'Ben yanarsam ikimiz de yanarız' Güllü'nün ölümünde kan donduran detaylar! Sultan Nur Ulu’nun yeni ifadesi ortaya çıktı

Şarkıcı Güllü'nün Yalova'daki evinde hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturmada, olay sırasında evde bulunan Sultan Nur Ulu'nun ifadesi ortaya çıktı. Ulu, mahkemede verdiği beyanda düşme anına tanık olduğunu anlattı. İfade, kan donduran ayrıntılar içerirken, süreç adli makamlarca titizlikle sürdürülüyor.
1-8
Sultan Nur Ulu, ifadesinde olaydan bir gün önce Güllü’nün Çınarcık’taki evine gittiğini ve zaman zaman burada kaldığını belirtti. Olay günü Güllü ve kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile birlikte evde olduklarını, gün içinde dışarı çıkıp tekrar döndüklerini aktardı. Akşam saatlerinde evde müzik açıldığını, birlikte vakit geçirildiğini ve ortamın olağan seyrinde ilerlediğini ifade etti.
2-8
Düşme anına ilişkin beyan
Ulu, odada müzik eşliğinde bulundukları sırada kısa bir an için aynaya yöneldiğini, bu esnada Tuğyan Ülkem Gülter ile annesinin şakalaşmaya devam ettiğini söyledi. Ardından Güllü’yü pencere tarafında gördüğünü belirten Ulu, Tuğyan’ın annesini arkadan tuttuğunu ve bu hareketten hemen sonra Güllü’nün aşağıya düştüğünü ifade ettiğini kaydetti.
3-8
Sultan Nur Ulu olay anını şu şekilde anlattı:
Daha sonra aralarında konuşma geçmedi. Ben kafamı onların tarafa doğru çevirdiğimde Gül annenin yüzünün camdan aşağıya doğru dönük, hafif camdan dışarı bakar gibi eğilmiş bir şekilde olduğunu gördüm. Tuğyan arkadan annesinin kalçasının altından bacaklarına doğru sarılarak hafif kendisine, hafif yukarıya doğru çektiğini gördüm. Tuğyan annesini o şekilde çektikten hemen sonra annesi düştü. Ben düştüğü anı gördüm. Daha sonra Tuğyan, 'koş' şeklinde bağırarak aşağı doğru gitti. Ben de onun peşinden gittim.
4-8
O sırada Tuğyan büyük tepkiler vererek çığlık atıyordu. Ben ise şok halinde kaldığım için tepki verememiştim. Daha sonra bizi hastaneye sevk ettiler. Sonra Tuğyan'ı başka hastaneye sevk edecekerdi. Tuğyan bana yönelik, 'o da gelecek' dedi ve aynı ambulansta gittik. Kervan bizi orada bekliyordu. Hastaneden sonra Kervan'ın evine gittik. Sonra geri hastaneye döndük. Biz geri döndüğümüzde Tuğyan, annesinin öldüğünü öğrendi. İşimiz bittikten sonra hastanede, Tuğyan'ın akrabaları ile Kervan'ın Çınarcık'taki evine gittik. Bu sırada Tuğyan'la aramızda herhangi bir muhabbet geçmedi. Çünkü hiç yalnız kalmamıştık.
5-8
Ben hala olayın etkisi altında kalmıştım. Yaklaşık yarım saat sonra aynı kişilerle Çınarcık'taki eve gittik. Tuğyan'ın kardeşi Tuğberk, Çınarcık'taki eve geçmişti. Hülya abla yanımıza gelmişti. Bana, 'Gel seni bana götüreyim' dedi. Onun evine gittim. Hülya abla Güllü'nün öldürüldüğünden emin bir şekilde bana yönelik, 'Eğer böyle bir durum varsa ki bence var. Dikkat et kendine. O, Güllü'nün kızı' dedi. Ben onların güçlü bir aile olmasından dolayı korktuğum için Güllü'nün ölümüne dair şahit olmuş olduğum durumu Hülya abla dahil kimseye söylemedim.
6-8
'Sen Tuğyan'ı tanımıyorsun'
Ertesi gün cenaze olduktan sonra yeni taşıntığım Bircan abla bana, 'Bak kızım sen Tuğyan'ı tanımıyorsun. Ben ne olduğunu bilmiyorum. Bunu Tuğyan'ın yapmış olabileceğini düşünüyorum kendine çok dikkat et' dedi. İnsanlar bana soruyorlar ama ben anlatmıyordum. Ben, Tuğyan'ın bu süreçte bana ne yapacağını bilmediğim için üzerime suçlama atabileceğinden endişe ederek yanlarından ayrılmadım.
7-8
'Ben yanarsam ikimiz de yanarız'
Yalnız kaldığımızda Tuğyan bana, 'Ben yanarsam ikimiz de yanarız' dedi. Tuğyan'ın bana bunu demesinin sebebi annesini ittirdiğini görmemdi. Çünkü ben gördükten sonra tepki verdim ve o sırada Tuğyan bana bakarak, 'Koş' dedi. Sonra tekrar Hülya ablanın yanına gittim. Oraya Bircan abla da gelmişti. Bircan abla bana, 'Ben Tuğyan'la konuştum. Böyle bir şey olursa senin üstüne suç atacak. Bir dakila bile düşünmeyecek' dedi. Tuğyan, bunları Bircan ablaya bu olaydan dolayı kendisinin başına bir şey gelme ihtimaline karşı söylemiş. Ben iyice korkmaya başladım.Bu olaylardan sonra Tuğyan'la beraber olmam ondan korkmam yüzündendir. Annesi ile Tuğyan arasında büyük bir tartışmaya şahit olmadım. 'Öldüreceğim onu' tarzı mesajlarını bu süreçte medyadan öğrendim. Annesine yönelik her anne kız arasında olacak kadar küçük serzenişlerde bulunuyordu. Ancak bu denli büyük bir olaydan daha önce hiç bahsetmemişti.
8-8
Arif Ulu, babam olur. Alkollü olduğu bir gün bana dosyada yer alan beyanları söylemiştir. Ben ona bu olayın gerçeğini hiç anlatmamıştım. Tuğyan'la hiçbir zaman Güllü'yü öldürmek için plan yapmadık. Tuğyan'ın Güllü'yü öldürmek için plan yaptığına şahit olmadım. Tuğyan'ın annesini öldürmesinin nedeninin küçüklüğünden bu yana gelen kırgınlıklar ve annesi Güllü'nün hayat biçimi olduğunu düşünüyorum. Benim bunları bilme nedenim Tuğyan'ın bana bunları olaydan sonra anlatmasıdır. Bana anlattığı şeyler, annesinin geçmişte narkotik bağının olması, eşcinsel ilişkisinin olması gibi şeylerdir.
'Daha önce de söylemişti'
Olayın gerçekleştiği gün her şey normaldi. Bir anda ne olduysa oldu. Benim de asıl korkma nedenim de buydu.Tuğyan'ın uyuşturucu kullandığını hiç görmedim. Ancak çok eskiden kullandığını duymuştum. Tuğyan'ın esiden arkadaşı olan Serhat Cevher'in İstanbul'da olduğumuz zaman Tuğyan'a yönelik, 'Yurt dışına git. Oradan süreci takip et. Ben insan kaçakçısıyım. Seni de götürürüm' dedi. Bana da, 'Sen de onunla birlikte git' dedi. Serhat bir ara bana, 'Tuğyan mı yaptı. Daha önce bana da söylemişti' demişti. Serhat'a olayla ilgili herhangi bir şey söylemedim. Doğruları anlattıktan sonra vicdanen rahatladım. Suçlamaları kabul etmiyorum."
KAYNAK / SABAH GAZETESİ







