Can kardeşime mektup

Size “mucize bebekler” diyordu haberciler.
Size “mucize bebekler” diyordu haberciler.

Adını bile bilmiyorum. Herkes gibi ben de kurtarma ekibindeki güzel insanların yıkıntılar arasından çıkardıkları zaman çekilen fotoğrafından biliyorum seni. Küçük gözlerinle bütün dünyaya hayatın aslında ne kadar güzel olduğunu hatırlatıyordun.

Öylesine güzeldin ki sana bakınca insan ister istemez güzel şeyler düşünmeye başlıyordu.

Daha ilk gördüğümde takılıp kaldım yüzüne. Gözlerindeki ışıltı, içinden geçtiğimiz bütün o kara günleri aydınlatıveriyordu adeta.

O günden sonra ne zaman tahammülüm tükenmeye yüz tutsa, yaşadığımız acıları taşımakta zorlansam, ne zaman içimdeki yaşama heyecanı zayıflasa, açıp fotoğrafına bakar oldum.

Ne zaman baksam tazelendim, yeni bir heyecanla ayağa kalktım, güzelliğinden, gözlerindeki ışıltıdan hayat buldum.

Size “mucize bebekler” diyordu haberciler.

Senin gibi başka bebekler de depremden günler sonra canlı çıkarılmıştı o soğuk, nefessiz bırakan enkazların altından.

Hepiniz gülümsüyordunuz hayata, bize, bütün dünyaya...

Birkaç saat arayla emzirilmesi gereken süt bebekleriydiniz siz, günlerce o soğuk dehlizlerde nasıl hayatta kaldınız? Kim besledi sizi, kim doyurdu karnınızı? Kim ısıttı üşüyen ellerinizi? Nasıl oldu da solmadı yüzlerinizde gülücükleriniz? Ne gördünüz o göçüklerin altında da kaybolmadı hiç neşeniz?

Depremin enkazı altında nice canlarımızı kaybettik, sizinle teselli bulduk, sizin güzelliğinize sığındık. Bin canlı bebekler gibi gördük sizi, düştüğümüz yerden kalktık, adeta yeniden canlandık.

Dedim ya adını bile bilmiyorum senin. Senin gibi birçoğunun... O yüzden hepinize

“Can” diyorum, Can bebekler... Soğuk ve karanlık enkazların altından gözlerinde ışıltı, yüzlerinde gülücüklerle çıkan Can bebekler... Daralan, üşüyen, kederlere gark olan canlarımıza can katan bebekler...

Hepiniz çok yaşayın e mi!

Her zaman şimdi olduğunuz kadar güzel, şimdiki kadar masum, şimdiki kadar canlı kalın. Afetler, felaketler, yıkımlar, acılar uğramasın yanınıza. Melekler gibi güzel kalın hep siz.

Ve bize her zaman hayatın aslında ne kadar güzel olduğunu hatırlatın.

Sen benim kardeşimsin artık Can bebek. O fotoğraflardan yüzlerine gülücükler gönderdiğin herkesin kardeşisin. Bütün Can bebekler, hepsi, tek tek kardeşimiz bizim.

Sizler hayatın gülen yüzlerisiniz. Siz bütün bir ömür hiç unutmayacağımız göz aydınlıklarımız, gülücüklerimizsiniz.

Bu mektubu sana teşekkür etmek için yazıyorum, belki büyüyünce bir yerde karşına çıkar da okursun. Neden olmasın, seni günler geceler sonra o soğuk enkazların altından yüzünde gülücüklerle çıkaran için, candan yazılmış bir mektubu sahibine ulaştırmak ne ki! Ona hiçbir şeyin güçlüğü yok.