Gerçekten nasılsın? Ulvi Kubilay Dündar

Ulvi Kubilay Dündar
Ulvi Kubilay Dündar

Doğu yaşatmanın adı batı ise öldürmenin. Doğu doğal ve doğadan Batı yapay ve bozan. Müzik aletlerinde bile bu böyle. Doğu'nunkinde doğallık varken Batı'nınkinde bir yapaylık ve mekaniklik hâkim.

1. Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şey nedir?

Uzun yaz günlerine denk gelen ramazan ayında iftar öncesi ve evimizin hayatında sofranın başında ezanın okunmasını sabırsızlıkla beklediğim, nerdeyse hiç bitmeyecek sandığım, o birkaç dakika. Yani 80' lerin oruçlu yazları.

2. Müfredat dışında okuduğunuz ve "çok iyiymiş" dediğiniz ilk kitap neydi?

Jules Verne'in Kaptan Grant'ın Çocukları ve Sahabe Hayatından Tablolar: Ammar bin Yasir.

3. Doğa mı şehir mi? Şehirse neden, doğaysa neden?

Bu soru aslında bir dilemma. Şehir içinde doğa desem ben de bu muammaya mütevazi bir katkıda bulunmuş olurum. O zaman doğa içinde bir şehir.

4. Şu günlerde en çok hangi soruyu soruyorsunuz?

Üstüste sorular soru içinde: Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu? desem.

5. Neydi "o şarkı"nın adı?

Tabiki "Ömrümce hep adım adım" ama Zeki Müren yorumuyla.

6. Biri vardı değil mi "bu insan" olmanızı sağlayan, kimdi o?

Vanlı Terzi Baba

7. En sevdiğiniz kurgusal erkek karakter kimdir?

Söğüt Ağacı Yusuf.

8. En sevdiğiniz kurgusal kadın karakter kimdir?

Peyami Safa; Sözde Kızlar'ın Mebruresi.

9. Tarihteki favori kahramanlarınız kimlerdir?

Hz. Ali , Selahaddin Eyyubi ve Osman Bey.

10. Tarihte en sevmediğiniz karakter kimdir?

3. Vlad ( Kazıklı Voyvoda)

11. Şunu görmeden/yapmadan ölmek istemem, dediğiniz şey nedir?

80' li yıllardaki gibi karayolu ile kutsal topraklara gitmek isterdim.

12. En çok ne yaparken mutlu olursunuz?

Dergi ve kitap hazırlarken.

13. En sevdiğiniz erdem hangisidir?

Adalet.

14. Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?

Yalan dışında bütün hatalar hoş görülebilir.

15. Hangi film? Niçin?

Söğüt Ağacı. Çünkü insan fıtratı üzerine bir tefekkür çalışması olması ve filmde her şeyin yerli yerinde dengeli bir şekilde kullanılmış olması beni kendisine hayran bırakıyor. Kaç defa izledim bilmiyorum ama her izleyişimde ilk izliyorum hissiyatıyla izlemişimdir hep. Müziğinden, oyunculuklarından tutun da mevsimlere, akarsulara, ağaçlara kısaca doğaya kadar her şey yerli yerinde. Ne bir eksik ne bir fazla. Her şey bir uyum içinde.

16. Batı'yı ve Doğu'yu nasıl tanımlarsınız?

Doğu yaşatmanın adı batı ise öldürmenin. Doğu doğal ve doğadan Batı yapay ve bozan. Müzik aletlerinde bile bu böyle. Doğu'nunkinde doğallık varken Batı'nınkinde bir yapaylık ve mekaniklik hâkim.

17. Yaşayabileceğiniz en mutlu an.

İman ile son nefesimizi verdiğimiz an.

18. Siz şimdi gittiğiniz o şehri çok sevmişsinizdir. Biraz anlatsanıza.

İran'ın Yezd şehri. Coğrafya ile mimari bütünleşmiş. Bir film platosu gibi. Hayal gibi. Masal gibi. Yerde sarının en güzel tonları, gökte mavinin en güzel hâli buradadır. Geceleyin yıldızları da en güzel burada görürsünüz. Belki diyorsunuz ki yeşilsiz, susuz nasıl güzel olabilir? Kendine has bir büyüsü var. Muhammed Esed'in Mekkeye Giden Yol kitabının bir sahnesi gibi.

19. Bize bir nasihat vermenizi istesek...

Sabır, sebat, kanaat ve de çokça şükür.

20. Son olarak, nasılsınız?

Canıgön-ülden iyiyim, çok iyiyim diyebilmek isterdim ama çok iddialı bir cevap olurdu bu. Yine de hâlimize şükür.