, masum yüzlü adamlar masum yüzlü kadınlar, birbirine iyilik yapan mazlum insanlar, masum çocuklar, bir yerlere itilen, bir yerlerden itilen, düşen, kalkamayan milyonlar.

Ah dedi insanlar ne kadar itmişler sizi, çekmişler, öldürmüşler, size zulmetmişler.

Evet dedi o insan topluluğu bakın daha neler neler var.

İnsanlar yıllarca baktılar baktılar baktılar.

Dünyanın çember içine alınan kısmı dışındaki insanlar baktılar.

O insan topluluğu dünyanın ve haritanın çember içine alınan kısmı dışına o kadar çok şey sığdırdılar ki, insanlar ve dünya çember içine alınan yerin içine yapılan şeyi görmezden gelir sandılar.

Yanıldılar.
Çünkü bir çocuk taş attı dünyanın çember içine alınan yerinin tam içinden çembere doğru.

Taş kırmızı bir taştı.

Bir çocuk tarafından çembere atılan kırmızı taş çemberi kırdı, çemberin içinde olan her şey çemberin dışına taştı.

Çemberin dışında kalan insanlar çemberin içinde olanları görmeye başladı.

Gören ayağa kalktı, gören uyandı, gören adım attı. Gören insanlar hep birden bir ses olup uğuldadı.

Umulur ki bundan sonra gören göz kendisine başka yere bak diyenlere aldırmaz.

Umulur ki bundan sonra gören göz gördüğünü bir daha görmemek için başka yere bakmak ya da kapanmak yerine daha bir dikkatle bakar da, dünyada görmezden gelinen bir keder kalmaz.