Azı karar çoğu zarar moda: Minimalist Moda

Yazan: İclal Şahin Bayındır.
Yazan: İclal Şahin Bayındır.

Seksenli yılların abartılı modasından sonra, modadan soğuyan halkı kendine tekrar inandırmak için 90’lı yılların başında anti moda akımı başlatıldı. Minimalist moda bu fikir ile tekrar popülerlik kazanarak günümüze kadar geldi.

Minimalizm: sadeleş mutlu ol; zaman, yer ve enerji tasarrufu et, doğayı koru diyor. Coco Chanel: “Moda sadece elbiseler ile var olmaz. Moda gökyüzünde, moda sokakta, moda düşüncelerimizde ve yaşadıklarımızdadır.” Minimalizm de moda gibidir, sadece evde, işte değil, hayatın her anında vardır.

Sade bir şıklık önemlidir minimalistler için.
Sade bir şıklık önemlidir minimalistler için.
Önceliklerini ve sevdiğin kıyafetlerini belirle.
Önceliklerini ve sevdiğin kıyafetlerini belirle.

Zorlu geçen İkinci Dünya Savaşı'nın ardından moda sektörü bilinçli olarak tüketim kültürü oluşturmuş. Savaşın zorluklarını insanlara hatırlatarak bilinçsiz tüketime yönlendirilmiş. (Tabii o dönemlerde nasıl ve ne kadar alışveriş yapıldığı ayrı bir yazı konusu olabilir.) Minimalizm de işte tam da burada tüketim çılgınlığına bir tepki olarak ortaya çıkmış. Başlangıçta sadece sanat için kullanılsa da 1960’lardan sonra Amerika’da moda içinde icra edilmeye başlanmış. İlk kez 1965 yılının Ekim ayında Art in America dergisinde Barbara Rose, yeni bir sanat akımından bahsederken minimum sözcüğünü kullanır ve minimalizm kelimesinin temelleri atılmış olur.

“Az Çoktur,” mottosuyla popülerlik kazanan minimalizm, “Sadeleş mutlu ol; zaman, yer ve enerji tasarrufu et, doğayı koru,” diyor minimalist yaşamı benimseyenlere. Coco Chanel’in dediği gibi, “Moda sadece elbiseler ile var olmaz. Moda gökyüzünde, moda sokakta, moda düşüncelerimizde ve yaşadıklarımızdadır.” Minimalizm de moda gibidir, sadece evde ve işte değil hayatın her anında vardır. İçimizden başlar sadeleşmek. düşüncelerimizden alışkanlıklarımıza, arkadaşlarımızdan evimize, odamıza kadar hayatımızın her anını saran bir yaşam şeklidir. Minimalizm hem modayla içiçe hem de modanın çok uzağındadır. Moda Latincede (modus) “oluşmayan sınır” anlamına gelir, minimalizmin ise sınırları nettir. Biz bu yazımızda minimalizmin içindeki modayı keşfedeceğiz.

Modanın içindeki minimalizm, minalizmin içindeki moda Seksenli yılların abartılı modasından sonra, modadan soğuyan halkı kendine tekrar inandırmak için 90’lı yılların başında anti moda akımı başlatıldı. Minimalist moda bu fikir ile tekrar popülerlik kazanarak günümüze kadar geldi. Malumunuz son yıllarda hızla değişen modaya ayak uydurmak hayli zor. İki haftada bir yenilenen fast fashion ürünleri takip etmeye ne bütçemiz yetiyor ne zamanımız. Minimalizm’de işte tam da burada imdadımıza yetişiyor. Tüketim çılgını olmadan da modern görünmeyi mümkün kılıyor. Her şeyden öte dolap karşısında ne giyeceğimizi düşündüğümüz zamanı minimuma indiriyor.

Minimalizim, minimalistsin, minimalist Minimalizm, dolabında sadece 3-5 parça kıyafet olsun demiyor. Dolabınızın modası geçmeyen, pastel tonlarında, birbiri ile uyumlu parçalardan oluşmasını öneriyor. Minimalist hayata geçmek istiyorsan öncelikle yapman gereken dolabındaki tüm giysileri çıkarıp bakmalısın. Neleri daha çok kullanıyorsun, hangi parçaları uzun zamandır giymedin? Önceliklerini ve sevdiğin kıyafetlerini belirle. Kalanları ise ihtiyacı olan kişilere ya da derneklere bağışla. Böylece hem fazla eşyalardan kurtulmuş olduğun için rahatlayacak hem de ihtiyacı olana yardım ettiğin için kendini iyi hissedeceksin.

“Moda sadece elbiseler ile var olmaz. Moda gökyüzünde, moda sokakta, moda düşüncelerimizde ve yaşadıklarımızdadır.”
“Moda sadece elbiseler ile var olmaz. Moda gökyüzünde, moda sokakta, moda düşüncelerimizde ve yaşadıklarımızdadır.”

Bir minimalistin dolabı nasıl olmalıdır? Minimalistler vücudu sarmayan, bol, dökümlü modeller tercih ederler. Soft renkler daha fazla kıyafetle kombin imkânı sağlar. Abartılı şekilde giyinmezler. Dikkat çeken aksesuarlar yerine zarif olanlarını tercih ederler. Doğayı koruyan doğal seçimler yaparlar.

Sade bir şıklık önemlidir minimalistler için. Mütevazı ve kendine güvenen tarzları vardır. Kıyafetin renkleriyle değil, kalitesiyle dikkat çekmek isterler. Kıyafet seçimlerinde kaliteli kumaş kullanılması olmazsa olmazdır. Sadelikle kaliteyi bir araya getirerek bir zarafet ortaya çıkarırlar.

Fakat sakın sırf bir minimalist gibi görünmek için diğer tüm giysilerini atıp bunlara benzer yepyeni giysiler almaya kalkışma. Bu yaptığın minimalizmin tam zıttıdır. Kendini hangi kıyafetin içinde rahat ve şık hissediyorsun? En önemlisi bu.

Tasarruflu, doğasını koruyan, bütçesini düşünen şık ve sade… İster minimalist olsun ister olmasın tasarrufu bir hayat felsefesi haline getirerek hem doğamıza sahip çıkabilir hem bütçemizi koruyabilir hem de çevremizdeki ihtiyaç sahiplerine yardım etmenin huzurunu yaşayabiliriz.