Dozer tribünde
79 senesine girilirken “artık yeter” dedi yöneticiler. Nasılsa aşağıdan yenileri geliyor eskileri satalım. Sattırmadı kendini Dozer, “Ben kaptanım, başka takım kaptanının arkasında sahaya çıkmam.” dedi. Çıkmadı da... Erken yaşta bıraktı futbolu. Jübilesi 4 sene sonra yapıldı. Biraz oyuncu izleme falan gibi görevler aldı ama sarmadı Kaptanı o işler. Futbolu da dünyayı da erken bıraktı gitti...
Eşkiya’da Baran’ın sonradan katili olacak Demircan abi ile tanışma sahnesi vardı ya, “Kaldı mı dağlarda o eşkıyalardan emmi?” diye sorduğu; Dozer Cemil’in ismi geçince benim aklıma nedense o sahne gelir.
Artık hemen herkes biliyorsa da kısaca özetleyelim Dozer Cemil’in hikâyesini. 1. Lig’e çıkıldığında da kaptan Faruk (Özak) futbolu bırakınca Trabzonspor’un yeni kaptanı oldu.
Artık hemen herkes biliyorsa da kısaca özetleyelim Dozer Cemil’in hikâyesini. Trabzon’da yerel Gençlerbirliği takımında oynarken 1. Lig’e çıkma adına ucuz ama kıymetli bir takım kurma hedefiyle yola çıkan Trabzonspor’a transfer oldu. Şimdi Süper Lig dediğimiz 1. Lig’e çıkıldığında da kaptan Faruk (Özak) futbolu bırakınca Trabzonspor’un yeni kaptanı oldu. İlk şampiyonluk ilk Avrupa maçı o yıllarda fırtınanın estiği neresi varsa Cemil en öndeydi. Kazanırken de kaybederken de... Meşhur Liverpool kadrosunun meşhur kalecisi Clemence’yi meşhur maçtaki penaltı golünde ters köşeye yatıran adamdı Cemil. Sonra 79 senesine girilirken “artık yeter” dedi yöneticiler. “Nasılsa aşağıdan yenileri geliyor eskileri satalım.” Sattırmadı kendini Dozer,“Ben kaptanım, başka takım kaptanının arkasında sahaya çıkmam.” dedi. Çıkmadı da... Erken yaşta bıraktı futbolu. Jübilesi 4 sene sonra yapıldı. Biraz oyuncu izleme falan gibi görevler aldı ama sarmadı Kaptanı o işler. Futbolu da dünyayı da erken bıraktı gitti...
Peki, Demircan abi gibi soralım “kaldı mı öyle kaptanlar abi?” Kalmadı... Kalamazdı da... Oyun değişti, hayat değişti, şehir değişti, dünya değişti... Ey tribün cemaatinin insanları kabul edin ki artık futbolun oyun oynayan tek unsuru sizsiniz. Hayatın bir tersyüz edilmesidir oyun.
- Sattırmadı kendini Dozer,“Ben kaptanım, başka takım kaptanının arkasında sahaya çıkmam.” dedi. Çıkmadı da... Erken yaşta bıraktı futbolu. Jübilesi 4 sene sonra yapıldı. Biraz oyuncu izleme falan gibi görevler aldı ama sarmadı Kaptanı o işler. Futbolu da dünyayı da erken bıraktı gitti...
Sembollere, kavramlara tutku ile bağlanmak, irrasyonel olmak gerçekle bağdaşmayan, ekonomiye, matematiğe, mantığa aykırı kararlar vermektir. Hâl böyle iken hangi profesyonel futbolcu oyun oynuyor ki? Oynamıyor, oynayamaz ve galiba oynamamalı...
Çocuklardan Dozer Cemil olmalarını beklememeli yani. Yusuf’tan Abdülkadir’den bekleyeceğimiz iyi birer profesyonel olmaları sadece. Yapabilecekleri bu yaparlarsa iyi olacak olan da bu. Peki, Dozer Cemil olmadan futbolun anlamı kalır mı? Kalmaz...
Nerde Dozer? Tribünde... Dozer Cemil deplasmanda, Dozer cemil tesislerin kapısında bekliyor pahalı arabalarıyla birazdan antrenmanı bitirip tesislerden çıkacak profesyonel kahramanları bekliyor bir selam verirler hatta belki frene basarlar da çocuğa imzalı bir forma götürürüm diye...
Zamanın Dozerleri sahadan çıkmaz uşaklar, çıkamaz. Bu beklenti yazık ettirir size de sahadakilere de.
“Yıldız görmek isteyen gökyüzüne baksın.” demişti Ya Özkan Sümer, Dozer görmek isteyen taraftar aynaya baksın. Kaybedilen maç sonrası yaşlı gözlerle boş sahaya bakan çocuklara baksın.
Ben Trabzonspor’dan örnek verdim hangi takım taraftarı iseniz isimleri değiştirin. Geçmiş geçmişte kaldı sahadakiler oyunun profesyonelleri, efsaneler kahramanlar ve gerçekten tutku ile oyun oynayanlar tribünde...