İnsanı hayran bırakan dört gözlem istasyonu
Ülkemiz, nadir görülen dikkuyruk ördeğinden Sibirya kazına dek tam bir kuş cenneti. Örneğin sonbaharda sadece bir gün içinde dünya angıt popülasyonunun dörtte birinin Anadolu'da gözlemlendiğini biliyor muydunuz?
Yaban ördeklerini beklerken: Manyas Gölü
Balıkesir sınırları içerisinde bulunan Manyas Kuş Cenneti Millî Parkı, zengin kanatlı faunası nedeniyle Avrupa Konseyi tarafından verilen A sınıfı diplomaya sahip. Her yıl yaklaşık üç milyon kuşu barındıran gölde yerleşik, göçmen ve ender rastlanan türlerin de bulunduğu 250’den fazla kuş türü gözlemlenebiliyor. Her yıl büyük bölümü yabani türlerden oluşan 100 binden fazla kuşun göl çevresinde kuluçkaya yattığı biliniyor. Bölgeyi iyi tanıyan tecrübeli kuş gözlemcilerinin aktardığı bilgilere bakılırsa bu kış göle yaban ördeği akını bekleniyor. Pandemi döneminde göl çevresine yapılan yapay yuvalarda kuluçkaya yatan tepeli pelikanların sayısında da ciddi artışlar görülmüş. Anadolu’nun ilk millî parklarından biri olan kuş cennetinde, gözlemcilere pek çok olanak sunuluyor: Gözetleme kuleleri ve göl kıyısındaki gözlem alanları, yürüyüş parkurlarıyla birbirine bağlanmış. Park alanı içerisinde, yöredeki kuş türlerini anlatan bir de müze hizmet veriyor. Bölgede kanatlı uygarlığa atfedilmiş bir de festival düzenleniyor. 1987 yılından beri yaz aylarında gerçekleştirilen Uluslararası Bandırma Kuşcenneti Festivali, toplam beş gün sürüyor.
Flamingo Cenneti: Akyatan Lagünü
Çukurova’daki en büyük lagün gölü olan Akyatan, Adana’ya yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Seyhan Nehri’nin azmaklarından biri olan göl, geçtiğimiz yıllarda bir rekora sahne olmuştu. Doğa Araştırmaları Derneği ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kuş Gözlem Topluluğu üyeleri tarafından yapılan sayımda, gölde tam 43 bin 350 flamingo tespit edilmişti. Bu rakam, Anadolu’da son çeyrek asırda tek bir alanda görülen en fazla flamingo sayısını ifade ediyor. Gölün batı kısmında yoğunlaşarak su yüzeyinde pembe adalar oluşturan flamingoların kuş gözlemcilerine muhteşem anlar yaşattığını söylememe gerek var mı? Güneybatıdan çıkan iki kilometrelik dar bir kanalla denize bağlanan göl, bahar aylarında en az yarım milyon su kuşuna ev sahipliği yapıyor. Protein deposu böcekler bakımından son derece zengin olan gölün sazlık kıyıları ve çalılıklarla kaplı kumulları, kuşlar için ideal beslenme ve barınma alanları oluşturuyor. Yaz ördeği, turaç, saz horozu, kocagöz, akça cılıbıt, mahmuzlu kızkuşu ve küçük sumru popülasyonlarıyla öne çıkan gölde, bugüne dek 250’den fazla kuş türü gözlem kayıtlarına geçmiş.
Yüzen Adalarıyla: Ladik Gölü
Samsun’un güneyindeki Ladik Gölü, barındırdığı zengin kanatlı popülasyonu nedeniyle Anadolu’nun önemli kuş gözlem alanlarından biri olarak tanımlanıyor. Uzunluğu yedi kilometreye ulaşan 950 rakımlı göl, çevresini süsleyen dağ ve ormanlar sayesinde kuşseverlere keyifli gözlemler sunuyor. Gölü, Anadolu’daki benzerlerinden ayıran asıl özellik ise üzerinde yüzen adacıklar. Su kuşlarının çok sevdiği birer barınma alanına dönüşen bu adacıkların oluşum hikâyesi de oldukça ilginç: Gölün tabanında yetişen tatlı su bitkileri köklerinden ayrılarak su yüzeyinde birikmiş. Rüzgârın etkisiyle yaprak ve köklerle birleşen bu kütle, zamanla derinliği birkaç metreyi bulan yüzen adacıklar oluşturmuş. Tektonik bir çöküntü sonucu oluşan göl, yıl boyunca pek çok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Tepeli toygar, tarlakuşu, kızıl sırtlı örümcekkuşu, boğmaklı ardıç, gece balıkçılı, küçük akbalıkçıl, kara leylek, yeşilbaş, uzunbacak, kızkuşu, yeşil düdükçün, gümüş martı, küçük sumru, ak kanatlı sumru ve turna gölde rastlanan kuş türlerinden bazıları.
Ornitologların Gözdesi: Bafa Gölü
2 bin yıl önce Ege Denizi’nin bir parçası olan Bafa Gölü, Muğla ile Aydın sınırları içerisinde yer alıyor. Kıyı uzunluğu 50 kilometreye ulaşan göl, özellikle bahar aylarında dünyanın dört bir yanından gelen ornitologları ağırlıyor. Pelikan, flamingo, şahin, karabatak, beyaz ve tepeli balıkçıl, gölde barınan 200’ün üzerinde kuş türünden sadece birkaçı. Gölün hemen arkasındaki Beşparmak dağlarının eteklerinde görülen akkuyruk kartalı ise kuş gözlemcilerini en fazla heyecanlandıran türler arasında bulunuyor. Göl kıyısında tanıştığım Biyolog Jan Höper, dünyanın pek çok bölgesinde kuş gözlemi yaptığını, Bafa Gölü’nün kanatlı çeşitliliğinin çok zengin olduğunu anlatmıştı. Sazlıklarla kaplı kıyıların yanında, göl üzerindeki adacıklar da bölgeye gelen kuşların en sevdiği barınma alanları arasında. Bafa Gölü’nde kuş gözlemcilerinin en sık görüldüğü yerlerden biri de gölün kuzey batısında kalan Serçin Mevkii. Yörede kuş ve bitki türlerinin en fazla yoğunluk gösterdiği bu bölgeye, Söke yolundan ayrılan stabilize bir yolla ulaşılıyor. Bafa Gölü, Dünya Kuş Gözlem Günü’nün de önde gelen buluşma adreslerinden biri.
- Gökyüzü şenliği başlıyor
- Türkiye'de 2004 yılından bu yana kutlanan Dünya Kuş Gözlem Günü, her yıl ekim ayında yapılıyor. Etkinliğin ana amacı, kanatlı ekolojisi hakkında bilgi vererek katılımcıları kuş gözlemcisi olmaya teşvik etmek. Ayrıca Türkiye Kuş Konferansı'nın 21'incisi, 18-20 Ekim 2024’te Ankara’da gerçekleştirilecek. Bilgi için dogadernegi.org adresinizi ziyaret edebilirsiniz.