İstanbullular iftar haberini buradan alırdı

Mustafa Cambaz
Mustafa Cambaz

Fatih’ten sonra gelen padişahların inşa ettirdiği yapılarla nakış nakış işlenen Topkapı Sarayı üç ana kapı ve üç avludan oluşur.

Peygamberimiz’in (sav) kutlu müjdesi için çıktığı yolda İstanbul’un fatihi olan II. Mehmed, 12 yıl sonra Zeytinlik diye adlandırılan ve bir yanı Asya’ya diğer yanı Avrupa’ya bakan yeni sarayını inşa ettirmişti. Beyazıt’takinden sonra inşa edildiği için Cedide-i Âmire adını alan saraya, 18. yüzyıldan itibaren etrafına yerleştirilen toplar ve inşa edilen Toplu Kapı Köşkü’nden dolayı ‘Top Kapısı’ denilmeye başlandı.

Fatih’ten sonra gelen padişahların inşa ettirdiği yapılarla nakış nakış işlenen Topkapı Sarayı üç ana kapı ve üç avludan oluşur. Üçüncü ana kapı olan Babüssaade Harem bölümüne açılır. Buradan girilen üçüncü avlunun sonunda ise sarayın en güzide köşelerinden havuzlu mermer bir teras yer alır. Sofa-i Hümâyun, Hünkâr Sofası adını taşıyan bölüm IV. Murad’ın yaptırdığı Bağdat ve Revan köşkleriyle meşhur olsa da buraya ayrı bir güzellik katan Kameriyedir.

Sultan İbrahim tarafından 1640 yılında bir balkon gibi inşa ettirilen kameriye, tombaklaşmış dört bakır sütun üzerine sekiz dilimli, altın yaldızlı bakır bir kubbeyle örtülüdür. Haliç’i, Üsküdar’ı, hatta adaları gören ve manzara bakımından İstanbul’da emsali bulunmayan kameriyede Sultan, Ramazan günlerinde iftarı beklediğinden ve kandillerin yanışını buradan izlediğinden diğer adı da İftariye Köşkü’dür.

Altın yaldızlı tavanında yapılış tarihi ve kimin tarafından yaptırıldığı anlatılır:

Çün mübârek ide iftâriye câ-yi dilküşâ

Neş’edar olmuş cinânın her birinden pür safa

Padişâhân-ı selef böyle nişîmen görmedi

Hazret-i Sultan İbrahim’e virdi çün Hüdâ

Kasr-ı iftariyye bin ellide oldu hoş-nüma.

Kubbenin iç kısmındaki tavan fırdolasında ise kabartma yazı ile

Ya Rab mübârek bad (olsun)

Ya Rab saadet bad

Ya Rab kuvvet bad

Ya Rab izzet bad

duası yer alır. Aleminde ise “Allah” ve “Bismillah” yazıları göze çarpar.

Kameriye başka amaçlarla da kullanılmıştır. Yaz aylarına rastlayan bayram törenlerinde padişahlar Enderunluların tebriklerini burada kabul etmiş, spor gösterilerini buradan seyretmiş, diğer günlerde ise gündüzleri gölgelik, geceleri ise mehtabiye olarak kullanılmış.

Sarayda en çok dikkati çeken yapıların başında gelen İftariye Köşkü’nü anlattıklarımız ışığında bir daha ziyaret etmenizde fayda var.