Cezayir'de bir menekşe: Abbas Medeni

Abbas Medeni
Abbas Medeni

1830’dan bağımsızlığını kazandığı 1962’ye kadar Fransız işgali altında kalan bir ülke düşünün. Bir de ilk kez kullanılan bir kavram: modern kolonizasyon.

Konunun Fuad Köprülü ve Fatin Rüştü Zorlu’yla bile ilgisi var. Bir yıl sonra BM’deki oylamada şu meşhur dengeler adına çekimser kalmasına rağmen, 1957’de “hurda satıyoruz” diyerek Cezayir’e gizlice silah yardımı yapan da Türkiye’ydi.

1957’de “hurda satıyoruz” diyerek Cezayir’e gizlice silah yardımı yapan da Türkiye’ydi.

Köprülü de Zorlu da o Türkiye’nin dışişleri bakan Zorlu bakanlarıydılar. Fransızların bir asrı aşkın larıydılar. zamandır itinayla öldürüp kaynaklazamandır kaynaklarını sömürdüğü Cezayir halkına, bağımsızlığı yolunda verilmiş en büyük desteklerden biriydi çünkü bu.

1830’dan bağımsızlığını kazandığı 1962’ye kadar Fransız işgali altında kalan bir ülke düşünün. Bir de ilk kez kullanılan bir kavram: modern kolonizasyon. Fransızlar Cezayir’de kaldıkları bu 132 yıl içinde 5 milyondan fazla insanı öldürdüler. Sadece 1,5 milyon insanı, Bağımsızlık Mücadelesi’nin başladığı 1950’lerden sonra 10 yıl içinde öldürdüler. Nüfusunun tamamını Arapların ve Berberilerin oluşturduğu bir ülke düşünün. Ve bu ülkedeki en yaygın dilin Fransızca olduğunu!

1950’lerin ortasından itibaren bağımsızlık mücadelesi, önce ufak halk hareketleri olarak başladı, sonra da Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLN) adıyla sistemli olarak sürdürüldü. Cezayirliler, Cezayir’in bağımsız olmasını isterken ve Fransız askerleri tarafından öldürülürken yaşadıkları en önemli sorun, sadece Fransız askerlerinin barbarlığı değil, Fransız yönetimi altında kalmayı isteyen “Cezayirliler”in varlığıydı. Ve Avrupa’dan Cezayir’e getirilen “Avrupalı Cezayirliler”in de…

O sakalı ve takkesiyle, beş milyonu öldürülmüş bir halkın ferdi olarak haklı öfkesiyle Batı’da çizilen bütün fotoğraflarda radikal köktendinci ve şiddet yanlısı bir barbar olarak resmediliyor.
O sakalı ve takkesiyle, beş milyonu öldürülmüş bir halkın ferdi olarak haklı öfkesiyle Batı’da çizilen bütün fotoğraflarda radikal köktendinci ve şiddet yanlısı bir barbar olarak resmediliyor.

Ahmet Bin Bella’yı burada anabiliriz. Fransız işgali fiziki olarak sona erdikten sonra kurulan Cezayir Cumhuriyeti’nin ilk başkanı o oldu. 1991 seçimlerine kadar ülkeyi yönetecek olan FLN olan FLN’nin’nin ilk cumhurbaşkanıydı ama başkanlığı uzun sürmedi. Bir darbeyle görevden uzaklaştırıldı. Günler ilerledi. Darbeler, tartışmalar, Kavgalar... Ortalama bir İslam ülkesinde Batı marifetiyle olan her şey yani…

Fransa, Cezayir’in 1962’de bağımsızlığını kazanmasına engel olamamıştı elbette ama bu bereketli sömürgesini, bir günde yerel halka bırakacak da değildi. Devşirme adamlarıyla bütün Cezayir dişlilerinin Fransızlar lehine döneceği bir çark inşa edip öyle gitti. Özellikle kültürel hegemonyasına ses eden yoktu. Ta ki 1989’da İslami Selamet Cephesi’nin (FIS) kurulmasına kadar. Abbas Medeni, işte burada karşımıza çıkıyor. Yoksulluğa ve FLN rejiminin krallık idaresine karşı özgürlük isteyen FIS’ın iki kurucusundan biri olarak.


FIS, Fransız işgalinin her anlamda sona ermesi için başlattığı çalışmalarla Cezayir’in, Cezayirlilerin Cezayir kültürüyle yönettiği bir cumhuriyet olmasını talep ediyordu. Parti, 1989’da kuruluşunu ilan ettikten sonra 1990’daki erken yerel seçimlerde oyların çoğunluğu almayı başarmıştı. 1991’deki genel seçimlerde ise milletvekillerinin yüzde 80’ini kazanmıştı. Buraya kadar her şey olağan görünse de bu sonuçlar Batı basınında günlerce süren kışkırtma haberlerinin ardından darbeyle sonuçlandı. Tüm FIS liderleri tutuklandı. Demokratik seçimlerde oyların yüzde seksenini alan parti kapatıldı.

  • 1931 yılında Cezayir’in kuzeyinde palmiye ağaçlarıyla çevrili Biskra eyaletinde doğdu Medeni. Bir imamın oğlu olarak erken yaşlarda Kur’an’ı ezberledikten sonra eğitimine okulda ve camide devam etti. Gençliğinde, Cezayir’in bağımsızlığı için çalışan FLN’ye katıldı. Cezayir kurtuluş savaşının daha başlangıcında, 1 Kasım 1954’te Fransızların en etkili propaganda aracı olan radyo binasının havaya uçurulmasına öncülük etti. Fransız askerlerince tutuklandı ve 8 yıl işkence gördü. İngilizceyi hapishanedeyken öğrendi.


1962’de serbest kaldıktan sonra hem eğitimine devam etti, hem de ilmi ve siyasi faaliyetlerine… Mısır’ın, 1966’da Prof. Dr. Seyyid Kutub’u idam etmesini protesto ettiği için bir süre sonra dernekleri kapatıldı. Cezayir Üniversitesi’nde lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra 1975-78 yılları arasında Londra’da doktorasını tamamlayıp yeniden Cezayir’e döndü. Bir müddet sonra da Cezayir Üniversitesi’nde eğitim bilimleri ve psikoloji profesörü olarak göreve başladı.

Tüm bu zaman zarfında Cezayir’in tam bağımsız bir ülke olması için çalışan Medeni, 1982 yılında üniversitede verdiği bir konferansta, ülkedeki Fransızca hâkimiyetinin sona erdirilmesi ve yeniden Cezayir kültürünün yerleştirilmesi çağrısı dolayısıyla tutuklandı ve 2 yıl hapis yattı. 1984’te serbest kaldıktan sonra hem hükümete yönelik eleştirilerini hem de siyasi bağımsızlık faaliyetlerini sürdüren Medeni, nihayet 1989’da hükümete yönelen toplumsal eleştirilerin odağı olacak olan FIS’ın kuruluşuna öncülük etti.

Abbasi Medeni ve yardımcısı Ali Belhac (solda)n

O sakalı ve takkesiyle, beş milyonu öldürülmüş bir halkın ferdi olarak haklı öfkesiyle Batı’da çizilen bütün fotoğraflarda radikal köktendinci ve şiddet yanlısı bir barbar olarak resmediliyor. Tüm dünyada Cezayir’deki kaosun müsebbibi olarak anlatılıyor. Nedenini biliyoruz. Tam anlamıyla ve gerçekten bağımsız bir Cezayir istediği için. Doğalgaz şirketleri ve petrol yatakları Fransızlar lehine çalıştırılmasın dediği için. Cezalandırıldı, hapsedildi ve sürgün edildi. Ve 24 Nisan 2019’da tedavi gördüğü Katar’da vefat etti. Geride her şeye rağmen bağımsız bir Cezayir ve Afrika’da bir özgürlük ve adalet ateşi bıraktı.