Ne oyun ne spor: E-Spor

İleride çok daha büyük oyuncuların gireceği bir sektöre dönüşebilir.
İleride çok daha büyük oyuncuların gireceği bir sektöre dönüşebilir.

Zamanında ebeveynler çevrimiçi oyunlara karşı çıkıyordu. Oysa şimdi bu işten milyon dolarlar kazanan bir sektör var ve önünde kimse duramıyor. Durdurulabilmek şöyle dursun, dünyanın en hızlı büyüyen sektörlerinden biri. Evet, spor dalı olarak nitelendiriliyor fakat tam da bir spor gibi değil. Neden mi bahsediyorum: E-Spor!

E-Spor, elektronik spor ve video oyunlarının (özellikle Z kuşağı tarafından) hem oyuncu hem de izleyici olarak sahiplenildiği bir spor ekosistemi diye tanımlanabilir. Bu ekosisteme büyük şirketler de geliştirici ve organizasyon düzenleyici olarak katkı sağlıyorlar. Günümüzde çok farklı oyun alt dallarına ayrılan bu ekosistemin en çok bilinenleri League of Legends (LoL), Counter Strike Global Offensive (CS:GO), Playerunknown’s Battleground (PUBG), FIFA, Valorant şeklinde sıralanabilir. Gelecekte farklı oyunların da piyasaya sürülmesiyle beraber farklı popüler oyunlar da olacak, ekosistem adeta bir evrene dönüşecektir.

Dünyada ve Türkiye'de E-Spor takımları

E-spor alanında faaliyet gösteren birçok kulüp bulunmakta. Forbes dergisine göre bu kulüplerden en büyük üç tanesinin değeri: TSM (ABD) 540 milyon dolar, 100 Thieves (ABD) 460 milyon dolar ve Team Liquid (Hollanda) 440 milyon dolar. Türkiye’de de bu alanda faaliyet gösteren kulüpler yok değil. Bu kulüplere örnek olarak, E-Spor odaklı kurulmuş olan BBL E-Spor, FUT E-Spor, Fire Flux E-Spor, SuperMassive Blaze gibi takımların yanı sıra Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi profesyonel takımların da E-spor şubelerini örnek verebiliriz.

E-Spor turnuvaları

E-spor alanında faaliyet gösteren birçok kulüp bulunmakta.
E-spor alanında faaliyet gösteren birçok kulüp bulunmakta.

E-Spor takım sayısının gün geçtikçe arttığını ve farklı oyunların turnuvalarının düzenlendiğini söyleyebiliriz. Avrupa’da yapılan bir araştırmaya göre insanlar, Covid-19 pandemisiyle beraber ortalama %51 oranında daha fazla E-spor maçı izlediklerini belirtmişlerdir. Bunun yanı sıra bu dönem ve sonrasında düzenlenen turnuvalarda da büyük bir artış yaşandığını söylemek mümkün. 2021 yılında düzenlenen E-spor organizasyonlarında toplamda 40 milyon dolar ödül dağıtıldı ve bu sayı 5 yıl önceki değerinin tam olarak 2 katı!

Bu turnuvaların hem getirisinin hem de sayısının artması sektörde farklı oyunlar için süreklilik arz eden oyuncu ihtiyacını da beraberinde getiriyor. Bu ihtiyacı karşılamak için birçok takım kendi bünyesinde “akademi” başlığı altında gençleri bünyelerine alıp eğitiyor ve profesyonel birer E-sporcu olmalarını sağlıyorlar. İlerleyen yıllarda etrafımızda çok daha fazla E-sporcu göreceğimiz kesin. Son olarak E-spor ekosisteminin nasıl bir ekonomik değer olduğunu anlamak için E-spor takımı fastPay WildCats Yönetim Kurulu Başkanı Orlando Carlo Calumeno’nun Bloomberg HT’ye yaptığı bir açıklamayı ekliyorum: Türkiye pazarının 2025 yılına kadar 2 milyar dolar büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz.

Ekosistemin oyuncu merkezli durumunun dışında video oyun üreticisi olarak bir parçası olan dünya çapında büyük şirketler de var. Bunlardan en büyüğü Çin merkezli Tencent, dünyanın en değerli oyun şirketi olarak geçiyor. Dünyadaki tüm şirketler listesinde de 15. sırada bulunuyor. Bunun dışında geçtiğimiz yaz aylarında teknoloji devi Microsoft, oyun firması olan Activision Blizzard’ı 68 milyar dolar teklifle almak istediğini belirtmişti. Büyük firmaların oyun sektörüne yatırım yapmasıyla beraber gelişen teknoloji, ilerleyen yıllarda çok farklı E-spor alanları ortaya çıkarabilir. Buna örnek olarak VR teknolojisinin ve Blockchain teknolojisinin gelişmesiyle beraber ilerleyen yıllarda Metaverse ve benzeri yapılanmayla yeni bir dünya oluşturulabileceğini söylemek mümkün.

Günümüzde çok farklı oyun alt dallarına ayrılan bu ekosistemin en çok bilinenleri League of Legends (LoL), Counter Strike Global Offensive (CS:GO), Playerunknown’s Battleground (PUBG), FIFA, Valorant şeklinde sıralanabilir.
Günümüzde çok farklı oyun alt dallarına ayrılan bu ekosistemin en çok bilinenleri League of Legends (LoL), Counter Strike Global Offensive (CS:GO), Playerunknown’s Battleground (PUBG), FIFA, Valorant şeklinde sıralanabilir.

E-Spor hangi sektörleri etkiledi

Oyun üretim şirketlerinin yanı sıra E-spor pazarında farklı yan sektörlerin de inanılmaz bir sıçrayış yaptığını söylemek mümkün. Bilgisayar parçalarından oyuncu sandalyelerine kadar emtiaların satışlarında hızlı bir yükseliş var. Hatta sadece emtialar, yani mallar, değil; iletişim sektörü de bir yükseliş göstermekte. Zamanında kaçak maç yayınları ile ünlenen justin.tv adlı bir şirket günümüzün en büyük “live-streaming” platformunun da kurucusu. Birçok yayıncının “sadece oyun oynayarak” yaptığı yayınlarla devasa paralar kazandığı bu sistemin adı “Twitch”. Aynı zamanda YouTube gibi platformlarda da en çok izlenmeye sahip olan kanallar da oyun bazlı içerik sunan kanallar.(bkz. PewDiePie) Bunlara ek olarak da dünyada en çok izlenen spor müsabakaları da E-spor maçları olarak kayıtlara geçiyor. Aynı anda 5.4 milyon insanın izlediği bu maçlar, stadyumlarda organize ediliyor, canlı yayınlanıyor ve devasa bütçelerle ödüller veriliyor.

5-10 yıl öncesine kadar çevrimiçi oyunun bile yaygın olmadığı bir dünyadan milyarlarca dolar sektöre dönüşen bir oyunlaştırma süreci bu. Bu süreç hız kesmeden devam edecek ve ileride çok daha büyük oyuncuların da gireceği bir sektöre dönüşecek. Bu süreç içerisinde birey ve Türkiye olarak da yerimizi almanın faydası var. Herkes oyuncu olmak ister fakat bunun yanı sıra bir geliştirici, bir animatör veya tasarımcı olmak da hayati önem arz ediyor. Oyun şirketlerinin odağı hâline gelen İstanbul’da da bu çok mümkün.