Geleceğe açılan kapı: Mesleki eğitim

Geleceğe açılan kapı: Mesleki eğitim.
Geleceğe açılan kapı: Mesleki eğitim.

Eğitim hayatımız, kendimizi bildiğimizden beri sürekli bir değişim ve gelişim içindedir. Anaokulundan başlayıp üniversiteye ve hatta sonrasına kadar uzanan bu süreçte, eğitimin farklı yönleriyle etkileşime girer ve hayatımızın önemli bir kısmını bu alana ayırırız. Eğitime bu kadar zaman ayırmamızın amaçlarından biri, gelecekte yapacağımız mesleğe hazırlanmaktır. Anaokulunda yaptığımız etkinliklerde meslekleri fark ederken, ilkokulda bilgi sahibi olur, ortaokulda karar verecek olgunluğa ulaşırız. En azından teori öyle söylüyor. Seçeceğimiz mesleğe karar vermek için de lise türlerinden birisini tercih ederiz. Birçok öğrenci, lise eğitimini üniversiteye hazırlık olarak görür. Bundan dolayı mesleki eğitim tarafı olmayan Anadolu, Fen gibi akademik eğitime odaklanan bir lise türünü seçer. Bu kurumlar öğrencileri hayata değil, bir başka sınava hazırlamaya odaklanır ve çoğu zaman da bu konuda beklenen başarıyı gösteremezler. Sonuç olarak dört yılın sonunda öğrencinin elinde, sadece bir diploma ve teorik bilgiler kalır. Öte yandan meslek liseleri, öğrencileri hayata hazırlar ve onları meslek sahibi kılar. Bu yazıda, meslek lisesini tercih etmenin avantajlarını da inceleyeceğiz.

Okurken meslek kazandıran liseler

Meslek liselerinin sunduğu somut kazanımlar ve geleceğe yönelik sağladığı sağlam temeller, bu eğitim kurumlarını cazip bir seçenek haline getirmektedir. 1973 yılına dayanan geçmişiyle meslek liselerinin amacı, öğrencilerine meslek edindirmek ve bunun üzerine eğitimler vermektir. Bu mottoyla birlikte habercilikten sanayi ustalığına kadar birçok farklı alanda meslek sahibi edindirmeyi hedefleyen liseler, tecrübeye dayalı bir eğitim imkânı sunmaktadır. Öğrencilerine olabildiğince “yetenek” kazandırmayı hedefleyen bu liseler, mezunlarını direkt olarak iş dünyasına sokmak için çabalamaktadır.

Mesleki eğitim veren okullar nelerdir?

Mesleki eğitim veren okullar, meslek lisesi olarak adlandırılsa da farklı kategorileri vardır. Bunlar:

* Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri

* Çok Programlı Anadolu Liseleri

* Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezleri

* Mesleki Eğitim Merkezleri

Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri, genel olarak meslek liselerini tanımlasa da Çok Programlı Anadolu Liseleri, bünyesinde Anadolu lisesini de barındıran okullara deniliyor. MESEM denilen Mesleki Eğitim Merkezleri ise okuldan ziyade usta-çırak ilişkisi oluşturmak için kurulmuş kurumlardır. Burada öğrencilerin direkt olarak işletmelerde çalışmaları ve orada yetişmeleri bekleniyor. Aldıkları çıraklık belgeleri ile mezun olan öğrenciler, meslek liselerindeki sınavları verdiği takdirde de meslek lisesi mezunu olabiliyorlar. Yani ikisinin arasındaki fark, meslek liselerinde okulda eğitim görerek teorik bir eğitim de alınabilirken; her yaştan kişinin kaydolabileceği MESEM’lerde ise pratik eğitim üzerinden süreç ilerliyor.

MESEM denilen Mesleki Eğitim Merkezleri ise okuldan ziyade usta-çırak ilişkisi oluşturmak için kurulmuş kurumlardır.
MESEM denilen Mesleki Eğitim Merkezleri ise okuldan ziyade usta-çırak ilişkisi oluşturmak için kurulmuş kurumlardır.

Okurken çalışmak ve para kazanmak mümkün mü?

Meslek liseleri, sadece okulla sınırlı bir eğitim vermemektedir. Olabildiğince öğrencilerin iş dünyasını da tecrübe etmesini hedefler ve öğrencilerinin sektörde de staj yapmalarını zorunlu tutar. Bunun yanında kimi öğrenciler, farklı liselerde sınavlara hazırlanırken; meslek lisesi öğrencileri tabiri caizse sektörü yutar. Zorunlu staj programları ile iş sahibi olan öğrenciler, usta-çırak ilişkisiyle hayata hazırlanır. Hatta devlet de bu konuda işverenleri teşvik ediyor. Devletin çıkartmış olduğu teşvikler sayesinde şirketler, stajyerlerin maaşlarını zorlanmadan ödeyebiliyorlar. Şirketler, stajyerlerin maaşının 2/3’ü kadar devletten teşvik alıyorlar ve bu sayede meslek liseli gençlerin istihdamı arttırılmış oluyor. Genç yaşında sigortalanan ve meslek sahibi olan gençler, bu sayede emeklilik primlerini de erkenden tamamlama ve erken emekli olma şansına sahip oluyorlar.

Bir zamanlar meslek liseleri son çare olarak görülüyordu. En düşük puanlı liseler oldukları için tercih edilen değil, mecbur kalınan liseler şeklinde bir algı vardı. Fakat günümüzde meslek liseleri de Türkiye’nin üst sıralarını zorlamaya başladı. Özellikle savunma sanayi üzerine açılan meslek liseleri ya da içinde programlama bulunduran meslek liseleri, verdikleri burslarla da öğrenciler için birer cazibe merkezi olmaya başladılar. Şirketlerin inisiyatif alarak açtıkları bu liseler, günümüzde yaşanan vasıflı eleman açığını kapatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Hangi meslek lisesi bölümü en çok kazandırır?

“Bilişim teknolojileri” ve “elektrik-elektronik teknolojisi” bölümleri mezunları, en çok kazananlar arasında.
“Bilişim teknolojileri” ve “elektrik-elektronik teknolojisi” bölümleri mezunları, en çok kazananlar arasında.

Günümüzün en büyük problemlerinden birisi de vasıflı eleman eksikliği. Özellikle teknik alanlarda, aranan eleman bulunamamasının sonucunda ücretler inanılmaz arttığından dolayı şirketlerin aldığı inisiyatifle açılan meslek liseleri de öğrencilere iş garantisi sunuyor. Bu sayede öğrenciler işi en iyi şekilde yapmaya uğraşırken, gelecek kaygısı da gütmemiş oluyorlar.

Diğer yandan teknolojideki gelişmelerden meslek liseleri bölümleri de etkilenmiş durumda. Özellikle “bilişim teknolojileri” ve “elektrik-elektronik teknolojisi” bölümleri mezunları, en çok kazananlar arasında. Bunun dışında ülkemizin coğrafi konumundan dolayı havayollarındaki üstünlük sebebiyle de “uçak bakım alanı” bölümü de iyi kazandıran bölümler arasında sayılabilir. Sağlık sektöründeki yoğun süreçte kendisine yer bulmak isteyen öğrenciler için de “acil tıp teknisyenliği” ve “ortopedik protez ve ortez” bölümleri de maaş konusunda üst sıralarda yer alıyor.

Mezun olduk da ne oldu?

Meslek ve Teknik Anadolu Liseleri mezunları, mezun oldukları zaman “teknisyen” unvanı almaktadır. Bu unvanla birlikte çalışabilen mezunlar, bunun yanı sıra bölümlerine göre “ustalık” belgesi de alabilmektedir. Bununla “iş yeri açma belgesi”ne de sahip olan mezunlar, artık dükkânlarını işletebilir hale gelmektedir. Üniversite konusunda uzun bir süre sınavsız geçiş yapılabilen belli başlı bölümler bulunmasına rağmen, 2016’da getirilen kanunla artık meslek lisesi mezunları dikey geçiş yapamamaktadır.

Tamam, eğitim görelim de bunun maliyeti ne kadar?

Türkiye Cumhuriyeti’nde ilkokul, ortaokul ve lise eğitimleri devlet tarafından ücretsiz olarak karşılanıyor. Fakat süreç boyunca öğrencilerin farklı kalemlerde giderleri olabiliyor. Gelin bakalım bir öğrencinin 2024 Mart ayına göre giderleri ne olacak?

* Lise hayatı boyunca öğrenciler, genellikle ailelerin yanında kaldıkları için herhangi bir konaklama gideri söz konusu olmuyor.

* İstanbul’dan baz alırsak, ulaşım gideri olarak abonman ücreti 250 TL olarak ele alınabilir.

* Günlük harçlık olarak 100-150 TL bandını alırsak, 30 günde 3 bin ila 4 bin 500 TL arasında bir gider söz konusu oluyor.

* Öğrenciler, ders kitapları dışında kaynak kitaplara da yönelebiliyorlar. Özellikle sınava hazırlık döneminde artan bu harcama da aylık 700-800 TL’yi bulabiliyor. Ama bu harcama, özellikle 12. sınıf sürecinde gerçekleşmektedir.

<Unutmayalım ki eğitime ayırdığımız zaman dilimi, hayatımızın en verimli çağıdır.
<Unutmayalım ki eğitime ayırdığımız zaman dilimi, hayatımızın en verimli çağıdır.

Bu şekilde kabataslak bir hesap yapıldığında bir öğrencinin sadece eğitim giderleri, aylık olarak 4 bin ile 6 bin TL arasında olabilmektedir. Tekrar etmekte fayda var: Bu giderlerde, öğrencinin sadece eğitim masrafları baz alınmıştır.

Unutmayalım ki eğitime ayırdığımız zaman dilimi, hayatımızın en verimli çağıdır. Bu kritik dönemi, gelecek açısından en gerekli olan becerileri kazanmak için kullanmalıyız. Ecdadımızın dediği gibi, “altın bilezik önceliğimiz olmalı!” Eğitimde slogancı ve ütopik söylemlerden öte, pragmatik ve ulaşılabilir amaçlara öncelik vermeliyiz.