Aksaray Meydanı’nın cemaziyelevveli

Pertevniyal Valide Sultan
Pertevniyal Valide Sultan

Berlin Teknik Üniversite­si Dekanı Prof. Kramer’in Pertevniyal Valide Sul­tan Camii için “Böyle bir eser bizde olsa, yanından motosik­let bile geçirmeyiz” dediği söylenir. Şimdilerde sine-i sad pâresinden ge­çen çift şeritli otoban ve köprü yet­mezmiş gibi sâyesi de beton gölgele­rinin işgali altında.

Bir Zamanlar İstanbul, Hilmi Şahenk, İBB, 1996.
Bir Zamanlar İstanbul, Hilmi Şahenk, İBB, 1996.

Ordu Caddesi’ne doğru Laleli Ca­mii’nin, komşusu Pertevniyal’e çev­rilmiş hasret dolu çehresi karşılıyor bizi. Vuslat ha bugün, ha yarın! Da­rülfünun Edebiyat Fakültesi bu iki kadim dosta biraz gıpta, biraz da tahassürle bakıyor tepeden. Yok ki öyle bir sırdaşı, yareni. Hemen ar­kasında tarihî Beyazıt Hamamı, ya­malı kubbesinden utanmış sanki, ürkekçe uzatmış boynunu.

Caminin karşısında, birkaç ay ön­ce yıkılan İSKİ binasının yerinde, onun çelik hükümranlığına meydan okuyan üç katlı ahşap bir ev, Osmanlı hanesinin cıvıltılarını taşırıyor caddeye. Kum gibi kalaba­lık Aksaray hengâmesinden ise eser yok.

Bugün öyle mi? 1956-59’da­ki Aksaray Meydanı düzen­lenmesi sırasında Pertevni­yal Valide Sultan Camii’ne ait sebil, çeşme gibi pek çok yapı kaldırıldı ya da yeri de­ğiştirildi. Yine de vızır vızır aracın işlediği kavşağın orta yerinde, Osmanlı’nın mirasını sırtlanmış, bir yemin gibi tutuyor nöbetini.

Zehirli egzoz dumanları Osmanlı taş oymacılığının en nadide örnek­lerini haiz cephesini boğuyor, lime lime ediyor. Meydana bakan o güze­lim çehresinden kumdan gözyaşları süzülüyor da bir mendil vereni yok.