Minimalizm

Minimalizm, az şeyle yaşamak veya az şeyle üretmek üzerine inşa edilmiş bir yaşam tarzıdır.
Minimalizm, az şeyle yaşamak veya az şeyle üretmek üzerine inşa edilmiş bir yaşam tarzıdır.

Minimalizm günümüzün popüler mottolarından biri. Kimi bir şeyi uygulamak için popüler olmasını bekler kimi o şeyi popüler olunca bırakır. Öyle ya da böyle, şu an popüler olsa da minimalizm yeni bir şey değil. Azıcık tarih okuması yapanlar bunu bilir. Geçmişle, bizden öncekilerin hikâyesiyle ilgilenmeyenler minimalizmi yeni bir şey zannetmekle hata yaparlar.

Minimalizmin Etimolojisi ve Tarihi

Minimalizm minimum kelimesinden gelir. Latincedir. En küçük şey, en küçük sayı demektir. Minimum, küçük anlamına gelen minu kelimesinin abartı hâlidir. Minimalizm de az şeyle yaşamak veya az şeyle üretmek üzerine inşa edilmiş bir yaşam tarzıdır. Bu yaşam tarzı, kelimesi icat edilmeden önce de uygulanıyordu. İsmi bu olmasa da, hatta ismi konulmasa bile, insanlar bazen isteyerek bazen de istemeyerek minimalizmi yaşam felsefesi hâline getirmişlerdi.

  • Mesela, göçebeliği besimsemiş topluluklarda minimalizm bir zorunluluktu. Onlar için fazla eşya, göçmeyi zorlaştırıyor ve sürdürülebilir bir yaşam formu sunmuyordu. Bazı seyyahlar için de böyleydi. Konforlu bir seyahat için az şeyle çok şey halletmeliydiniz. Kıtlığın yaşandığı dönemlerde de insanların minimalist olmaktan başka çaresi yoktu. İslamiyet minimalizmi yani sade yaşamı, israfın haram olduğunu, sahip olduğumuz şeyi biriktirmek yerine paylaşmamız gerektiğini yüzlerce yıl önce söylemişti. Minimalizm kavramı Müslümanların bilmedikleri bir kavram değildi.

Yerleşik hayata geçmiş topluluklara, göçebe topluluklara göre her şey farklıydı. Seri üretimin başlamasıyla da kullanımımıza sunulan araç gereç sayısı arttı, bunlara daha kolay ulaşabilir hâle geldik. Elle üretilen malzemelere göre ucuzlardı ve onları istifleyecek birçok odamız, rafımız, dolabımız vardı. Özellikle büyük kıtlıklar ve savaşlar görmüş insanlar, edindikleri her şeyi biriktirme ihtiyacı hissediyordu. Refah seviyesi arttığında ve kapitalizm bizi daha çok şeyin daha mutlu edeceğine inandırdığında da bir şey alırken pek düşünmemeye başladık. 1960'lı yılların sonuna doğru eşya çokluğu, bizde hem zihinsel karmaşaya hem vakit kaybına hem de fiziksel rahatsızlıklara sebep olmaya başladı. Böylece minimalizm mottosu ve onun uygulayıcıları olan minimalistler hayatımıza girdi. Minimalizm sadece eşyayla sınırlı değildi. Edebiyata, resme ve müziğe de farklı şekilde yansıdı. Sanatçılar daha sade, detay ve abartılı süslemelerden uzak eserler ortaya çıkardılar. Sanattaki minimalizm spesifik bir alan olduğundan biz bu yazımızda daha kapsayıcı ve herkesin uygulayabileceği mimimalizm tüyoları vereceğiz.

Nasıl Minimalist Olunur?

•Minimalizm sadece yaşam alanımızdaki eşyaları azaltmak değildir. Temelinde hayatımıza daha az şeyi sokmamızı amaçlar. Daha az ve gerçekten işinize yarayan şeyler edinirseniz sürekli bir şeyleri evinizden ya da ofisinizden çıkarmak zorunda kalmazsınız. Çıkarmak da zaten çöpe atmak değildir. İhtiyacı olana verebilir, işe yarayan bir şeye dönüştürebilir ya da ikinci el olarak satabilirsiniz.

•İlk olarak alma güdünüzü durdurmalısınız. Bir şeyi almak istediğinizde almayı iki hafta ertelemeyi deneyin. Onsuz gerçekten yapıp yapamayacağınıza bakın. Birkaç gün sonra, o ilk günki gibi alma dürtüsü hissetmeyecek olabilirsiniz. Bu da o ürüne ihtiyacınız olmadığını, muhtemelen anlık bir hevese ya da bir reklamın, kampanyanın cazibesine kapıldığınızı gösterir.

•Kredi ya da banka kartınızı telefondaki alışveriş uygulamalarına kaydetmek, oradan alışveriş yaparken tek tuşla sepeti onaylamanızı sağlar. Çok büyük kolaylık ve inanılmaz bir hızdır bu. Ancak kişide hiç para harcamadığı hissi uyandırır ve her şeyin bu kadar çabuk ulaşılabilir olması ihtiyacımız olmayan şeyleri de satın almamıza sebep olur.

•Arkadaşlarınızla ortak kullanım ağı oluşturun. Ayda/yılda en fazla birkaç kere lazım olan şeyleri, satın almanıza gerek olmayabilir. Fotoğraf makinelerinizi, PVC kaplama cihazlarınızı, yazıcılarınızı, kamp çadırlarınızı birbirinizin kullanıma izin vermeye çalışın. Ya da bu şeyleri kiralama yöntemine gidin.

  • •Evlerinizde çok fazla dolap veya çekmece olması, hiç de ihtiyacımız olmayan şeylerin aylarca dolap veya çekmece içlerinde kalmasına sebep olur. Bunları düzenli olarak elden geçirin, hatta çekmece sayınızı azaltmaya çalışın. Koyacak yer bulamayınca ne kadar gereksiz şeyle yaşadığınızı fark edecek, onların çaresine bakmak isteyeceksiniz.

•Eşantiyon ürünlere karşı kendinizi tutun. Kalemler, defterler, ayraçlar, magnetler... Bunlar sonradan kurtulamakta en çok zorlandığınız eşyalar olarak karşınıza çıkar.

•Kendinize alışveriş bütçesi belirlemek, önceliklerinizi anlamak için iyi olabilir. Bir şeyleri almayı ötelemek hem ona olan ihtiyacınızı kontrol etmenizi sağlar hem de o şey, aldığınızda daha değerli olur.

•Minimalizm sadece eşyaları kapsamaz. Telefonunuzu temizlemek de zihninizi daha iyi toparlamanızı sağlayacaktır. Reklam mesajlarını almayı durdurmak için adım atmanız, maillerinizi düzenli kontrol edip silmeniz, galerinizi elden geçirmeniz daha derli toplu bir zihne sahip olmanız demek olabilir. Dağınık ortam, dağınık zihin demektir.

•Daha çok spor eşyası almak yerine spor salonuna, daha çok kitap almak yerine kütüphaneye gidebilirsiniz. Elbette bunlar ciddi uğraşlarınızsa ve bunların evde olması sizi motive ediyorsa başka. Minimalizm bütün özel şeylerden arınmış çıplak evler değildir. Kişinin sadece doğru nesnelerle, daha dingin yaşamasını sağlar. Benim gibi hem yazarlık hem editörlük hem de eğitim işi yapıyorsanız evinizin her odasında koca koca kitaplıkların olması zorunludur.

•Minimalizm popüler olduğundan beri medya, insanları kendilerini minimalist hissedebilmelerinin ancak İskandinav tarzı beyaz koltuklar, beyaz halılar, beyaz saksılarla mümkün olabileceğine ikna etmeye çalışıyor. Bu kapitalizmin, sizin daha çok şey almanız için başvurduğu yollardan biridir. Böyle bir şey yaparsanız minimalizme tamamen ters düşmüş olursunuz.

•Minimalistler hediyeleşme geleneğini de değiştirmek için çabalar. Hiç ihtiyacınız olmayan bir eşyanın hediye gelmesi ile tam da ihtiyacınız olan ya da sizin için özel bir anlam taşıyan şeyin hediyesi gelmesi farklıdır. Bu yüzden yakınlarına hediye alırken neye ihtiyaçlarını olduğunu sorar, kendisine sorulmasından da mutlu olacağını dile getirir. Kimseyi kırmadan, gücendirmeden, nazik bir şekilde bu süreci yönetir.

•Kapsül dolap alışkanlığı geliştirebilirsiniz. Bu hem ne giyeceğinizi düşündüğünüz vakitten tasarruf etmenizi hem de daha az kıyafetle yaşamanızı sağlar.

Minimalizmin Faydaları Nelerdir?

Tasarruf etmenizi, zamanı iyi kullanmanızı, odaklanmış bir zihne sahip olmanızı, kendinize veya sevdiklerinize daha çok vakit ayırmanızı, doğaya saygılı bireyler olmanızı, karbon ayak izinizi azaltmanızı, daha sakin ve dingin kalmanızı sağlayabilir.

Tuğba Coşkuner-Eğitimci, Yazar