Hanemizdeki Çin Seddi

​Hanemizdeki Çin Seddi.
​Hanemizdeki Çin Seddi.

Benim ‘Yeni Orta Dünyayı Türkler Kuracak’ mealli bir tezim var malum. Turan birliğini kastetmiyorum. Yeni Orta Dünyayı iki kutbun or tasında bir istikrar alanı şeklinde hayal ediyorum. Böyle bir kurulumun ateşini çakmak şerefi Anadolu insanının nasibi olabilir pekâlâ.

Utanç Duvarı

1986 yılının mayıs ayında trenle Avrupa turuna çıktım. Amsterdam’dan Viyana’ya, oradan birkaç gün kalmak üzere Budapeşte ve Prag’a gittim. Çekoslavakya henüz bölünmemişti. Tıpkı Berlin Duvarı gibi daha bin yıl öyle kalacakmış izlenimi veriyordu.

Berlin Duvarı.
Berlin Duvarı.

Demirperde temalı epey kitap okumuş ve film izlemiş biri olarak zengin bir fanteziye sahiptim. Turistlerin neredeyse tamamının yaptığı gibi Batı Berlin’den Doğu Berlin’e geçiş yapıp geri gelmek yerine Macaristan’dan başlayarak Demirperde ülkelerini geçerek Batı Berlin’e gitmeyi planlamıştım. Daha geniş yelpazeli bir duvar ötesi deneyimine ulaşmak istiyordum. Güneşli bahar günleriydi. Yol boyunca yürüyüş yapanlar, voleybol oynayan gençler, binalar, düzen gözüme Batının çok benzeri görünmüştü. Filmlerde gösteriler karanlık, gri tonlu ortam, asık yüzlü deri ceketli ajan tipleriyle çelişen bir durumdu. Batı Berlin’e geçerken modern dizayn edilmiş gümrük binasında memur yüzüme iki saniye bakarak pasaportumu geri verdi. Çoluk çocuk da dahil yüz küsur kişinin illegal olarak geçmek isterken can verdiği duvarı aşarak Check Point Charlie’ye, oradan da Tapınak Şövalyesi Prusya Kralı I. Friedrich’in adı verilmiş olan caddeye çıktım. Artık yeniden hürdüm! Batı Berlin’e geçmiştim. Bu arada Utanç Duvarı’nın üç yıllık ömrü kaldığını bilemezdim ama iki tarafın birbirine bu kadar benzer olması ezberimi fena halde bozmuştu.

Ich bin ein Berliner

ABD Başkanı John F. Kenndy 1963 yılının haziran sonunda Berlin’e gelmişti. Kennedy orada yaptığı konuşmasının ana bölümünü, özgürlük ve demokrasinin önemine ayırmıştı. Berlin Duvarı ona göre komünist sistemin yanlışlığının simgesiydi. Ardından tarihe geçen ünlü sözleri telaffuz etti. “Dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun bütün özgür insanlar Berlinlidir. Ve o yüzden özgür bir insan olarak ifade ediyorum, ben bir Berlinliyim, Ich bin ein Berliner.” Kennedy’nin Berlinli olduğunu ayrıca Almanca da telaffuz etmesi onu izleyen ve radyodan dinleyenlere büyük bir moral olmuştu. Kennedy dört ay sonra Dallas’ta suikasta kurban gitti. ABD’nin İki kutuplu dünya projesine karşı çıkmasının bu infazın en önde gelen nedeni olduğu söylene geliyor hâlâ.

ABD Başkanı John F. Kenndy.
ABD Başkanı John F. Kenndy.

11/22/63

Bu arada Stephen King’in 11/22/63 romanını ya da romandan yapılan diziyi hatırlayalım. Dizide lisede İngilizce öğretmeni olan Jake Epping bir lokantanın deposunun geçmişe açıldığını fark ederek geriye gider. Amacı John F. Kennedy suikastını önlemeye çalışmaktadır. Bu arada asla evlenemeyeceği, nasibi olmayan bir kadına âşık olur. Öyküde Kennedy 1963 Kasımındaki suikastten kurtulursa ABD ve dünya büyük bir nükleer yıkım yaşıyordu. İki kutuplu dünya en ehven düzendi yani!

60 Yıl Sonra

Berlin Duvarı 46 kilometre uzunluğunda inşa edilmişti. Çin Seddi ise zamanında 2500 kilometreydi. Daha da uzun hatta 21 bin kilometre olduğu iddiaları da mevcut. Bugünlerde ABD-Çin merkezli iki kutuplu bir dünya kuruluyor yorumlarına sıkça rastlıyoruz. Bu projenin karşıtları var güçleriyle bunu engellemeye çalışıyor. Kapışma şiddetli ama iki kutuplu dünyacıların şimdilik daha baskın olduğu açıkça görünüyor. Bir an için bu sistem kurgusunun gerçekleştiğini farz edelim. Yakında yeniden iki dünyayı birbirinden ayıracak bir duvarın inşa edileceğini hayal etmek hiç de zor değil. Yalnız artık 1960’larda değiliz. Betonla, demirle duvar kurmak için ne tarafları ayıracak sabit bir hat mevcut, ne de böyle bir duvarın işe yaraması ihtimali. Demek ki ille de bir set çekilecekse bu dördüncü sanayi devrine, robot ve yapay zekâ düzeyine layık muhtevada olmalı ve kaçınılmaz olarak paraversel fazlar da içermeli.

1001 Merkezli ve Sınırsız

İki merkezli bir elips hayal edelim. Merkezlerinden biri Washington diğeri de Peking olsun. İki merkeze ait yetki ve kontrol alanları bu iki ülkenin sınırlarını çoktan aşmıştır. İki merkeze ait alt merkezcikler ise ekonomik girişimlerle bütün dünyaya yayılmıştır ve sürekli devinim halindedir. Batını düşünceye yatkın olsun olmasın genelde insanlar bin bir merkezcikten söz etmeyi seviyor. Bin bir merkezli ve sınırlarının başladığı yer tarihin derinliklerinde gömülü olan nihai sınırları belirsiz bir Çin Seddi. Seddin bu yeni yapısından iki taraf da sorumlu olmasına rağmen Çin sözünü kullanmaya devam ediyorlar. Eski seddin haşmetine binaen deniyor tabii ama esas neden Deccaliyetin Tek Dünya Esarethanesi’nin Çin olmadan kurulabilmesinin çok zor olduğunu iyi bilmesi.

Hanemizdeki Çin Seddi

Kredibilitenin Çin kaynaklı bir sosyal veba salgını olduğunu düşünüyorum. Dijital Kafes’i önce Çin ve onun etkili olduğu alanlarda kurmak ve bunu sonra küresel ölçekte tedavüle sokmak isteyenler zaten bu emellerini saklamıyor. Demokrat ve Otokrat şeklinde kurgulanan yeni iki kutuplu dünya, soğuk savaş atmosferi bakalım ne kadar sürecek? Birincisini Roosevelt ve Stalin’in Yalta görüşmesinden başlatırsak 44 yıl sürdü. 2025’te başlayacak olan yeni sürümün 2039’u görebileceğini tahmin ediyorum. Sonrasını bilemem.

Yeni Demir Perde, cüzler halinde, metaversel formlarda da her an her yerde olacak. Kullandığımız mamuller ve yazılımlar nedeniyle oturma odalarımızda minik Friedrich Caddeleri, Charlie Kontrol Noktaları belirecek. Bu arada yapay besin, yamultulmuş kofti bilgi ve çatallı inançsızlık nedeniyle insanların sıdkı sıyrılacak. Hareketli ve sayısız parçalara bölünmüş sınırların her yerdeliği dünya ahalisinde derin bir paranoya ve umutsuzluk yaratacak. Kalp demokrat sistem herkesi evinde duvar parçası bulundurduğu için suçlayabilecek hukuki zemini kuracak. Ekonomik girişimler, yatırımlar, verilen borçlar, yapılmış 99 yıllık antlaşmalar, satılan mallar, dijital ortamda sunuma giren metaversel mamuller sınırları her yere taşıyacak. Yeni soğuk savaşta bonus şeklinde tetiklenmiş depremler, siberpandemi, plandemi, iç karışıklıklar, kıtlıkların yanı sıra Mehdi, Mesih ve UFOların sırayla arzı endam ettiği zamanlar da yaşanabilir. İki kutuplu dünya dışındaki bir oluşumun ancak bir milyar kişiyi göç ettirerek ulus devletleri yıkacak, vatan kavramını silecek, bağımsızlık duygusunu karartacak tehdit ve senaryolar üretebileceği sıkça telaffuz edilecek. Nereye gidersek gidelim Yeni Çin Seddi’nin her iki tarafının da hissedilebildiği, her an gözümüze sokulan kredibilite puanlarımızın bizi bunaltacağı ortamlar yakın gelecek senaryomuz olabilir. Bu kurulumun plancıları harıl harıl çalışıyor.

Benim ‘Yeni Orta Dünyayı Türkler Kuracak’ mealli bir tezim var malum. Turan birliğini kastetmiyorum. Yeni Orta Dünyayı iki kutbun ortasında bir istikrar alanı şeklinde hayal ediyorum. Böyle bir kurulumun ateşini çakmak şerefi Anadolu insanının nasibi olabilir pekâlâ.