Telefonsuz kalma korkusu: Nomofobi

Telefonsuz kalma korkusu: Nomofobi.
Telefonsuz kalma korkusu: Nomofobi.

Nomofobi adı verilen cep telefonu bağımlılığının sosyal, üretkenlik ve ruh sağlığına dair pek çok sorunu beraberinde getirdiği biliniyor. Cep telefonunuzdan uzak kaldığınızda kendinizi huzursuz hissetmeye başlıyorsanız siz de onun pençesindesiniz demektir.

Modern çağın en önemli katkılarından biri, şüphesiz akıllı telefonlar. Ancak geldiğimiz noktada sanal ortamda kendini var etmeye alışkın bireyler, gerçek ortamda etkileşimde bulunmayı tercih etmiyor.Cep telefonları günümüzde artık birey ile yemek masasına, tuvalete, spora, yatağa kısacası her alana eşlik ediyor. Hayatımızı kolaylaştırmak ile hayatımızı ele geçirmek arasındaki farkı değerlendirirken “nomofobi” kavramına da değinmekte fayda var. Nomofobi kelimesi, “no-mobile-phone phobia”nın kısaltmasıdır ve telefonsuz kalma korkusu anlamına gelir. Üstelik bu yılgı, artık basit bir gündelik yaşam korkusunu çoktan aşmış, hatta dijital çağın hastalığına dönüşmüş durumda.

Öyle ki bazı bireyler cep telefonundan ayrı kaldığında, sıkıntılı bir hâl ortaya çıkıyor. Peki herhangi bir zamanda cep telefonunuzdan uzak kaldığınızda huzursuz hisseder misiniz? Nomofobiden söz ediyorsak bu soruya vereceğiniz cevap, “evet” olacaktır. Birey telefonunu bir an önce tekrar eline alma beklentisi içinde olur. Şarjı azalan veya biten telefon, bu kişiler için endişe kaynağıdır. Gelen herhangi bir bildirimi kaçırma korkusuyla sıklıkla ekranı kontrol ederler. Sanal ortamda kendini var etmeye alışkın bu bireyler, gerçek ortamda etkileşimde bulunmayı tercih etmezler veya ortamda yalnızca bedenen bulunurlar; tüm ilgileri akıllı telefonlarındadır.

Hayatın her alanında

Nomofobi semptomları gösteren gençlerin iş birliği ve ailenin-sosyal çevrenin desteğiyle birlikte tedavi planı oluşturulması gerekir.
Nomofobi semptomları gösteren gençlerin iş birliği ve ailenin-sosyal çevrenin desteğiyle birlikte tedavi planı oluşturulması gerekir.

Bir öğrenci veya çalışan kimse, odağını telefondan uzaklaştıramadığı için kendi işine odaklanmakta güçlük çekiyor. Yanından ayıramadığı bu nesne, artık birey ile yemek masasına, tuvalete, spora, yatağa kısacası her alana eşlik etmeye adaydır. Cep telefonlarının en yaygın kullanıcıları, gençler ve genç yetişkinlerdir. Bu nednele nomofobi de bu yaş gruplarında sıklıkla görülür.

Öte yandan işi nedeniyle mobil cihazları ve sosyal medyayı yoğun kullanan kitle de bu anlamda riskli gruptur. İş, eğitim veya iletişim kurma zorunlulukları nedeniyle belirli bir grubun cep telefonundan uzak kalması çok elverişli olmasa da ergenler için aynı şeyi söyleyemeyiz. Ebeveynlerin gençlere sağlıklı bir alan açmasını desteklesek de bu alanın elbette bir çerçevesi olmalıdır. Cep telefonunun hangi amaçla, hangi ortamlarda ne kadar süre ile kullanılacağının sınırı önemlidir.

Bu durumu yasaklar, nasihatler üzerinden izah etmek yerine doğru iletişim ile gençleri yönlendirmek daha uygun olacaktır. Sanal ortama daha kısıtlı yer verildiği, gerçek deneyimlerin kıymetli olduğu dünyayı tanıtma konusunda ailelere aktif bir rol düşmektedir. Teknoloji ve cep telefonunda da diğer bağımlılık türlerinde olduğu gibi aileler ve gençler arasındaki sağlıklı iletişim, ilgi ve alaka çoğu sorunun fark edilip yönetilmesinde kritik bir öneme sahiptir.

Nasıl tedavi edilir?

Nomofobi tedavisinde, bu davranışın sıklaşmasının ve işlevselliği olumsuz etkilemesinin altında yatan diğer meseleleri ele almak gerekecektir. Bireylerin gereksinimlerini, hayata ve geleceğe dair kaygılarını, bu cihazların onlar için hangi anlamları ifade ettiğini doğru değerlendirmeden cep telefonundan uzaklaşmalarını beklemek çok da gerçekçi değildir. Bu noktada ruh sağlığı profesyonellerinden, özellikle bağımlılık uzmanlarından yardım almak faydalı olacaktır. Nomofobi semptomları gösteren gençlerin iş birliği ve ailenin-sosyal çevrenin desteğiyle birlikte tedavi planı oluşturulması gerekir. Çeşitli psikoterapi yöntemleri, dijital detoks, riskleri azaltma ve sosyal desteğin yapılandırılması gibi müdahalelerden yararlanılabilir.