Hayal et, harekete geç

Yazan: Beyhan Budak.
Yazan: Beyhan Budak.

Çocukluktan itibaren hepimizin en büyük ve en güzel sermayesi hayal kurmaktır. Her ne kadar yaş ilerledikçe hayal kurma isteğimiz, şevkimiz azalsa da, hayatın gerçekleri ısrarla hayallerimizin önüne geçmeye çalışsa da hayal kurmaktan asla tamamiyle vazgeçmiyoruz. Peki, hayal kurmaktan vazgeçmiyoruz da iş harekete geçmeye gelince neden vazgeçiyoruz?

Yeteneğimiz, zekâmız ve hayallerimiz bize verilen en güzel hediyeler olmasına rağmen neden bunları doğru şekilde değerlendirmekte zorlanıyoruz. Harekete geçmek gerçekten bu kadar zor mu? Bu konuda irademize neden söz geçiremiyoruz?

Nedir bu irade?

İrade, hazzı erteleme becerisidir. Canınız dizi izlemek ister ve o an o hazzı ve zevki erteleyip ödevinizi yapabilirseniz sonrasında daha fazla keyif duyarak dizi izleyebilirsiniz. Ya da canınız internette, telefonda ve sosyal medyada takılmak ister ama kendinizi tutup ders çalışabilirseniz, sonrasında üniversiteyi kazanıp çok daha keyifli işler yapabilirsiniz. Keza iş hayatında ya da evlilik hayatında da hazzı erteleyebildiğinizde hak ettiğiniz başarı ve keyif peşi sıra gelecektir.

İrade hazzı erteleme becerisidir, dedik ama bu beceri sizce herkeste hazır paket olarak mı bulunur? Mesela bazıları daha iradeli, bazıları doğuştan iradesiz midir?

Araştırmalar aslında iradenin bir kas gibi olduğunu söylüyor. Mesela bende hiç kas yok çünkü düzenli şekilde ağırlık çalışmıyorum ama disiplinli bir şekilde çalışıp kol kaslarımı güçlendirir ya da vücudumun herhangi bir kasını çalıştırırsam bir süre sonra o kaslar gelişmeye başlayacaktır.

İrade de aynen böyledir. Sakın ola kendinize, “Benim iradem zayıf; ben beceremiyorum, ben yapamıyorum,” gibi mazeretler sunmayın. Eğer böyle bir mazeretle ortaya çıkarsanız kendinize haksızlık eder ve yine kendinizi kandırmış olursunuz.

İrade kasımızı geliştirelim

İrade kasınızı geliştirmeden önce sizlere bu kası çok fazla yoran bir şeyden bahsetmek istiyorum ki o da çok fazla karar veriyor olmaktır.

Hepimizin hayatında onlarca alternatif var öyle değil mi?

Sabah kalktığımız zaman; bugün ne yiyeceğim, bugün ne giyeceğim, akşam acaba kaçta dizi izlesem, kaçta ders çalışsam, maillerimi sabah mı cevaplasam öğlen mi cevaplasam?.. Bu böyle uzayıp gidiyor.

Her daim her konuya yeniden karar vermek zorunda kalınca insanın irade kası çok fazla yoruluyor.

Hayatınızın her anında bu kadar fazla detayı düşündüğünüz zaman da sizin için asıl önemli olan ve irade gerektiren konularda çok fazla dirayet gösteremez hâle geliyorsunuz. Peki, ne yapacaksınız?

Ritüeller şart

İlk aşamada bu karar yorgunluğunu ve irade yorgunluğunu aşabilmek için belirli ritüeller oluşturmanız gerekecektir.

Mesela sabah ne yiyeceğiniz belli olsun, bunun için ekstradan düşünmeyin. Sabah ne giyeceğiniz belli olsun. Böyle olunca asıl mevzuya odaklanmanız daha kolay olacaktır.

Diğer yandan çalışma sisteminizin de âdeta bir saat gibi olması lazım. Çünkü saatlere baktığınız zaman her şeyin en ince ayrıntılarıyla belirlendiğini görürsünüz. Dolayısıyla günlük hayatta verimli olmanın anahtarı da aslında bir saat gibi her şeyi en ince ayrıntısıyla belirleyerek rutin bir ritüel hâline getirmektir.

Böyle olduğunda karar verme yani irade gücünüz sadece sizin için önemli olan konularda kullanılmak üzere hazırda bekleyecektir.

ilk iş, en önemli iştir

Her daim her konuya yeniden karar vermek zorunda kalınca insanın irade kası çok fazla yoruluyor.
Her daim her konuya yeniden karar vermek zorunda kalınca insanın irade kası çok fazla yoruluyor.

Bir konuda karar verip adım atmak istiyorsanız sizin için önemli olan şey her neyse sabah kalktığınız zaman ilk iş olarak onu yapmalısınız. Bilhassa kahvaltınızı yaptıktan sonra dikkat seviyeniz de yüksek olacağı için odaklanmak kolay olacak ve daha az yorulacaksınız. Bu şekilde gün içinde çok daha fazla rahat ettiğinizi göreceksiniz.

Yapacağınız işi gün sonuna bırakırsanız sabahtan itibaren çok fazla yorulduğunuz için asıl önemli işinizi yapmakta çok fazla zorlanırsınız.

Öyleyse irade gücünü birazcık geliştirmek isteyen, en önemli işini ilk olarak yapmalıdır.

Ritüellerinizi planlayın

Ritüellerinizi belirlerken sadece gün içindekileri değil hafta içinde yapacaklarınızın planlamasını da yapmanız gerekir. Hafta içi yapılacaklar, hafta sonu yapılacaklar, öğle arasında yapılacaklar vs. Kısacası her gününüzün bir anlamı ve görevi olmalıdır.

Böyle olunca bir bakacaksınız ki perşembeleri ya da çarşambaları o iş için ayırdığınız bir gün olacak ve işler tıkır tıkır ilerleyecek.

Tuzağa düşmeyin

İrade gücünü birazcık geliştirmek isteyen, en önemli işini ilk olarak yapmalıdır.
İrade gücünü birazcık geliştirmek isteyen, en önemli işini ilk olarak yapmalıdır.

İrade gücünüzü geliştirirken karşılaşacağınız bazı tuzaklar olabilir. Çünkü kendinizce bir sistem ve düzen kurmuşken hayatın akışı içerisinde ister istemez bazı günler aksamalar yaşayabilirsiniz. Bu tür aksamalar olduğunda mesela bir gün ders çalışamadığınızda, başka bir gün yapmak istediğiniz işi ya da görevi yapamadığınızda, spora gidemediğinizde ya da diyeti bozduğunuzda içinizden bir ses konuşmaya başlar.

“Bozdun artık sen bu işi, en iyisi burada bırak. Bak işte yapamıyorsun…” gibi. İşte, tam bu noktada irade gücünüzün devreye girmesi lazım.

Çünkü böyle durumlarda ne kadar esnek olursanız, yaşanabilecek eksikliklere ve aksaklıklara karşı ne kadar uyumlu olabilirseniz bunları telafi etmek de o kadar kolay olur. Zamanında yapılamayan ancak telafi edilen işler de iradenin gücü ile alakalıdır.

Bu sebeple bir gün mü ara verdiniz, bir gün mü aksadı ya da ay içinde iki üç sefer mi aksadı? Bunlar çok normal şeyler. Hepimiz insanız... Hayatın akışı içinde böyle aksamalar olabilir. Ne olursa olsun arkasını bırakmıyoruz. Eğer ki siz bunu bırakırsanız, olmadı diye tekrarlayıp durursanız zaten olmayacak ve kendini gerçekleştiren bir kehanete dönüşecektir.

Yapmazsam, yapamazsam, yaparım

Bu tür aksamalar yaşadığınızda irade kasınızı biraz daha geliştirmeniz gerekiyor. Bunun için yapacağınız şeylerden bir tanesi de “yapmazsam, yapamazsam, yaparım” tekniğidir.

Bu tekniği şöyle örneklendirebiliriz. Sabah ya da öğlen çözmeniz gereken elli soru olduğunu varsayalım. Ancak bir şekilde bunu atladın veya o an bir tembellik geldi yapamadın. Bu durumda ne mi yapmak gerekir?

Örneğin öğlen o elli soruyu çözememişseniz akşam bunu ekstra seksen soru ile telafi etmelisiniz. Böyle yaptığınızda kendinizi bir sonraki aksama için uyarmış da olursunuz.

Gaza gelmeyin

Zamanında yapılamayan ancak telafi edilen işler de iradenin gücü ile alakalıdır.
Zamanında yapılamayan ancak telafi edilen işler de iradenin gücü ile alakalıdır.

İrade gücünüzü geliştirirken en büyük düşmanlarımızdan birisi de gaza gelmektir. Bilirsiniz bizim insanımızın en büyük özelliği çok çabuk gaza gelmek ama sonrasında tökezlemektir.

Bu yüzden siz siz olun ve gaza gelmeyin. İşe çok küçük adımlarla başlayın ama yeter ki başlayın.

Bir an içinizde kolayca yapabileceğiniz hissi meydana gelebilir ama onu orada tutmalı ve minik adımlarla yola devam ederek sistemli bir şekilde çalışmalısınız.

Gaza gelirseniz kocaman adımlar atmaya çalışır ve çok çabuk yorulursunuz. Başladığınız işi bitiremediğinizde ise demin bahsettiğimiz öğrenilmiş çaresizlik ortaya çıkar.

Yani, “Ben bu işi artık yapamıyorum, beceremiyorum, benden bir yol olmaz,” demeye başlarsınız.

Küçük adımlara güvenin

Şimdi önünüzde demirden, çok büyük ve çok ağır bir küre olduğunu hayal edin. Bu küreyi iteklemek istiyorsunuz ancak bu küre hiç hareket etmiyor. Onu ne kadar iteklemeye çalışırsanız çalışın hareket ettirmek çok zor olacaktır. Ama eğer bu küre, biraz olsun oynasa onu iteklemeniz ve hareket ettirmeniz daha kolay olacaktır.

Bu aslında sizi harekete geçirme konusunda uygulayacağınız yönteme de çok benziyor.