İnsanlar neden yalan söyler?-1

Her şeyden önce konuyla ilgili bir yargıya varmadan, oluşan süreçleri iyi analiz etmemiz gerekmektedir.
Her şeyden önce konuyla ilgili bir yargıya varmadan, oluşan süreçleri iyi analiz etmemiz gerekmektedir.

İnsan, sosyal yaşamın en gelişmiş canlısı olarak bilinmektedir. Yalan ise insanların günlük hayatlarına endeksledikleri bir olgu olarak biliniyor. Peki, insanlar neden yalan söyler?

Yapılan araştırmalara göre insanların birçok sebepten yalan söylediği bilinmektedir fakat toplumdan topluma değişkenlik gösterdiği için hiçbir zaman “bu sebepten” yalan söylüyoruz diye bir tanı ortaya konmamıştır. Yalan söylemek, aldatmanın bir unsuru olarak bilinmektedir ve insanlar yalanlarını dile getirirken belli fiziksel ve fizyolojik semptomları da beraberinde sergiliyor. Peki, bu fizyolojik ve fiziksel semptomlar nelerdir, nasıl anlaşılır? Gelin, maddeler halinde inceleyelim.

1) Göz temasını kesmek

Halk arasında en yaygın olarak bilinen yalan yakalama tekniği olsa da bunun tamamen bir şehir efsanesi olduğunu belirtmek zorundayız çünkü göz temasını kesmek yalan belirtisi değildir hatta aksine göz temasını kesmemek çok ciddi bir yalan belirtisidir.

Örnek olarak şunu uygulayabilirsiniz: Bu konudan annenize veya babanıza bahsetmeyin ve onlara iki gün önce öğlen ne yediklerini sorun, cevap verirken göz temasını kestiklerini göreceksiniz. Çünkü insan geçmişte yaşadığı konuyu dile getirirken hafızasını yoklamak zorundadır. Bu da bizi doğrudan göz temasını kesmeye itecektir.

2) Göz kırpma hızında ani artış

Yalan söylemek veya bir şeyler saklamak neredeyse aynı tepkileri bizlere göstermektedir. Bu da doğrudan şunu gösteriyor ki insanlar yalan söyledikleri/ bir şeyler sakladıkları zaman, stres seviyelerinde artış olacaktır. Bu artış, gözlerimizi kırpma hızında aniden ortaya çıkan bir artış ile gözlemlenebilir.

3) Göz kırpma süresinin uzaması

Bu ifadenin iki anlamı mevcuttur. Örnek olarak insanlar yalan söyledikleri zaman, söyledikleri yalan ile aralarına set çekmek için gözlerini kırparken, kırpma sürelerini uzatırlar ya da aşırı rahatsız oldukları bir konu konuşulmaya başladığı zaman, kendisine söz hakkı tanıdığınızda bu konuyla arasına set çekmek için, gözlerini kırparken kırpma sürelerini uzun tutacaklardır.

4) Göz bebeklerinde büyüme

İnsanlar yalan söyledikleri zaman -özellikle kadınlarda göz bebeklerinde ani bir büyüme meydana gelmektedir. Tabii konuyla ilgili ciddi bir referans oluşturulmalı. Çünkü sadece göz bebekleri yalan söyledikleri zaman büyümezler. Eğer karşıdaki insana karşı duygusal bir bağ kurdularsa, yine göz bebeklerinde büyüme olacaktır veya ortamdaki ışığın sürekli değişmesi de insanların göz bebeklerinde değişikliğe yol açmaktadır. Bu sebeple konuyla ilgili bir yargıya varmadan önce, oluşan süreçleri iyi analiz etmemiz gerekmektedir.

5) Gözlere dokunma ihtiyacı

Yine insanların konuyla aralarına set çekmek için kullandıkları en bilindik eylemdir. Yalan söylediklerinde veya bir şeyler sakladıkları zaman, konuyla aralarına set çekmek için genellikle gözlerine dokunmak ve görüş alanlarını kısıtlamak isterler, bu sebepten göz ve çevresinde bir kaşıntı meydana gelmektedir.

6) Burun ucuna dokunmak

En bilindik tepkidir ve Pinokyo çizgi filmi sayesinde bilinç altımıza kazınmış olan bir tekniktir. Stres uzmanları tarafından “Pinokyo efekti” olarak bilinen bu teknikte bazı önemli noktalar mevcuttur. Erkeklerde sıklıkla karşılaşılan bu eylemin temel sebebi, erkeklerin burun uçlarındaki sinirlerin yoğunluğundan kaynaklıdır ve yalan söylediklerinde, bir şeyler sakladıklarında buradaki sinirlerin hareketinden kaynaklı bir kaşıntı hissi oluşur. Fakat sadece erkeklerde olmaz, kadınlarda da burun ucunda kaşınma eylemi yalan söylerken/bir şeyler saklarken gerçekleşir.

7) Tek taraflı omuz kaldırma

Psikolojide omuzlardaki yükü atma ihtiyacı anlamın gelen bu eylemi, yalan söyleyen, bir şeyler saklayan insanların kontrol etmesi oldukça zordur. İnsanlar yalan söylediklerinde, bir şeyler sakladıklarında tek omuzlarını çok hızlı bir şekilde yukarı kaldırmaktadırlar ve buna “ tek taraflı omuz silkme” denmektedir.

Otonom sistemine bağlı bir hareket olmadığından örneğin, göz bebeklerinde büyüme gibi, bizim kontrolümüzde gerçekleşmeyen bir durum olmadığı için, insanların bunu kontrol etmesi tabii mümkündür fakat oldukça zor bir durumdur. İnsanların bu eylemi gerçekleştirirken, nörolojik bir rahatsızlığı olup olmadıkları da aynı zamanda bilinerek, durumun referans noktasına alınması, yargılamadan önce oldukça önemli bir durumdur.

8)Kronolojik sıralama

Yalan söyleyen insanlar her zaman söyledikleri yalanı ezberleme ihtiyacı duyar. Bu sebepten “kronolojik sırayla söyletme tekniği” oldukça önemlidir. Çünkü yalan söyleyen insanlar gün içerisinde yaptıkları konuları çarpıtırken bunları, baştan sona şeklinde ezberlemektedirler fakat sondan başa ezberlemeyi unuttukları için, kendilerini bu olayı “sondan başa anlat” denildiği zaman, göz temasını kesip kesmemesinin önemi yok. Ne kadar zorlandıklarına gözlerinizle şahit olacaksınız fakat eğer gerçeği söylüyor ise beyin bu karmaşık yapıda dahi olayları yaşadığı için, baştan sona veya sondan başa anlatırken takılmalar, tıkanmalar veya çelişkiler olmayacaktır.