Bir zamanlar İstanbul çeşmeleri yeniçerilerin işgali altındaydı!

Çeşmeler ve Sebiller
Çeşmeler ve Sebiller

İstanbul’da bir dönemde sebil hariç bedava su olmamasını fırsat bilen yeniçeriler ele geçirdikleri su müessesesinde hâkimiyetlerini ilan etmişler ve mensup oldukları ortanın remzini o su yapısının görünen bir yerine kazımışlardır.

Osmanlı dönemi İstanbul'unda su sistemi vakıflar mülkiyetinde mütevelliliklerle yönetilmiş, bu işte suyolcular, hafız-ı taslar, âbkeşler, sebilciler kullanılmıştır. Evlerde su temini ise tamamen sakalara bırakılmıştır. Şehrin her sokağında bir çeşme olmasa da bir kuyu, bir tulumba veya bir cami şadırvanı halkın su ihtiyacını karşılıyordu. 'Akarca' tabir edilen musluksuz ve kesintisiz su akıtan mühim su kaynakları da şehirde 10'dan fazla yerde hizmet vermiştir. Her evde su bulunmadığından eski İstanbul'un ev hayatında su temini daima önemli bir mesele olmuştur.

İstanbul'da bir dönemde sebil hariç bedava su yoktur. Bu fırsattan yeniçeriler nasiplenmeyi bilmiş, ele geçirdikleri su müessesesinde hakimiyetlerini ilan etmişler ve mensup oldukları ortanın remzini o su yapısının görünen bir yerine kazımışlardır. Birinci, Beşinci, Kırkbeşinci, Ellinci, Ellibirinci ve Ellidokuzuncu bölük ve bazı cemaatler içindeki yeniçeriler su hizmetinde 'suyolu korucuları' olarak görev almışlardı.

Sakalar suları kırba adı verilen köseleden yapılan bir kapta satarlardı.
Sakalar da Kapıkulu teşkilatında yer alan yeniçerilerden olup remizlerini kazıdıkları, kontrolleri altında tuttukları çeşmelerden su teminine belli menfaatler karşılığında izin vermişlerdir. Nazım Hikmet'in Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin Destanı'nda geçen “Su başlarında bıyık buran sipahiler var idi" mısraı bu gerçeği ifade eder.

Yeniçerilerin hakimiyet kurdukları her yere remizlerini kazımaları adetleri vardı. Remizler kazıma tekniğiyle yapıldığı gibi renkli boyalarla yüzeye boyama suretiyle de yapılabilirdi. Haseki İmareti'nin kapısına kömürle çizilmiş olan çadır remzi, boyama tarzlarına bir örnektir.

İşgalci yeniçeriler Çeşmeler, İstanbul gündelik hayatının renkli simalarından olan yeniçeriler tarafından ele geçirilmişti.
Çeşmelere kazınmış remizlerin ne oldukları bilinmediğinden çeşme restorasyonları esnasında çoğu maalesef bilinçsizce yok edilmiştir. (Kumkapı'da Halil Çevgan Çeşmesi ile Eminönü'nde Rukiye Kadın Çeşmesi'ndeki remizler gibi.) Tespit edebildiğimiz yeniçeri işgalindeki İstanbul çeşmeleri ve üzerindeki remizler şunlardır:
Mesih Paşa Çeşmesi(1585)
Hırka-i Şerif Camii yakınında Mesih Paşa Camii'nin güneydoğu köşesinde yer alan çeşmenin tam kenarına kazınmış olan remiz, 29x16 cm. ebadında olup yanında 'kef 24' işareti kazınmıştır. Püsküllü flama 24. bölüğün remzidir. Bu remiz son zamanlarda yapılan restorasyonda tahrip edilmiştir.
Mesih Paşa Çeşmesi(1585) Hırka-i Şerif Camii yakınında Mesih Paşa Camii'nin güneydoğu köşesinde yer alan çeşmenin tam kenarına kazınmış olan remiz, 29x16 cm. ebadında olup yanında 'kef 24' işareti kazınmıştır. Püsküllü flama 24. bölüğün remzidir. Bu remiz son zamanlarda yapılan restorasyonda tahrip edilmiştir.
Horhor Akarcası (Acı Çeşme)
Horhor Caddesi üst başında 1293 (1877-1878) tarihli tamir kitabesi bulunan, Bizans'tan kalma akarcanın hazne kapağı mermer çerçevesi sol kenarı üzerinde 50 cm. uzunluğunda, 6 cm. eninde nefis bir servi kazınmış olup 11. bölüğün remzidir. Buna bitişik 45 cm. eninde, 70 cm. yüksekliğinde alçı ve Horasan harcı karışımı bir dikdörtgen sıva üzerine fresko tarzında renkli boyalarla bir remiz panosu yapılmıştır. Bir diğeri de bu hazne kapağının sağ tarafında az açığa yapılmış olup kırmızı, siyah ve sarı renkli boyalarla fresko olarak yuvarlak içinden çıkan sopa ucunda flama olan bir bayrak remzi resmedilmiştir. Alt kısmı dökülmüştür. Bu cephede dördüncü remiz, taşa kazıma suretiyle yapılmış ters at nalıdır. 22,5 cm. ebadında, çeşmenin köşesinde göz hizasında olup 61. cemaatin remzi kazınmıştır. Çeşme üzerinde 2 fresko pano daha varsa da bunlar anlaşılamayacak derecede tahrip olmuştur. Anlaşıldığı kadarıyla bu çeşme yeniçeriler için pek mühimdir.
Horhor Akarcası (Acı Çeşme) Horhor Caddesi üst başında 1293 (1877-1878) tarihli tamir kitabesi bulunan, Bizans'tan kalma akarcanın hazne kapağı mermer çerçevesi sol kenarı üzerinde 50 cm. uzunluğunda, 6 cm. eninde nefis bir servi kazınmış olup 11. bölüğün remzidir. Buna bitişik 45 cm. eninde, 70 cm. yüksekliğinde alçı ve Horasan harcı karışımı bir dikdörtgen sıva üzerine fresko tarzında renkli boyalarla bir remiz panosu yapılmıştır. Bir diğeri de bu hazne kapağının sağ tarafında az açığa yapılmış olup kırmızı, siyah ve sarı renkli boyalarla fresko olarak yuvarlak içinden çıkan sopa ucunda flama olan bir bayrak remzi resmedilmiştir. Alt kısmı dökülmüştür. Bu cephede dördüncü remiz, taşa kazıma suretiyle yapılmış ters at nalıdır. 22,5 cm. ebadında, çeşmenin köşesinde göz hizasında olup 61. cemaatin remzi kazınmıştır. Çeşme üzerinde 2 fresko pano daha varsa da bunlar anlaşılamayacak derecede tahrip olmuştur. Anlaşıldığı kadarıyla bu çeşme yeniçeriler için pek mühimdir.
Keçecipiri Çeşmesi
Fatih'te Niyazi Mısri Sokağı alt başında bulunan kitabesiz çeşmenin kemerinin sol alt üzengisi üzerinde kırmızı boya ile iç içe iki halka halinde bir yuvarlak ve altına 'kef' harfi çizilmiştir. Bölük numarası siliktir. İşaret, 9. bölük remzidir.
Keçecipiri Çeşmesi Fatih'te Niyazi Mısri Sokağı alt başında bulunan kitabesiz çeşmenin kemerinin sol alt üzengisi üzerinde kırmızı boya ile iç içe iki halka halinde bir yuvarlak ve altına 'kef' harfi çizilmiştir. Bölük numarası siliktir. İşaret, 9. bölük remzidir.
Bilal Ağa Çeşmesi
Tophane'de Lüleci Hendek Caddesi'ndeki çeşmenin arkasında klasik tuğla örgülü hazne kemerinin sağ kenarında köfeki taş yüzeyinde kabartma olarak 'cim 38' remzi ve yanına 'vav' harfi kazınmıştır. Anladığımıza göre çeşmede 38. yeniçeri cemaatinin hakimiyeti söz konusudur.
Bilal Ağa Çeşmesi Tophane'de Lüleci Hendek Caddesi'ndeki çeşmenin arkasında klasik tuğla örgülü hazne kemerinin sağ kenarında köfeki taş yüzeyinde kabartma olarak 'cim 38' remzi ve yanına 'vav' harfi kazınmıştır. Anladığımıza göre çeşmede 38. yeniçeri cemaatinin hakimiyeti söz konusudur.
Mehmed Kethüda Çeşmesi (1624)
Mevlevihanekapısı içinde sura bitişik çeşmenin kemerinin sağ üzengisinde ve ayna taşı üstünde remiz kazılıdır. Ayna taşı üstündeki remiz, bir ulufe kesesidir. Sağdaki remiz ise 1188 (1774-1775) tarihli olup yüzeyi keski ile tahrip edilmiştir. Çeşmenin kemerinin sol üstünde de 25x17 cm. ebadında bir remiz daha vardı. Bu da yine ulufe kesesi olup ölçüsü 40x14cm. idi. 2002 yılındaki restorasyon esnasında bunlar tahrip edildi.
Mehmed Kethüda Çeşmesi (1624) Mevlevihanekapısı içinde sura bitişik çeşmenin kemerinin sağ üzengisinde ve ayna taşı üstünde remiz kazılıdır. Ayna taşı üstündeki remiz, bir ulufe kesesidir. Sağdaki remiz ise 1188 (1774-1775) tarihli olup yüzeyi keski ile tahrip edilmiştir. Çeşmenin kemerinin sol üstünde de 25x17 cm. ebadında bir remiz daha vardı. Bu da yine ulufe kesesi olup ölçüsü 40x14cm. idi. 2002 yılındaki restorasyon esnasında bunlar tahrip edildi.
Horhor Çeşmesi
Aksaray'da Horhor Caddesi başında Hindular Tekkesi girişi solundaki 3 kemer ve 2 kuleli muazzam çeşmenin Fatih Camii tarafındaki kulesinin alt kısmında 22 cm. eninde ve 19 cm. yüksekliğinde 3 adet muhteşem servi kabartması altında 'kef 44' yazısı kazınmıştır. Mimar Sinan eseri olan çeşme, kitabesizdir. İlginç olan nokta, cephesinde bazı saka isimlerinin de kazınmış olmasıdır.
Horhor Çeşmesi Aksaray'da Horhor Caddesi başında Hindular Tekkesi girişi solundaki 3 kemer ve 2 kuleli muazzam çeşmenin Fatih Camii tarafındaki kulesinin alt kısmında 22 cm. eninde ve 19 cm. yüksekliğinde 3 adet muhteşem servi kabartması altında 'kef 44' yazısı kazınmıştır. Mimar Sinan eseri olan çeşme, kitabesizdir. İlginç olan nokta, cephesinde bazı saka isimlerinin de kazınmış olmasıdır.
Savaklar (Eğrikapı Maksemi)
Eğrikapı dışında sur dibinde kare planlı, piramit çatılı taş maksem Mimar Sinan'ın eseridir. Tek çeşmeli ve tek kapılıdır. İçindeki 5 adet kitabeden en eskisi 1786 tarihli olup I. Abdülhamid dönemine aittir. Bu eser İstanbul'un su dağıtımında önemli bir noktadır. Mesirelik gibi olan bahçesine bakan 2 cephesinden giriş kapısının bulunduğu cephede hepsi yeniçerilere ait olan 10 adet remiz vardır. Yan cephede de kelime-i tevhid ile silik ve yarım halde 3 remiz bulunmaktadır. Giriş kapısı kemerine 31. bölük remzi, çıpanın yanına balık remzi yapılmıştır. Çıpa 26,5x22 cm. ebadındadır. Balık 22 cm. boyundadır. Yan üstteki demirli pencere yanında ucu yuvarlak toplu 'çifte vav' 17x12 cm. ebadındadır. Hemen yanında kılıç, biraz ilerisinde 'sağır kef' harfi, bunun hizasında servi ve yine 49. bölük remzi olan 'çifte vav' bu cephede Muhammed yazısı ile sene 1161 (1748) tarihi ve yine bu cephede kılıç remzi, üstünde 'cim 46' ve remzi olan üçlü flama kazınmıştır. 37 cm. genişlikte ve 41 cm. boyundadır. Dış sokak cephesinde çeşme kemeri kenarına da 33. bölüğün remzi olan uçan kuş remzi kazınmıştır. 13x8cm. ebadındadır (Resim 16, 17, 18, 19, 20). Savak duvarında başka kazımalar varsa da kesin olarak çözümlenenler bunlardır.
Savaklar (Eğrikapı Maksemi) Eğrikapı dışında sur dibinde kare planlı, piramit çatılı taş maksem Mimar Sinan'ın eseridir. Tek çeşmeli ve tek kapılıdır. İçindeki 5 adet kitabeden en eskisi 1786 tarihli olup I. Abdülhamid dönemine aittir. Bu eser İstanbul'un su dağıtımında önemli bir noktadır. Mesirelik gibi olan bahçesine bakan 2 cephesinden giriş kapısının bulunduğu cephede hepsi yeniçerilere ait olan 10 adet remiz vardır. Yan cephede de kelime-i tevhid ile silik ve yarım halde 3 remiz bulunmaktadır. Giriş kapısı kemerine 31. bölük remzi, çıpanın yanına balık remzi yapılmıştır. Çıpa 26,5x22 cm. ebadındadır. Balık 22 cm. boyundadır. Yan üstteki demirli pencere yanında ucu yuvarlak toplu 'çifte vav' 17x12 cm. ebadındadır. Hemen yanında kılıç, biraz ilerisinde 'sağır kef' harfi, bunun hizasında servi ve yine 49. bölük remzi olan 'çifte vav' bu cephede Muhammed yazısı ile sene 1161 (1748) tarihi ve yine bu cephede kılıç remzi, üstünde 'cim 46' ve remzi olan üçlü flama kazınmıştır. 37 cm. genişlikte ve 41 cm. boyundadır. Dış sokak cephesinde çeşme kemeri kenarına da 33. bölüğün remzi olan uçan kuş remzi kazınmıştır. 13x8cm. ebadındadır (Resim 16, 17, 18, 19, 20). Savak duvarında başka kazımalar varsa da kesin olarak çözümlenenler bunlardır.