Fobilerimizden nasıl kurtuluruz?

Fobideki sır beynimizin içinde.
Fobideki sır beynimizin içinde.

Fobi Kelimesi günlük hayatımızda sıkça kullanılıyor. Ancak bir fobiye sahip kişi, tehlikeli olduğunu düşündüğü şeylerden kaçınmak için hayatını şekillendirebiliyor. Yani sizin için sıradan bir kelime, bir başkası için kendi yaşam kalitesini etkileyen önemli bir sorun diyebiliriz.

Peki, fobi gerçekten ne anlama geliyor ve daha da önemlisi fobilerimizden kurtulmak için neler yapabiliriz? Şimdi dilerseniz bu konuyu maddelendirerek inceleyelim.

Anlamı ne?

Fobi, belirli bir nesne veya durumla ilgili belirgin korku veya kaygı durumuna verilen isim. Yani dış uyaranlara verilen özel bir tepki. Ancak tehdidin algılanışına göre korkudan ayrılıyor.

Mesela size doğru koşan saldırgan bir köpekten korkmanız normal. Çünkü hayatınız tehlikede. Ancak tasmalı, sevimli bir köpek gördüğünüzde paniğe kapılırsanız bu bir fobi. Fobik durumlar sadece hayvanlarla sınırlı değil. Uçuş, yükseklik, enjeksiyon, şimşek, diş tedavisi ve kapalı yerler de sık görülen fobik durumlar.

Vücudumuzda neler oluyor?

Aslında fobideki sır beynimizin içinde. Korkunç bir şeyle karşılaştığımızda beynimizde bulunan amigdala bölgesi vücudumuzu harekete geçirmek için adrenalin salgılıyor. Kalp daha hızlı atmaya başlıyor ve kan basıncı yükseliyor.

Nasıl gelişiyor?

Fobiler, özellikle çocukluk döneminde güçlü bir duygusal şoktan kaynaklanabiliyor. Bahçede oynarken bir kedinin üzerinize atlaması ya da deniz kenarında bir köpek tarafından yaralanma gibi. Tüm bu olaylar fobinin ortaya çıkmasında etkili olabiliyorken aynı zamanda ebeveynlerin fobileri DNA’ları aracılığıyla çocuklarına da aktarılabiliyor.

Nasıl kurtulurum?

Bu konudaki en iyi ve en doğru yol, alanında uzman bir psikolog ile görüşmek. Ancak “yüzleşme” olarak bilinen bir teknik var ve bu tekniği kendiniz de deneyebilirsiniz. Bu teknik korkunuzun kaynağıyla yüzleşme gerçekliğine dayanıyor.

Örümcek deneyi

Fobik atak sırasında heyecanınızı ve nefesinizi kontrol etmek için çeşitli egzersizler öğrenebilirsiniz.
Fobik atak sırasında heyecanınızı ve nefesinizi kontrol etmek için çeşitli egzersizler öğrenebilirsiniz.

Dilerseniz birlikte bir düşünce deneyi uygulayalım ve örümcek fobinizin olduğunu düşünelim. Örümcek fobisi olan biri bu kelimeyi duyduğunda bile kaygının tüm belirtilerini yaşar, heyecanlanır ve olumsuz duyguları harekete geçer. Bu yüzden önce bu canlıyı hayalinizde canlandırın.

İmajinasyon

İmajinasyon, hayalde canlandırmanın bir diğer adı. Örümceğin uzaktan size doğru yaklaştığını düşünün. Bu durumda yüksek düzeyde kaygı ve endişe yaşayabilirsiniz. Ancak unutmayın, bu korku yüzünden kaygılanıyorsunuz ve korkmamak adına o anda o canlıyla yüzleşiyorsunuz. Kaygılandığınızda gözlerinizi açın ve yatıştıktan sonra tekrar deneyin. Bu şekilde heyecanınızın azaldığını hissedene kadar devam edin.

Sevimli örümcek

Fobiler, özellikle çocukluk döneminde güçlü bir duygusal şoktan kaynaklanabiliyor.
Fobiler, özellikle çocukluk döneminde güçlü bir duygusal şoktan kaynaklanabiliyor.
  • Hayal ettikten sonra bilgisayar ya da telefonunuzdan sevimli; ancak gerçek bir örümcek görseli bulun ve resmi çıktı olarak alın. Artık bir böcek resminiz var. Ardından bu resmi uzaktan yakına doğru heyecanınız azalana dek izleyin. Hatta fotoğrafa dokunmayı deneyin.

Temas etme

Sıra temas etmeye geldi. Bir yakınınızdan daha önce ölmüş olan bir böceği uzaktan size doğru getirmesini rica edin. Yakınınıza geldiğinde ona dokunmayı deneyin. Ancak bunları yaparken yanınızda biri olması bir şeylerin ters gitmesi durumunda yanlış bir şey yapmamanız ya da yaralanmamanız adına fazlasıyla önemli. Fobisi olan bazı kişiler bu tekniği deneseler de bir terapist gözetiminde bu süreci gerçekleştirmek daha sağlıklı sonuçlar almanıza yardımcı olacaktır.

Tüm bunların yanı sıra fobik atak sırasında heyecanınızı ve nefesinizi kontrol etmek için çeşitli egzersizler öğrenebilirsiniz.

  • Unutmayın, fobilerden kurtulmayı düşünmeden önce kendinize güvenmelisiniz. Belki de bu sayede hayatınızdaki birçok sorunu çözmek için önemli bir adım atmış olursunuz.

Buğra Serdaroğlu / Klinik Psikolog