AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay: Cemal Kaşıkçı'yı parçalayıp eritmişler

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay
AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin yaptığı değerlendirmede "Kaşıkçı’nın cesedinin parçalandığı bilgisi bizde vardı. Fakat şu anda görüyoruz ki parçalamakla da kalmamış, cesedi eriterek yok etmişler. Cesedi parçalamalarının sebebi de daha kolay eritmek. Cesetten eser bırakmamak amaçlanmış.” ifadelerini kullandı. ABD'nin saygın gazetelerinden Washington Post'ta da Cemal Kaşıkçı'nın cansız bedeninin asitle eritilmiş olabileceğini öne sürülmüştü.

Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı, nişanlısıyla evlenebilmesi için gereken evrakları almak için 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdi ve bir daha çıkmadı. Riyad günler sonra Kaşıkçı'nın öldürüldüğünü kabul etti; ancak Cemal Kaşıkçı'nın cesedi halen bulunamadı.

Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına ilişkin soruşturmayı değerlendiren AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, “Bizdeki son bilgilere göre cesedi parçalamalarının sebebi daha kolay eritmek. Cesetten eser bırakmamak amaçlanmış” dedi.

Hürriyet'te konuşan Yasin Aktay, yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

  • "Kaşıkçı’nın cesedinin parçalandığı bilgisi bizde vardı. Fakat şu anda görüyoruz ki parçalamakla da kalmamış, cesedi eriterek yok etmişler. Bizdeki son bilgilere göre cesedi parçalamalarının sebebi de daha kolay eritmek. Cesetten eser bırakmamak amaçlanmış. Savcılığın ifadesinden de bu anlaşılıyor. Verebilecekleri makul bir cevapları yok. Katillik, masum bir insanı katletmek ayrı bir suç, cesede yapılan muamele ve boyutları ayrı bir suç ve utanç.
  • Mevcut kamera sistemlerinin bizi götürdüğü her yere gidildi, ceset bulunamadı. Ortada deliller var. Cemal Kaşıkçı başına gelecekleri tahmin etseydi başkonsolosluk kapısından içeri girer miydi?"

Washington Post: Kaşıkçı'nın cesedi asitle eritilmiş olabilir

ABD'nin saygın gazetelerinden Washington Post da Yasin Aktay'la benzer şekilde Cemal Kaşıkçı'nın cesedinin asitle eritilmiş olabileceğini öne sürmüştü.

Gazetede; Kaşıkçı'nın cesedinin parçalara ayrıldıktan sonra, Başkonsolosluk binasında ya da Başkonsolosun rezidansında asitle eritilmiş olabileceği ihtimali üzerinde durulduğu bilgisi yer almıştı. Gazete haberini üst düzey bir Türk yetkiliye dayandırmıştı.

Suudi Veliaht Prens, Kaşıkçı'yı "tehlikeli bir İslamcı" diye nitelendirmiş

Washington Post gazetesinde yer alan ve söz konusu görüşme hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılan haberde veliaht prensin, ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve başdanışmanı Jared Kushner ile yaptığı bir telefon görüşmesine ilişkin detaylar aktarıldı.

Habere göre Prens Muhammed bin Selman, 2 Ekim'de Suudi Arabistan'ın İstanbul'daki başkonsolosluğunda Suudi gazeteci Kaşıkçı'nın öldürülmesinden günler sonra Kushner ile bir görüşme yaptı. Görüşmede Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton da hazır bulundu.

Buna göre Kaşıkçı olayının konuşulduğu bildirilen görüşmede Prens Muhammed bin Selman'ın, Kaşıkçı için "O tehlikeli bir İslamcıdır." değerlendirmesini yaptığı iddia edildi.

Görüşmede, Kaşıkçı olayının ABD-Suudi ilişkilerine zarar vermemesi gerektiğini belirten veliaht prens, Kushner'e "Kaşıkçı'nın Müslüman Kardeşler üyesi olduğunu" söyledi.

ABD'de Suudi elçiliğinin bulunduğu sokağa 'Cemal Kaşıkçı' adı verilsin kampanyası

İngiltere'de Ulusal Gazeteciler Sendikası (NUJ) üyeleri, İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı andı. NUJ öncülüğünde düzenlenen anma etkinliğinde bir araya gelen gazeteci ve aktivistler, Suudi Arabistan'ın Londra Büyükelçiliği önünde Kaşıkçı anısına mum yaktı.
İngiltere'de Ulusal Gazeteciler Sendikası (NUJ) üyeleri, İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı andı. NUJ öncülüğünde düzenlenen anma etkinliğinde bir araya gelen gazeteci ve aktivistler, Suudi Arabistan'ın Londra Büyükelçiliği önünde Kaşıkçı anısına mum yaktı.

New York Daily News'a konuşan grup, kaydadeğer sayıda imzayla Washington DC Belediye Başkanı Muriel Bowser'ı isim değişikliğine ikna etmeyi umduğunu belirtti. Böylelikle Suudi kraliyetine "Bir basın mensubuna zarar verilmesine DC'de göz yumulmaz" mesajını vermek istediklerini söyledi.

Ölen kişinin adını sokağa vermek için süreç nasıl işliyor?

Washington DC'deki düzenlemelere göre bir kişinin adının sokağa verilebilmesi için ölümünün üzerinden en az 2 yıl geçmesi gerekiyor, dilekçe ise Bowser'dan Kaşıkçı için bir istisna yapılmasını talep ediyor.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Başkanı Nihad Awad
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Başkanı Nihad Awad

Kampanyanın başını çeken Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Başkanı Nihad Awad, Suudi Arabistan Büyükelçiliği personelinin kartvizitlerinde 'Cemal Kaşıkçı Yolu' yazacak olmasının güçlü bir tepki olacağını dile getirdi.

“Utandırmanın en iyi yolu”

"Düşünün, postaları 'Cemal Kaşıkçı Yolu' adresine gelecek" diyen Awad, kalabalığa hitabında, eski dostu Kaşıkçı'yı onurlandırmanın ve kendisini öldüren yönetimi utandırmanın en iyi yolunun bu olduğunu savundu.

Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Başkanı şunları söyledi:

  • "Sizden bir Suudi elçiliği ya da Suudi temsilciliği bulunan her şehirde sokağın adının Kaşıkçı diye değiştirilmesi talebiyle dilekçe verip imza kampanyası başlatmanızı istiyorum"

Adalet Bakanı Gül: Suudi yetkililer Kaşıkçı soruşturmasına destek vermeli

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise Kaşıkçı cinayeti soruşturmasına ilişkin Suudi yetkililerin Türkiye'nin sorularını yanıtsız bıraktığını, olayın aydınlatılması için destek vermeleri gerektiğini söyledi. Gül, "Bu bütün dünyaya mal olmuş bir meseledir, üstü kapatılıp örtülebilecek bir mesele değildir. Kimse bu sorumluluktan kaçamaz" ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül

Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının Suudi Arabistan'a davet edilmesine ilişkin de, "Savcılığın takdiridir ama öyle bir şey söz konusu olmayacağı kanaatindeyim. Çünkü olay mahalli Türkiye'dir. Bu konuda Türkiye'nin, savcılığın talep ettiği hususlar, dile getirdiği sorular vardır. Bu sorular cevaplanmadan, bu sorulara bir cevap gelmeden başka bir aşamaya girilmesinin çok doğru olmayacağını düşünüyorum“ diye konuştu.

Kaşıkçı olayı

  • Suudi reformistler için önemli bir platform olan Al Watan gazetesine katkı veren ve Batı medyasında Ortadoğu ile ilgili haberleriyle tanınan Cemal Kaşıkçı, 2 Ekim'de resmi işlemler için Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğuna girdikten sonra ortadan kaybolmuştu.
  • Emniyet kaynaklarınca yapılan değerlendirmede, Kaşıkçı'nın gittiği Suudi Arabistan Başkonsolosluğundan bir daha çıkmadığı teyit edilirken, başkonsolosluk binasında aynı saatlerde, 2 uçakla İstanbul'a gelen ve aralarında yetkililerin de yer aldığı 15 Suudi vatandaşının bulunduğu, bu kişilerin daha sonra geldikleri ülkelere döndükleri belirlenmişti. Suudi Arabistan tarafından yapılan açıklamada, gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın konsolosluk içinde yaşanan arbede neticesinde öldüğü duyurulmuş, olayla ilgili 18 Suudi vatandaşının gözaltına alındığı açıklanmıştı. Ayrıca, Suudi Arabistan'da yayımlanan kraliyet kararnamesiyle, Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri görevden alınmıştı.
  • Suudi Başsavcılığı ise daha sonra Kaşıkçı'nın önceden planlanmış bir biçimde öldürüldüğüne ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >