Gerçekten nasılsın? Adriana Hoyos

Adriana Hoyos
Adriana Hoyos

Şehri; gürültüsü, trafiği, yalnız meydanları, metroları, ışıkları, tiyatro ve konserleri, köprüden geçen insanları ve havada uçuşan yalnızlığıyla seviyorum. Ama bazen ormana gidip oturarak havasını teneffüs etmem, güneşi yüzümde hissetmem, nehrin akışını dinlemem ve orada varlıkla yokluk arasında oturmam gerekiyor.

1. Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şey nedir?

Üç yaşında gördüğüm güzel bir rüya. Geceydi, penceremden dışarı bakıyordum, uçabiliyordum ve bunu fark edince çok heyecanlandım.

2. Müfredat dışında okuduğunuz ve "çok iyiymiş" dediğiniz ilk kitap neydi?

Şu an sadece Federico Garcia Lorca'nın İgnacio Sanchez Mejias İçin Ağıt isimli şiir kitabını hatırladım, bazı dizeleri kafamda dönüp durur.

Cuando el sudor de nieve fue llegando

a las cinco de la tarde,

la muerte puso huevos en la herida

a las cinco de la tarde.

A las cinco de la tarde.

A las cinco en punto de la tarde.

3. Doğa mı şehir mi? Şehirse neden, doğaysa neden?

Şehri; gürültüsü, trafiği, yalnız meydanları, metroları, ışıkları, tiyatro ve konserleri, köprüden geçen insanları ve havada uçuşan yalnızlığıyla seviyorum. Ama bazen ormana gidip oturarak havasını teneffüs etmem, güneşi yüzümde hissetmem, nehrin akışını dinlemem ve orada varlıkla yokluk arasında oturmam gerekiyor.

4. Şu günlerde en çok hangi soruyu soruyorsunuz?

Türkiye'de olduğum için, bakışlarda, şehrin köşelerinde, çarşılarında, koku ve renklerinde, adımlarımın arkasında ne olduğunu sorguluyorum.

5. Neydi "o şarkı"nın adı?

Johann Sebastian Bach'In "The Violin Concerto in A Minor" konçertosunu seviyorum. Ve Arvo Pärt'tan da "Spiegel im Spiegel".

6. En sevdiğiniz kurgusal erkek karakter kimdir?

Aguirre karakterini severim. Aguirre, der Zorn Gottes (Aguirre, Tanrının Gazabı), Werner Herzog filmi, başrolünde Klaus Kinski oynuyor.

7. En sevdiğiniz kurgusal kadın karakter kimdir?

Tolstoy'un Anna Karenina'sını çok seviyorum. Ayrıca Julio Cortazar'ın Seksek kitabından La Maga ya da Gabriel Garcia Marquez'in Kolera Günleri'nden Fermina Daza. Lawrence Durrell'in İskenderiye Dörtlüsü'nden Justine de olabilir.

8. Tarihteki favori kahramanlarınız kimlerdir?

En sevdiğim kahraman yok.

9. Şunu görmeden/yapmadan ölmek istemem, dediğiniz şey nedir?

Şu anda yaptığım şey: yazmak ve hayatımın tamamında bu kreatif yolu izlemek.

10. En çok ne yaparken mutlu olursunuz?

Yazı yazmak ve gezerek her anı yoğun bir tutkuyla yaşamak.

11. En sevdiğiniz erdem hangisidir?

Küresel bir araç olarak sevgi. Güzellik, şefkat ve bilinçle doğruyu yazmak

12. Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?

Kayıtsızlık olabilir. Kayıtsızlığı seviyor bile sayılırım.

13. Hangi film? Niçin?

In The Mood For Love, Wong Kar Wai. Müziğini, aktörlerin yorumlamalarını, tutku oyununu, aşk hakkında konuşulma biçimini, ekranı kaplayan sigara dumanını, estetiğini seviyorum. Fotoğrafla yazılmış şiir gibi. Filmin temasını çok seviyorum, aşk hakkında değil de tutku, aşk bulunmayacaksa bile bulma isteği hakkında.

14. Batı'yı ve Doğu'yu nasıl tanımlarsınız?

Birbirini tamamlayan şeyler. Güneşin doğuşunu görmek güzeldir fakat batıp geceyi getirmesi de gerekir. Ancak o zaman güzelliğinin hakkını vermiş olur.

15. Siz şimdi gittiğiniz o şehri çok sevmişsinizdir. Biraz anlatsanıza.

Gezdiğim şehirlerden en etkilendiğim Saint Petersburg oldu, sevdiğim şairlerden biri olan Anna Ajmatova'nın şehri. Ayrıca Venedik ve kültürlerin buluştuğu yer İstanbul'dan da çok etkilendim. Kapalı çarşıyı gezmeyi, Ayasofya'yı ve Ağlayan taşını görmeyi, Sultanahmet'i, insanları, Türk müziğini, beni başka bir zamana ve büyülü bir yere götürmesini çok sevdim.

16. Bize bir nasihat vermenizi istesek...

Yoğun duygularla yaşayın ve sevin, yaptığınız her şeyde hakikati ve güzelliği arayın.