18 Ekim 2025 – 18 Ocak 2026 tarihleri arasında ressam Ali Emre’nin “Sarnıç” başlıklı kişisel sergisi, İstanbul’un tarihî yapılarından Gülhane Sarnıcı’nda sanatseverlerle buluşuyor.

Uzun süredir insanların, kuşların, balıkların ve mekânların portrelerini ustalıkla resmederek özgün bir resim dili geliştiren sanatçının eserleri ilk kez su yüzüne çıkıyor. Bu kez Gülhane Sarnıcı’nın atmosferine özel olarak ürettiği çalışmalarda balıklar ve deniz ön planda. Sanatçının denizle kurduğu kişisel bağın ve denizle iç içe geçen yaşamının izlerini taşıyan bu eserler, hem samimi hem de güçlü bir görsel karşılaşma sunuyor.

Serginin küratörlüğünü M. Lütfi Şen üstleniyor. Sergi süresince ayrıca sanatçı konuşmaları, söyleşiler ve performanslar da gerçekleştirilecek. Böylece “Sarnıç”, yalnızca bir resim sergisi değil, farklı disiplinlerin bir araya geldiği dinamik bir buluşma noktası olmayı hedefliyor.

Yüzyıllar boyunca suya ev sahipliği yapmış olan tarihî sarnıcın taş duvarları arasında sergilenecek resimler, mekânın belleğiyle sanatçının denizle kurduğu bağ arasında güçlü bir yankı oluşturuyor. Eski Sarnıçtaki bu yeni resimlerle izleyici, hem sanatçının iç dünyasına hem de mekânın derinliklerine doğru bir yolculuğa davet ediliyor.

Mekân: Gülhane Sarnıcı

Gülhane Parkı’nın içinde yer alan ve Bizans döneminde inşa edilen bu sarnıç, yaklaşık 5.–7. yüzyıllar arasında kentin su ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılmıştır. Gülhane Parkı’nın gölgeli ağaçlarının altında, kalabalığın sesinden uzak, taşların arasında saklı bir mekân olan bu yer altı yapısı, hâlâ serinliğini ve sessizliğini koruyor.

Dikdörtgen planlı, 12 mermer sütunla taşınan kubbeli örtüsüyle günümüze ulaşan yapı, yüzyıllar boyunca suya ev sahipliği yapmıştır.

Osmanlı döneminde bir süre çeşme olarak kullanılan sarnıç, 20. yüzyılda keşfedilmiş, zaman zaman farklı işlevlerde kullanılmış ve son olarak 2023 yılında kapsamlı bir restorasyonla sergi ve etkinlik mekânı olarak yeniden düzenlenmiştir. Yaklaşık on iki mermer sütunun taşıdığı kubbeler, zamanın izlerini üzerinde taşırken aynı zamanda bir yankı mekânı da yaratıyor: suyun, taşın ve sessizliğin yankısı. Günümüz ziyaretçileri için bu sarnıç, yalnızca bir arkeolojik kalıntı değil; geçmişle bugün arasında kurulmuş gizli bir köprü. Bugün “Gülhane Sanat” adıyla çağdaş sanat sergilerine, söyleşilere ve performanslara ev sahipliği yaparak, tarih ile güncel üretimin kesiştiği özgün bir buluşma noktası haline gelmiştir.