Yahudi ideolojisi, Yahudileri canavara dönüştürüyor

Gilad Atzmon
Gilad Atzmon

Pek çoğumuzun ilk kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davos’taki ‘one minute’ çıkışında, kendisinden yaptığı alıntı sayesinde adını duyduğumuz, dünyaca ünlü Yahudi caz sanatçısı ve yazar Gilad Atzmon’la bundan 8 yıl önce İstanbul’a geldiğinde bir araya gelmiş ve bir söyleşi yapmıştım. O zamanki söyleşi vesilesi, Yahudiliğin temel kodlarının nasıl inşa edildiğini anlattığı kitabı Göçebe Kimlik’in Türkçeye çevrilmesiydi. Aradan sekiz yıl geçti. Ne değişti? Hiçbir şey. Yeniden konuşulması gereken bir şey var mı? Hiç sanmıyorum. İşte bu yüzden, “Yahudi aklının dna’sını anlamaya ihtiyacımız var” diyen Atzmon’la sekiz yıl önce yaptığım o konuşmayı tekrar dikkatlere sunmam gerektiğine inanıyorum. Daha önce yayımlamadığım bölümleriyle birlikte, tamamı ilk kez burada. 1982 Lübnan-İsrail Savaşı’nda İsrail ordusunda bir asker olan ancak daha sonra İsrail vatandaşlığını reddedip Londra’da yaşamaya başlayan dünyaca ünlü Yahudi caz sanatçısı ve entelektüel Gilad Atzmon’la yaptığı müziği değil de çıkışlarıyla tüm dünyada estirdiği cesur müziği konuşmak zorunda kalıyoruz.

İsrail’in yüzünden sizinle müzik değil de olan biteni konuşmak zorunda kalıyoruz. Sadece müzik konuşabileceğimiz bir zaman gelecek mi sizce?

Peygamber değilim. Kehanetim yok ama düşüncemi söyleyeyim, bu şekilde daha fazla gidemeyeceği açık. Belli bir süre sonra İsrail yok olacak. Olmalı. Ama dünya üzerindeki küresel Yahudi gücü başka bir şekilde, başka bir yerde yeniden ortaya çıkacaktır.

İsrail’in bugün temsil ettiği şey anlamında mı yoksa Yahudi ulusu olarak mı söylüyorsunuz bunu?

Bakın yanlış bir okuma yapılıyor, İsrail asıl problem değil. İsrail sadece problemin görünür olan parçası. Asıl problem, asıl hastalık, ‘Yahudiliğin seçilmişlik düşüncesi’, ‘üstün ırk’ inancı. Yani asıl problem Yahudi ideolojisidir.

Siyonizm dediğimiz şey yani…

Hayır! Siyonizm diye bir şey yok. Siyonizm, İsrail’in suçlarının üzerini örtmek için bir perde sadece. İsrail’in suçlarının Siyonizm’le ilgisi yok. İsrail, Yahudi devleti olarak kuruldu ve kendisini bu şekilde tanımlıyor. Siyonist bir devlet olarak kendini tanımlamıyor. Bakın burada da çok iyi bir numara çekiyorlar. Siyonizm, Yahudilik konuşulmasın diye uydurulmuş bir kelime. Yahudiliğin ırkçı, seçkinci sapkın ideolojisi konuşulmasın diye Siyonizm dediğimiz şeyi icat ettiler.

Gözleri, problemin asıl kaynağından uzaklaştırmayı başardılar o halde…

Kesinlikle. Her şey tam da bu şekilde ilerliyor.

Siyonizm, Yahudiliğin problemleri konuşulmasın diye uydurulmuş bir şey

Katılıyorum ama mesele teolojiyi de ilgilendiriyor. Yahudilik dediğimiz şey bir din sonuçta…

Hayır, bakın din bir problem değildir, Yahudi halkı da bir problem değildir, genel olarak problemin bu olduğunu düşünmeyin. Dediğim gibi asıl problem Yahudi ideolojisidir.

O zaman Yahudi ideolojisi nedir’i açalım biraz…

Seçilmiş ırk inancını merkezine koyan bir şeydir Yahudi ideolojisi. Bolşeviklik mesela, esasında bir Yahudi ideolojisidir. Herkes eşittir fakat Yahudiler üstündür. Seçilmiş halktır bu, böyle inanıyorlar. Bu bir hastalık.

1948’de başlamış bir şey değil o halde bu… Ne zaman başladı?

İlk Yahudi ile başladı. Yahudilik problemi, Yahudiliğin tarihi kadar eskidir. İşte bu yüzden Yahudi tarihi sonsuz bir hikâyedir. Hep holokostlarla anlatılan bir şeydir. Her otuz yılda bir soykırım olmuştur. Yahudi tarihi, hep böyle senaryolarla anlatılır.

Kitabınızı okudum, söyleşilerinizi de ama yine de Yahudi biri için Yahudilikle ilgili bu sözleri söylemek büyük cesaret…

Yahudiliği kabul etmiyorum. Ama Yahudilikle ilgili bir sorunum yok. Yahudilikle ilgili bugün en önemli sorunlardan biri seküler, laik Yahudilerin varlığıdır. Yahudiler tanrıyı bıraktıktan sonra insanları öldürmeye başladılar. Binlerce, yüzbinlerce…

Yahudi, laik ya da solcu değilim

Özellikle Yahudiler tarafından size yöneltilen eleştirilerde de sizin tanrıyla probleminiz olduğu söyleniyordu.

Yok, tanrıyla konuşabiliyoruz biz. Bazı küçük sorunlarımız var ama önemli şeyler değil yani. (gülüyor) Ben bir Yahudi değilim, bir laik ya da seküler de değilim. Dahası solcu da değilim. Ben uluslararası milliyetçiliğe inanıyorum. İnsanların yaşadıkları topraklara sahip çıkmaları ve o toprakları sevmeleri gerektiğine inanıyorum. Toprağa bakmaları lazım ki toprak da onlara baksın. Böyle inanıyorum.

O zaman size yöneltilen ‘dinsiz’ ithamı, biraz antisemitizm kalıbı gibi bir paket yani…

Köpekler havlamaya başladığı zaman, ya onlara bağırırsın ya da yürüyüp yoluna gidersin. Yahudi ideolojisi, tenkit edilemezse demek ki Yahudiler Yahudi ideolojisini, o seçkin ve üstün ırk yaklaşımını kabul ediyorlar demektir. Ben buna inanmıyorum. Yahudiler tenkit edilmeli… İslami bir hükümeti, Müslümanlar Türkiye’de tenkit edebiliyor mu mesela?

Elbette, dokunulmaz bir kutsal olarak görülmüyor…

Ama Yahudilerin hiçbiri tenkit edemez.

Yahudilerle problemim yok diyorsunuz ama bizzat bir Yahudi olarak tamamını eleştiriyorsunuz. Yok mu bu tanımların dışına çıkan bir Yahudi?

Yahudiler gerçekten iyi insanlardır. İnanılmaz derece nazik ve güzel insanlardır. Dünya genelinde sadece 15 milyon Yahudi problemlidir. Kötü şöhrete sadece bu 15 milyon Yahudi yol açıyor. (Gülüyor. Dünyadaki toplam Yahudi nüfusu da 15 milyon civarında)

Yahudiler hem vatansızlar hem de kimliklerini korumayı bir şekilde başarıyorlar. Bu nasıl oluyor?

Biliyorsunuz Almanya’da camilere yönelik ırkçı saldırılar yapılıyor. Daha öncesinde de Türklerin evleri falan yakılmıştı. Böyle bir şeye maruz kaldığınızda ne yaparsınız; ilk olarak aynaya bakarak ‘bizde neyi beğenmiyorlar’ diye düşünürsünüz. Ya bir Alman gibi olmaya karar verip asimile olursunuz ya da geleneklerinize sahip çıkarak yaşamaya çalışırsınız.

Benzer problemlerle Yahudiler de karşılaştı, karşılaşıyorlar. O durumda Yahudiler ne yapar biliyor musunuz? Aynaya bakacakları yerde yarattıkları siyasi enstrümanlarla bulundukları ülkelerin insanlarını aynaya bakmak zorunda bırakırlar. Almanya’da mesela, siz Türkler de orada bulundunuz ama siz asimile olmamak için direndiniz. Biz Yahudiler de orada bulunduk ama Almanlar asimile olmamak için direndi. Çok sofistike bir şey bu tabi.

Fark ne? Neden biz maruz kalırken, aynı şart ve yerde Yahudiler maruz bırakıyor?

Daha akıllı oldukları için değil. Siz bir imparatorluktunuz Yahudiler hiçbir zaman imparatorluk kuramadı. Yahudiler, sürgün hayatına alıştılar, ne yapacaklarını nasıl yapacaklarını iyi biliyorlar. İki bin yıldan beri böyle çünkü bu. Türkler, bütün tarihleri boyunca ilk defa kırk yıl önce yurt dışına çalışmaya gittiler. Buna mecbur kaldınız, daha bebek gibisiniz bu konuda ama Yahudiler, iki bin yıldır böyle yaşıyorlar. Ben Yahudilerin yaşama stratejisine sahibim. Ben Yahudi aklının dna’sını biliyorum. Bu yüzden zaten beni susturmak istiyorlar. Ama henüz başarılı olamadılar. Ben ırkla ya da dinle ilgili bir şey söylemiyorum. Ben Yahudi ideolojisini takip eden insanları eleştiriyorum, sadece onu konuşuyorum.

Peki, Yahudiler, bu siyasi enstrümanları nasıl kullanıyorlar. Başlıkları neler?

Birkaç tane farklı enstrüman var. İlki, politik doğruculuk terimi. (Politically correct) Politik doğruculuğu ben şöyle tanımlıyorum, Yahudiler, siyasi olarak siyasilerin muhalefetine izin vermez. Siyaset gereği siyasetin olmaması. Demokrasi için demokrasiyi askıya almak gibi düşünün. Bu diktatörlüktür bildiğiniz gibi. Ama Yahudilerin yaratmış olduğu bu şey, diktatörlükten daha fena bir şey. Diktatörlükte sözgelimi Hitler’i beğenmezsin, Atatürk’ü beğenmeyebilirsin ama Yahudilerin yarattığı bu enstrümanda kendi kendinin diktatörü olursun. Kendini baskılayacak bir zihne sahip olursun. İkinci enstrüman ise, çokkültürcülüktür. (multiculturalism)

Aslında en iyi bilinen Yahudi oyunlarından biridir bu…

Kesinlikle, yerli kültürü kökünden söküp atmak demektir aslında bu. Mesela Almanya’da Frankfurt Okulu’nun, aile değerlerini yok etmeye yönelik açık ve net bir hücumu vardı. Mesela yine benzer şekilde seks devrimini hazırlayan süreci de Yahudiler başlattı. Pedofilinin ortalığı kaplamasının sebebi bu. Siz de biliyorsunuz burada da Atatürk devrimleri oldu. Bütün eski/yerli kültürü söküp atmak amacındaydı o devrimler. Bu Yahudi textbook’unun bir sonucudur.

Yayınlayabilir misin bunu?

Ben yayınlarım, sanıyorum…

Hitler, bildiği her şeyi bizden öğrendi

Türkiye’de yakın zamanlara kadar hâkim bir Yahudilik algısı vardı, her yerdeler, her şekildeler, her şeyi yönetiyorlar gibi… Tüm dünyanın altını oyuyorlar, bu kadar güçlü olmaları makul mü? Bu pek inandırıcı gelmiyor bana açıkçası…

Biz üç bin yıldan beri bu işin pratiğini yapıyoruz. Siz son üç bin yılda ne yaptınız? Bizzat kendimden biliyorum, ben bir Yahudi toplumunda, İsrail’de yetiştirildim, orada büyüdüm. Üç bin yıllık bir kültürel modifikasyondan geçtim. Göçebe Kimlik kitabımda bu taktikleri ayrıca anlattım zaten. Mesela, tanıştırılmalı evliliklerden geçirildi Yahudiler Avrupa’da. Zeki oğlanlarla zeki kızları bir araya getirip evlendirdiler. Zengin kızlarla zengin zeki oğlanları yan yana getirdiler.

Hitler gibi yani…

Hitler sadece on iki yıl yaptı bunu. Yahudiler bin beş yüz yıldır yapıyorlar. Hitler, bildiği her şeyi bizden gördü yani…

Sapkınca bir deney bu. Adeta bir toplumu üretmeye çalışıyorlar, kim yapıyor peki bunu?

Talmut’tan beri gelen bir şey bu. Einstein gibi mesela. Çok zeki insanlar üretiyorlar. Yahudilerin çoğu genelde aptaldır ama onlar, bunları takip ediyorlar.

Yapılacak ilk şey, konuşmaya cesaret etmektir

Yahudi kültürü içinde doğup, büyüdünüz. Bu eleştirileri doğuracak okumaları ne zaman yaptınız. 1982 Lübnan-İsrail savaşında, İsrail ordusundaydınız. Aslında neler olduğunu ordudayken mi fark ettiniz?

Otuz yıldan beri bu konu üzerine düşünüyor ve çalışıyorum. İlk şu zaman fark ettim diye bir şey söylemem zor. Her yeni bakış açısı, resmi tamamladı biraz daha. Hala da tamamlanmaya devam ediyor o resim.

Az önce ‘Yahudiliğin dna’sını bilirim ben’ demiştiniz. O zaman siz bize söyleyin, İsrail’in barbarlığı karşısında dünya insanlığı öncelikle ne yapmalı?

Ben politikacı değilim, size ne yapılacağını söyleyemem. En fazla şunu söyleyebilirim, çözüm, sinagogları havaya uçurmak, Yahudileri öldürmek ya da yürüyüşlere katılmak da değil. İnsan olarak yapabileceğimiz tek bir şey var, düşündüğünü söylemek. Ne düşündüğünü söyleyebiliyorsan bu yeter. Çünkü Yahudi tuzakları, seni konuşturmamak ve dahası kendi sözünü sana söylettirmek üzere kurulmuştur. Holokost’u ya da Siyonizm’i konuşunca onların istediğini yapmış olacağız.

En radikal, en marjinal, en sapkın örgütün bile yapabileceğini tasavvur edemiyorum. 17 yaşında genç bir çocuğu kaçırıp, zorla benzin içirip yakmak ve bundan dini bir haz almak… Bu nasıl bir şeydir?

İşte bu bir sonuçtur. Yahudi ideolojisinin somutlaşmış şeklidir. Ve bu ideolojinin en tehlikeli katilleri de dindar Yahudilerdir. Onları birer canavara dönüştüren şey budur.