Eski İstanbul’da çıraklıktan ustalığa geçişin sembolü peştamal kuşanma

Eski İstanbul'da esnaf, mesleğe ilk giriş olarak peştamal kuşanırdı. Emeğe müdahil olan çırak, ustasından ilk olarak o işin tüm inceliklerini öğrenir ve ehil eller tarafından bir imtihana tabi tutularak başarılı olması halinde beline dokuma sarıldı.
Peştamal kuşanma, bir ustanın yanında yetişip, usta olan çırağa iş yapma izni vermeye deniliyor. Peştamal kuşanan çırak, peştamal ile iş yapma diploması almış sayılır ve bununla birlikte mesleğini icra etmeye başlardı.
Diploma yerine geçen bu “şed”, çıraklık sonrası kalfalığa yükselmenin de bir göstergesiydi. Kalfa olan çırak, ustasıyla beraber dilerse aynı dükkânda çalışabilir; dilerse “çırak çıkarma” duası ile birlikte, -eğer yer varsa tabii- tutulduğu imtihanı geçerek loncanın ayırdığı bir dükkânda kendi işini icra etmeye başlardı.
“İşinin ehli” deyimi, eski İstanbul'da iş ahlakına yer etmiş ve bu incelik ile insanın insana olan değerini de göstermiştir. Öyle ki ustalık peştamalını kuşanamayan kişiye iş verilmezdi. Eski İstanbul'daki bu iş ahlakı, toplumsal birliği de sağlıyor; iş, ehline verilerek ahlaki değerler neticesinde kişinin gerçek manada bir sanatkâr olduğunu gösteriyordu.
Ahilikten gelen
Bu incelikli geleneğin kökeninde ise ahilik kültürü vardı. Ahilik, 12. yüzyılda Anadolu’da görülmeye başlanan ve bir süre sonra Osmanlı Devleti’nin kurulmasında da önemli rol oynayan dinî ve içtimai teşkilattı. Ekonominin temelini oluşturan yönleriyle önemli olan ahilik, aynı zamanda mesleki ve ahlaki eğitim veren bir kurumdu.
Ahilik teşkilatında eğitim, gündüz iş yerinde, iş başında eğitim ve görgü almak; geceleri ahi zaviyelerinde sosyal ve ahlaki yönden bilgi ve olgunluk kazanmak şeklinde oluyordu. Ahilik teşkilatına giren genç, hayatının her safhasında ahlaki eğitim alıyor, “terbiye” görüyordu. Bu teşkilatta terbiye denilince akla önce “edep” geliyordu. Böylece toplumun güvenini kazanmış erdemli usta, esnaf, zanaatkâr vb. yetişiyordu.
*Bu yazının başlığı yazardan bağımsız editoryal olarak hazırlanmıştır.